İHA’nın haberine göre, Kastamonu Özgül Öğrenme Güçlüğü Derneği tarafından hazırlanan ve İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından kabul edilen “Özgül Öğrenme Gücünü Keşfet” projesinin açılışı gerçekleştirildi.
Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Kastamonu Üniversitesi tarafından da desteklenen “Özgül Öğrenme Gücünü Keşfet” projesi, Şehit Şerife Bacı Öğretmenevinde düzenlenen açılış töreniyle başladı.
ERKEN TESPİT
“Özgül Öğrenme Gücünü Keşfet” projesi sayesinde Dis grubu olarak adlandırılan disleksi, disgrafi, diskalkuli, dispraksi olguları ile mücadele etmek ve bu sorunları yaşayan bireylerin kişisel gelişimine katkıda bulunarak, çocuklara ve ailelerine destek olunması hedefleniyor. Bu çerçevede proje sayesinde Kastamonu’daki bütün okullarda görev yapan öğretmenlere disleksi eğitimi verilecek. Bu eğitimler sayesinde öğretmenler, sınıflarında disleksi belirtisi görülen öğrencileri tespit ederek erken yaşta tedavi edilmeleri sağlanacak.
Özgün öğrenme güçlüğünün tek tedavisinin eğitsel müdahale ile mümkün olabileceğini söyleyen Kastamonu Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Zehra Esra Ketenoğlu Kayabaşı, “Özgül öğrenme güçlüğü ülkelerin gelişmişlik seviyesiyle bağlantılı olmayan her millette görülebilen ve görülme sıklığı gün geçtikte artan nörogelişimsel bir sorundur. Herhangi bir zihinsel yetersizliğin ya da görme ve işitme problemleri gibi fiziksel yetersizliklerin neden olmadığı ve yetersiz eğitime maruz kalma ile bağlamlandırılamayan bir durumdur. Tüm dünyada genel kabul olarak genetik ve çevresel nedenlere bağlanan özgül öğrenme güçlüğünün tek tedavisi eğitsel müdahaledir. Özgül öğrenme güçlüğü, zeka düzeyleri normal sınırlarda veya üzerinde olsa bile okulda beklenmedik başarısızlık gösterme durumudur. Şemsiye bir terim olup disleksi okuma güçlüğü, disgrafi yazma güçlüğü ve diskalkuli aritmetik becerilerde güçlük olarak alt tipleri görülmektedir. Akademik anlamda özgül öğrenme güçlüğü, okuma, yazma, konuşma, dinleme, düşünme, dili anlama ve aritmetik işlemler yapma ve algısal boyutta bilgiyi alma, bilgiyi hafızada tutma ve bilgiyi sunmada önemli bir güçlük yaşama hali olarak tanımlanmaktadır. Bildiğiniz üzere, okula başlandığında bireylerden kazanılması beklenen en temel beceriler okuma ve yazma becerileridir. Okuma ve yazma becerisini öğrenemeyen ya da öğrenirken çok zorlanan bu çocuklar akranlarından geri kalarak sınıf ortamında farklılaşmakta ve bir süre sonra okumaktan zevk almamakta, okumaktan kaçınmakta, dersleri sevmemekte ve hatta okul fobisiyle baş başa kalabilmektedirler. Yine İlkokul üçüncü sınıfa gelen bir öğrencinin bir yetişkin gibi akıcı okuyabildiğini görmekteyiz. Bu bağlamda özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklar erken fark edilmediğinde, erken tanı ve müdahale yapılmadığında akranlarından geri kalmakta ve aralarında makas açılmaktadır. Bu bağlamda erken tanı ve erken müdahale özgül öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklarımızın akademik başarıları için kilit bir nokta olduğunu söyleyebilirim” dedi.
“ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÇOCUKLARIN AKADEMİK BECERİLERİNİ GELİŞTİRMEK ÜZERE DESTEK OLMAYI HEDEFLİYORUZ”
Öğrenme güçlüğü olan çocukların akademik becerilerini geliştirmek üzere destek olmayı hedeflediklerini belirten Kayabaşı, “Erken dönemde bu öğrencimizi fark edip tanıya yönlendirme ve müdahale uygulamalarına başlama süreçleri için toplumun bilinçlenmesi, öğretmenlerin öğrenme güçlüğü hakkında hem teorik hem pratik uygulamalara hakim olması bu konuda en birincil ve acil alınması gereken aksiyon olduğunu söyleyebilirim. 2018 yılından beri eğitim fakültelerine seçmeli ders olarak giren öğrenme güçlüğü dersinin başlangıç olarak önemli bir gelişme olduğunu söylemek mümkündür. İlerleyen dönemde seçmeli ders yerine zorunlu alan dersi olarak getirilmesi eğitim fakültelerindeki tüm öğretmen adayları için öğrenme güçlüğü yeterliliği bağlamında önemli bir gelişme olacaktır. Hali hazırda öğretmenliğe devam edenler için ise hizmet içi eğitimlerle, çeşitli proje destekleri ile öğrenme güçlüğü hakkında farkındalık ve bilinç noktasında çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Burada diğer önemli ayak ise Çocukların zayıf yönlerinin belirlenmesinin ardından veya eş zamanlı olarak aynı zamanda güçlü yönlerinin de belirlenerek desteklenmeleri öğrenme güçlüğü olan çocuğun yüksek yararına olacağını düşünmekteyim. Bu noktada ise "özgül öğrenme gücümü keşfet" projemiz bu amacımızı gerçekleştirmek üzere devreye girmektedir. Bu noktada, bilimsel düşünceyi temel alan, her alanda kendini yenileyen, girişimci ve paylaşımcı, etik değerlere bağlı, farklılıklara saygılı, toplumsal konulara duyarlı bireyler yetiştiren; ürettiği bilgiyi ve yetiştirdiği iş gücünü insanlığın hizmetine sunarak bölgesel, ulusal ve uluslararası sürdürülebilir kalkınmaya öncülük eden bir üniversite misyonuyla hareket eden Kastamonu Üniversitesi projede yer alan öğrenme güçlüğü olan çocukların akademik becerilerini geliştirmek üzere destek olmayı hedeflemektedir.
Bu çerçevede okuma becerilerini geliştirme atölyesi ve matematik becerileri geliştirme atölyeleri kurulacak olup Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenme güçlüğü olan öğrencilerimizin yer aldığı ilkokul grubuna eğitimler verilecektir. Öğrenme güçlüğü olan öğrencilerimiz için özgül öğrenme gücümü keşfet projesi çerçevesinde geliştirdiğimiz okuma ve matematik becerilerini geliştirmeye yönelik hazırlanan müdahale paketlerini eğitim fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu Özel Eğitim Topluluğu ve Matematik Eğitimi Topluluğunda yer alan gönüllü öğrencilerimiz aracılığı ile sunulacaktır. Bu müdahale paketlerinde çeşitli strateji ve yöntemler kullanılarak öğretim gerçekleştirilecek olup, etkililiği kanıtlanmış müdahale yöntemleri kullanılarak bilimsel destekler sunulacaktır. 12 hafta sürecek olan atölye eğitimlerimizde öğrencilerimiz toplam 36 ders saati okuma ve 36 ders saati matematik eğitimi alacak olup öğrencilerimizin akademik becerilerini geliştirmelerini öngörüyoruz. Bu bağlamda siz değerli velilerimizin öğrencilerimizin derslere katılımlarını desteklemesinin bu projenin kilit noktası olduğunu düşünüyorum. Özgül Öğrenme Gücümü Keşfet Projemiz Kastamonu’da öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilerin ihtiyacına yönelik tek bir yaklaşım ve yöntem yerine multi disipliner bir yaklaşımla planlanarak öğrencilerimizin güçlü yönlerini ortaya çıkarmak, yeteneklerini geliştirmek adına biricik özellik taşımaktadır” diye konuştu.