İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, kentteki bin 134 özel eğitim kurumuna bir yazı göndererek, depreme karşı teknik inceleme yaptırılmasını ve dayanıklılık raporu hazırlatılmasını istedi. Ancak İstanbul’da bazı şirketlerin düşük ücretlerle sahte ve usulsüz teknik inceleme ile deprem dayanıklılık raporu hazırladığı belirtiliyor. Özel okul sahibi gibi aranılan bir şirket ise eğitim kurumlarına usulsüz rapor hazırladığı itiraf etti.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün özel eğitim kurumlarına gönderdiği yazısında, “Türkiye’nin deprem bölgesi olması sebebiyle son zamanlarda ülkemizde kısa aralıklarla depremler meydana gelmekte, bu depremlerde bazı resmi ve özel öğretim kurum binaları ile öze öğrenci barınma hizmetleri veren kurum binaları da hasar görmektedir. Yaşanması muhtemel depremlerde herhangi bir olumsuzluğun yaşanmaması için ilimizde faaliyet gösteren özel öğretim kurum binaları ile özel öğrenci barınma hizmeti veren kurum binalarında gerekli incelemelerin yapılarak incelemeler sonucunda tespit edilen hasar veya olumsuzlukların giderilmesine yönelik gerekli önlemlerin alınmasının sağlanması gerektiği” ifade edildi. Bu yazı ile birlikte özel eğitim kurumlarının sahiplerinin depreme karşı yaptıracağı teknik inceleme ve dayanıklılık testinin koşulları sıralandı. Özel şirketlerin deprem dayanıklılık raporlarının “Üniversite onaylı veya Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) onaylı laboratuvarın sonuçlarının kullanılarak hazırlanmasının” şart olduğu belirtildi. Milli Eğitim Müdürlüğü, bin 134 okuldan dayanıklılık testlerinin en kısa sürece yaptırması istedi.
Bir gün gazetesinden İsmail Arı''nın haberine göre, tüm bunların ardından bazı şirketlerin özel eğitim kurumları için sahte raporlar hazırladığı iddia edildi. Yönetmelik gereği binalardaki kolonlardan örnek alınması gerekiyor. Ancak bu şirketlerin örnek almadan alınmış gibi raporlar düzenlediği öğrenildi.
KONTROL EDİLMİYOR
Bir özel okul sahibi gibi aranılan Cuma Ali isimli bir şirket yetkilisi, “Biz 10 bin TL’ye yapıyoruz deprem dayanıklılık testini ve rapor hazırlıyoruz. Bina 1950’de de yapılsa dün de yapılsa bu raporu istiyorlar. Bunun mantığı var mı yok mu artık sorgulamayalım. Artık herkes biliyor Milli Eğitim’in salak olduğunu. Hani bu raporu istiyorlar da raporda bu hesap yanlış, şu yanlış demiyorlar” dedi. Yani şirket yetkilisi Milli Eğitim’in raporların doğruluğunu kontrol etmediğini belirtti.
Daha önce Milli Eğitim Bakanlığı’nın dayanıklılık raporlarında “Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) onaylı laboratuvar sonuçları kullanılarak hazırlanması” şartını istediği için rapor vermeyi durdurduğunu ancak şimdi tekrar vermeye başlayan şirket yetkilisi şu skandal ifadelerle sözlerine devam etti:
“Ben Milli Eğitim’den yazı gelince teknik raporları durdurmuştum, vermedim. Çünkü Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) onaylı laboratuvarlardan sonuçlar isteniyordu. Bu şartla hazırlanan raporlara 150- 200 bin TL isteniyor. Sürücü kursları, anaokulları bu parayı vermek istemedi. Ben de bana ulaşanlara ‘vermeyin bu parayı bekleyin’ dedim. İki tane kurum beni dinlemedi bu paraları verdi. İki hafta önce İl Milli Eğitim’den bir müfettiş beni aradı, ‘İl Milli Eğitim geri adım attı senin raporları artık kabul ediyorlar’ dedi. Şimdiye kadar 100’den fazla teknik rapor verdim. Kağıthane’de mesela özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine rapor hazırlayıp kargoladım. Onların da 3 tane şubesi var.”
‘MEB’İN HABERİ VAR’
Şirket yetkilisi, “Karot almadan mı rapor hazırlıyorsunuz?” sorusuna karşılık da şunları söyledi:
“Eski tarihli karotlarınız (kolonlardan alınan örnek) varsa onun değerlerini kullanıyoruz. Zemin etüdü alıyoruz. Sonra laboratuvarda analize sokuyoruz ve teknik rapora yazıyoruz. Biz daha ucuza yapıyoruz çünkü diğer firmalar gelip binanızdan karot alıyorlar biz almıyoruz. Ben makine mühendisiyim benim inşaat mühendisim var benim mimarım var. 10 gündür 100’den fazla kuruma deprem dayanıklılık raporu verdim. Bir müfettiş beni aradı ‘Sizin raporlardaki veriler Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) onaylı laboratuvarlardan mı?’ dedi. Ben de hayır dedim. İl Milli Eğitim’den arkadaşların haberi var konuşun dedim daha aramadılar. İsterseniz karot alırım ama o zaman kat başı 15 bin TL alırız sizden.”