CHP Grup Başkanvekili Özel, Kocaeli'nin Gebze ilçesindeki Cumhuriyet Meydanı'nda partililere seslendi. 'Baskın seçim' ile karşı karşıya kaldıklarını savunan Özel, "Elbette biz erken seçimi isteriz; ama bir erken seçimle değil, bir baskın seçimle bir tuzak seçimle bir seçim kumpasıyla karşı karşıya kaldı Türkiye. Sarayın bir hesabı vardı; 3 yönde sıkıntı yaratmak istiyordu. Yetkiyi kapıp, 5 yıllığına da kaçmak istiyordu. Yaklaşan krizi durduramadığı, dövizi, yükselen euroyu, doları, faizi, enflasyonu görüyor. Kriz gelmeden bir 'kaptı kaçtı' yapmak istiyordu. Bu hesap, sarayın hesabıydı; ama bu hesabın karşısında kendisi hesap uzmanı olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu vardı, bu hesabı bozan. Onun kolay kolay tahmin edebileceği bir adayı değil; ama ilan edilince onu çıldırtacak adayı göstereceğiz. Yalova'nın evladı, bir kamyoncunun oğlu, köy çocuğu, namuslu bir devlet memuru, çalışkan bir öğretmen, acar, korkusuz bir milletvekili, halkın, milletin adayı Muharrem İnce oldu adayımız. O günden bugüne kendisi, saraydaki beyefendi çıldırıyor. Türkiye de bizi konuşuyor" diye konuştu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vasiyetinden sapıldığını savunan CHP'li Özel, şunları söyledi:
"Atatürk kısa yaşadı, biraz daha yaşasa Türkiye süper güç olacaktı. Vasiyetinden sapanlar var. 900 tane KİT yaptı. Bunların hepsini bu hayırsız evlat, evlat demeye dilim de varmıyor, bu hayırsız evlat gibi adamlar sattılar; sattılar, yediler. Kenara bir toplu iğne koymadılar. Başta Türk Telekom, rafineriler gibi stratejik yerler ve yüreğimizi yaktı o şeker fabrikaları. 24 Haziran'da geleceğiz, hepsini çatır çatır geri alacağız, söz veriyoruz. 16 yılın son 4 yılı bütün yetkiler elinde. Her türlü yetkiyi kullandın. Yaptığın tek şey, devletin damarlarından beynine kadar bir terör örgütünü yerleştirdin. Başka bir şey yapmadın. Tayyip Erdoğan hep şunu söylerdi; 'Neden erken seçime gidelim? Erken seçim demek, bir hükümetin yönetme kabiliyetini elinden kaybetmesi demektir. Yazar kasalar mı atılıyor? Erken seçim istemek, vatan hainliği' diyordu. Şimdi bırakın bir erken seçimi acele bir baskın seçim yapıyorlar. Herkese sormak lazım; işler yolundaysa 24'ünde niye seçim var? Eğer işler yolunda değilse aynı adamı niye tekrar seçelim? Onun yerine, ülkeyi bu hale getiren tek adam heveslisi birinin yerine yani artık devletin adayına dönüşmüş birinin yerine milletin adayını seçeriz. Hepimiz rahat ederiz. Bugün geldiğimiz noktada devletin adayı ile milletin adayı yarışır durumdadır. Bu seçim milletin kendi hakkını alma seçimidir. Çıkmış 'Onun da paşasıyım bunun da paşasıyım' diyor. Paçasından rezillik akıyor, millete paşalık taslıyor."