Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Adayı Prof. Dr. Ümit Özdağ, referandum kampanyası çalışmalarını bugün Hatay’da sürdürdü. Özdağ, Gazeteciler Cemiyeti'nde gündeme dair basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
SEÇİM YATIRIMI OLARAK SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ
Önümüzdeki günlerde bir seçim yatırımı olarak, Suriye'deki tek Türk toprağı olan Süleyman Şah'ın türbesinin bulunduğu alanın yerinin yeniden değişeceğini iddia eden Özdağ, daha sonra şunları söyledi: "Bakın önümüzdeki günlerde önümüze yeni bir tür olarak sahte mağduriyetler ve sahte zaferler gelecek. Mesela ayın 16'sından önce bir terör örgütünün önünden tarihte ilk defa yapılan türbe kaçırma operasyonuyla Türkiye'ye getirilen devletimizin kurucusunun dedesinin mezarının tekrar eski yerine götürülmesi planlanıyor. Başbakan çıkıp diyor ki, 'Başkanlık gelince terör bitecek.' E sen Başbakan olarak ne yapıyorsun kardeşim, sen niye bitirmiyorsun, senin işin ne, başkanlık gelince yeni bir ordu mu gelecek, yeni bir polis, jandarma mı gelecek? Ya da terör örgütleri 'Başkanlık gelirse, yahu başkanlık geldi, çok korktuk, terörü bitirelim mi diyecek', niye bu halka yalan söylüyorsunuz."
SAHTE MAĞDURİYET ARAYIŞI
Hollanda ve Almanya ile yaşanan gerilime değinen Özdağ, şunları söyledi: "Yetkililer bu referandum sürecinin bir parçası olarak arayış içindeyken, sahte bir mağduriyet arayışı, ortaya Almanya ve Hollanda'yla 'kayıkçı kavgası' şeklindeki krizleri çıkardırlar. Ancak bunları çıkarırken Türk devletini ayağa düşürdüler, Türk devletinin bir bakanının derdest edilmesine yol açtılar. Hollanda'nın yaptığı şeyi kabul etmemiz mümkün değildir, unutmamız da mümkün değildir. Ama 'sabrımızı daha fazla zorlamasınlar' anlayışı üzerine kurulmuş bir dış politikanın Hollanda'dan herhangi bir şekilde bununla ilgili hesap sorması mümkün değildir. AK Partili, bir vekilin söylediğine göre hiç de bu durumdan mutsuz görünmüyorlar, çok sevinmişler Hollanda'yla bu krizin çıktığına, bir Türk bakanın bu şekilde aşağılanmasından çok mutlu olmuşlar, çünkü aman biz yüzde 2 evet oylarını artırdık havası içindeler. Zaten amaçları buydu. Ama seçmen bu tuzaklara düşmeyecek kadar artık bu oyunların farkında. Öbür taraftan Hollandalı Başbakan da seçime giderken ırkçılara oy kaybettirmedi, Türk işçileri köpeklerle ısırtarak. Her iki tarafta çok mutlu, hem Hollandalı Başbakan hemde Erdoğan çok mutlu. Ama Binali Yıldırım'ın ne kadar mutlu olduğuna emin değilim, çünkü ben Binali Yıldırım'ın hayır oyu vereceğini düşünüyorum."