Özdağ, "Cumhurbaşkanı, PKK ile müzakerede kararlı"

Özdağ, "Cumhurbaşkanı, PKK ile müzakerede kararlı"

Referandum çalışmaları kapsamında Samsun'da vatandaşlarla bir araya gelen MHP Genel Başkan adayı Özdağ, “Cumhurbaşkanı, 'Türkiye için projesi olan herkesle yol yürürüz. Yeter ki elinde silah olmasın' diyor. Bahsettiği açıkça PKK terör örgütüdür" dedi.

MHP Genel Başkan adayı ve Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, referandum çalışmaları kapsamında yurt gezilerine Samsun'da devam etti. Samsun'da vatandaşlarla bir araya gelen Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'daki konuşmasını eleştirerek "Cumhurbaşkanı, PKK ile müzakerelere tekrar başlama konusunda kararlı" dedi.

Özdağ, milletin adı tek milletse ülkenin adının da ‘Tekiye’ olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı, konuşmasında 'Türk demiyorum. Kürt demiyorum. Tek millet diyorum' diyor. O zaman milletimizin adı tek milletse bu ülkenin adı da Tekiye. Arkasından devam ediyor. 'Türkiye için projesi olan herkesle yol yürürüz. Yeter ki elinde silah olmasın' diyor. Bahsettiği açıkça PKK terör örgütüdür. Demek ki PKK ile müzakereler tekrar başlama konusunda kararlı. Sonra geliyor Ankara'da da 'Eğer evet çıkmazsa, ezanlar susar gönderden bayrak iner' diyor. Yetmedi, 'Ahiretinizi kaybetmemek için evet deyin' diyor. Meselenin ne noktaya geldiğini aziz milletimiz herhalde takdir ediyordur" dedi.

'HAYIR ÇIKINCA EZAN SUSMAZ...'

Samsun Haber'in haberine göre, basın mensupları ile de bir araya gelen ve propaganda sürecinde kullanılan bazı sloganlara değinen Ümit Özdağ, "Hayır çıktığı zaman ezan susmayacak. Bu topraklarda ezan susmadı. Bu gönderden bayrak inmedi. Hayır çıktığı zaman bayrak inmeyecek sayın Cumhurbaşkanı, hiçbir endişeniz olmasın. Ahiret konusunda ben bir şey söyleyecek değilim. Onu Diyanet İşleri Başkanına bırakıyorum" diye konuştu.

FETÖ YORUMU: DURUM ÇOK VAHİM

FETÖ/PDY operasyonları ile ilgilide konuşan Özdağ, bildiklerini paylaşamadığını belirterek, “FETÖ operasyonları sadece Recep Tayyip Erdoğan'ın iradesiyle yürüyen bir operasyon. AKP'nin burada iradesi ve iddiası yok. Bu bir devlet meselesi Recep Tayyip Erdoğan'ın kişisel meselesi değil. Bugünlük planlamalarla yürütülecek bir mesele değil. Bu ancak stratejik planlamayla ve uzun vadeli bir çalışmayla üstesinden geline bilinecek bir husus. Çünkü özellikle son 14 yılda bu terör ve casusluk örgütü Türk devletinin tüm mekanizmaları içerisine en ağır şekilde sızmış, sızmasına müdahale edilmiş, hatta önü açılmış. Ne yazık ki bu konuda bildiklerimizin hepsini sizinle paylaşamıyoruz. Durum bu kadar vahim. Siyasi ayağı olmayan bir terör ve casusluk örgütlenmesi olabilir mi?” diye konuştu. 

'BAŞBAKAN'DAN RİCA EDİYORUM...'

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya da seslenerek, "Avrupa'yı yeterince titrettiniz gelin Kilis'te de suçluları titretin" diyen Özdağ, “Bu olayı gizli tutmak için gösterilen yoğun çabanın arkasında ki neden, İddia edildiği gibi tutuklanan okul müdürünün bir AKP milletvekilinin akrabası ve köylüsü olması mıdır? Olaya benim dün müdahil olacağımı ve kamuoyunun gündemine taşıyacağımı açıklamam üzerine bütün kademelerde hummalı bir faaliyet başlamıştır. Aldığım duyum Kilis Valisi’nin süreç ile ilgili sorumlu bürokrat olarak gelişmelerden yaşananlardan çok rahatsız olduğudur. Başbakanın kendisinden rica ediyorum. Hollanda'ya gitmesini engelleyemediği Aile Bakanını Kilis'te yaşanan ve en az olayın kendisi kadar vahim olan ağırdan alma, ailelere baskı süreçlerini gelip incelemek üzere buraya yollamasıdır. Sayın bakandan da rica ediyorum. Sayın bakan Avrupa'yı yeterince titrettiniz gelin Kilis'te de suçluları titretin” diye konuştu.

KİLİS'TE 14 ÇOCUĞA TACİZ İDDİASI

Kilis’te yaşları 7, 8, 10 ve 11 olan toplam 14 çocuğa bir ilköğretim okulu müdürünün cinsel tacizde bulunduğunu ve tutuklandığını ancak olayın duyulmaması için baskılar yapıldığını ileri süren Ümit Özdağ, “Yargı bağımsızlığının ne kadar önemli olduğu Kilis'te 16 Mart 2017'de yaşanan bir tutuklama sonrasında bir kez daha ortaya çıkmıştır. 16 Mart 2017'de Kilis'te bir ilköğretim okulu müdürü yaşları 7, 8, 10 ve 11 olan 14 çocuğa cinsel taciz suçlamasıyla tutuklanmıştır. Savcılık iddianameyi dün mahkemeye teslim etmiştir.

Ancak olayın ortaya çıkması üzerine 5 ailenin daha savcılığa suç duyurusunda bulunduğu bilgisi bana ulaşmıştır. Tutuklama sonrası yayın yasağı konulduğu gibi Kilis'te basın üzerinde büyük bir baskı başlatılmıştır. Milli Eğitimde şube müdürü olduğu ifade edilen ve ismi bende olan bir kişi aileleri dolaşarak şikayetlerin geri alınması için baskı yapmıştır. Bu inanılır ve kabul edilebilir de değildir. Olay adeta kapatılmaya çalışılırken, Milli Eğitim Bakanlığı tutuklanan kişiyi sadece açığa almakla yetinmiş, fakat meslekten ihraç etmemiştir. Kilis Baro Başkanı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Kilis'te ki yetkililerini ihraç konusunda uyarmış ancak 'yargılama bitmediği için ihraç etmiyoruz' cevabını almıştır.  Aile bakanlığı yetkilileri de Kilis Baro Başkanı tarafından uyarılmalarına rağmen taraf olmak için kısa bir süre öncesine kadar harekete geçmemişlerdir. Bugün itibariyle geçip geçmedikleri de belli değildir” dedi.

İlgili Haberler