Meclİs İnsan Hakları Komisyonu üyeleriyle görüşen Türk Metal Başkanı Mustafa Özbek, “Sendika mallarını üstüme geçirmişim gibi yayın yapıldı ama neyle suçlandığımı bilmiyorum” dedi. ‰9’da
Parlamentonun sessizliğini kınıyorum
Silivri Cezaevi’nde incelemelerde bulunan Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyeleriyle görüşen Türk Metal Sendikası Başkanı Özbek, kendisine yapılan haksızlıkları anlattı
Haber: Salim YAVAŞOĞLU
Silivri Cezaevi’nde incelemelerde bulunan Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyesi milletvekillerinin Ümraniye Davası zanlılarıyla da görüştüğü belirtildi. Gazeteport’un haberine göre milletvekilleri, cezaevinde Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek, Esenyurt eski Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, Organize Suçlar Şubesi eski Müdürü Adil Serdar Saçan ve gazeteci Tuncay Özkan ile görüştü. Özbek, milletvekillerine “Ben 20 yıllık sendikacıyım. İşçilerin haklarını korumak için her başbakanla takıştık. Ama hiçbirinde bu kadar zulme uğramadık” dedi.
Bir tek Baykal...
“Sendikanın bütün mallarını üstüme geçirmişim gibi yayınlar yapılıyor ama bana ’Balbay’la niye yemek yedin’diye savcılıkta soruyorlar” ifadesini kullanan Özbek, “Ortada iddianame yok. Neyle suçlandığımızı bilmiyoruz. Yemek, su, kantin bizi o kadar ilgilendirmiyor. Ben hayatımda karakoldan geçmiş adam değilim. Parlamentonun da sessizliğini de kınıyorum. Bir tek Deniz Baykal çıktı ve haklarımızı savundu. Onun bu çıkışı dayanmamızı artırıyor” diye konuştu.
Haber eziyeti
Cezaevindeki ziyarette başka bir ayrıntı da ortaya çıktı. Tutuklular, Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyelerine, her gün ücretsiz olarak, Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinin verildiğini söyledi. Tuncay Özkan, Adil Serdar Saçan ve Gürbüz Çapan, “Bize istediğimiz gazete verilmiyor ama, her sabah Zaman ve Yeni Şafak Gazeteleri ücretsiz olarak koğuşa geliyor” dedi. İki gazeteyi de “Yandaş medya” olarak nitelediren zanlılar, “Bu gazetelerde bizi suçlayan yanlı haberler var. Onları okumak bizim için ayrı bir eziyet oluyor, cevap hakkımız da yok” dedikleri ifade edildi. Cezaevi yönetimi ise, bu durumu soran milletvekillerine, “Zaman ve Yeni Şafak, ücretsiz geliyor, herkese dağıtıyoruz. Ayrıca ücreti karşılığı istenen başka gazeteler de tutuklulara veriliyor” cevabını verdi.
Okkır’ın eşi
AİHM’e gidiyor
Yalova Barosu, Türkiye Barolar Birliği’nin önümüzdeki günlerde yapılacak olan genel kurul toplantısı öncesi Termal İlçesi’nde Tharmalium Park Otel’de toplantı düzenlendi. Toplantıda ilginç bir gelişme yaşandı. Verilen arada otele gelen Ümraniye Davası kapsamında tutukluyken yakalandığı kanserden hayatını kaybeden Kuddisi Okkır’ın eşi Sabriye Okkır, AİHM’e başvuracağını söyledi. Sabriye Okkır, “Eşim bana göre öldürüldü. Devlet el birliği ile bu adamı ortadan kaldırdı” dedi. Ön başvuruyu yaptığını belirten Okkır, şöyle devam etti: “Bu bir faili meçhul cinayet değil. Bunun sorumluları ortada. Fakat hiç kimsenin yargılanmasına izin verilmiyor. Hakimler, savcılar, cezaevi sorumluları, cezaevi savcıları hiç kimsenin yargılama sürecine gidilmiyor. Bunları devlet koruyor. Doktorların yargılanmasına valilikler izin vermiyor. Madem doktorlar görevlerini bu kadar düzgün yapıyor da Kuddisi neden öldü?”
Semaverde banyo suyu
Esenyurt eski Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, “Burası cezaevi, koşulları belli. Ama savunma özgürlüğümüz yok. Siz burada iki gün gelin kalın bakalım” dedi. Cezaevinde sıcak sudan da yakınan Çapan, “Bırakın yıkanmayı bir Müslüman abdest alacak suyu bile bulamaz” deyince, AKP’li Murat Yıldırım, “Siyaset karıştırmayın” diye tepki gösterdi. Çapan ise, “Sıcak su haftada iki gün ve iki saat veriliyor. Duruşmaya gidince kaçırıyoruz, bir hafta yıkanamıyoruz. Çay kahve için elektrikli semaver var. İkinci bir semaver alıp, banyo suyu ısıtmamıza ise izin verilmiyor” dedi. Medyaya haklarında linç kampanyası düzenlendiğini, ancak bunlara cevap veremediklerini anlatan Tuncay Özkan ise, TCK’ya aykırı olarak kendilerine tutuklu değil, hükümlü gibi davranıldığını anlattı.
Serdar Saçan:
Onurum kırıldı
Milletvekillerinin görüştüğü Ümraniye Davası tutuklusu Başmüfettiş Kemal Aydın da, sorgu sırasında kendisine, “Türk müsün?” diye sorulmasından dolayı çok üzüldüğünü söyledi. Adil Serdar Saçan ise, İnsan Hakları Komisyonu’nda Silivri ziyareti gündeme geldiğinde, “Apo’yu da ziyaret edelim” önerisi gelmesinden dolayı onur ve haysiyetlerinin kırıldığını anlattı ve “Apo ile beni nasıl bir tutarsınız. Çok alçakca bir benzetme” dedi.
İntikam alıyor
Saçan, Başbakan Erdoğan’ı belediye başkanlığı döneminde, hakkındaki suçlamalarla ilgili 4 kez sorguladığını anlatırken, “Erdoğan, o günlerin intikamını alıyor” dedi. Saçan, “TRT yayına Tuncay Güney’i çıkardı. Hakkımda attı tuttu. TRT spikeri dalga geçer gibi, ’Kendisinin söyleyecek sözü varsa cevap hakkını kullanmak istiyorsa bizi arasın’ dedi” ifadesini kullandı.