Fenerbahçe''de Mesut Özil''le birlikte kadro dışı bırakılan ve Hull City''e transfer olan Ozan Tufan, ayrılık süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Ozan Tufan, şunları söyledi:
- Tabii kırgınlığım var. Taraftara benim hiçbir şekilde kırgınlığım, küskünlüğüm olamaz. Ben hepsini çok seviyorum. Beni yeri geldi yuhalayıp, ıslıkladılar. Benden bekledikleri performansı göremedikleri için. Zaman zaman gördüklerinde de en tepeye koydular. Ben bana bu ilgiyi gösterdikleri için taraftarlara teşekkür ediyorum. Ben zaman zaman onları mutsuz ettiğimde de kendi adıma maçlardan sonra çok üzülüyordum. Haklarını helal etsinler. Belki ilerde yolumuz kesişir, bilmiyorum. Benim için onların yeri çok ayrı.
- Ancak başkan Ali Koç ve yönetim bazında olaya bakarsak bu konuda benim çok farklı düşüncelerim var. Hak edilmemiş bir durumun içerisindeyim. Hiçbir sebep, gerekçe sunulmadan, ne olduğunu bilmediğim bir halde kadro dışı kaldım. Beni üzen taraf bu.
- Keşke bir gerekçe belirtselerdi. Ama basında okuduğumuz şeylere göre bir konu var. Ancak o konuların hiçbirinin doğruluk payı yok. Ozan şunu, bunu yaptı gibi cümleleri var. Ama hiçbir doğruluk payı yok. İnsanlar ve Fenerbahçe taraftarı bunu bilsin, benim için yeterli. Ben hiçbir şekilde problemim olmadığını söyleyebilirim.
- Mesut Özil''le ilgili olan olay her soyunma odasında olabilecek bir tartışmaydı. Çok büyütüldü ve olay hemen başkana aktarıldı.
- Kulübümüzün tasarrufu. O dönem bonservisli oyuncu olduğum için, yüksek talepler oldu. Ben her zaman Fenerbahçe’de kalmak istediğimi, hak etmediğim bir yerde olduğum için bu kadro dışı olayında bana bir şans daha verilmesini kendi tarafımdan söyledim. Ancak hiçbir şekilde iletişim kurulmadı. Birçok kulüple ismim anılıyordu, hepsinin de doğruluk payı var. Ama benim tercihim yurt dışından yana oldu.
- Biz kadro dışı kaldıktan sonra bizimle hiçbir şekilde iletişime geçilmedi. Menajerlerimizle de bizimle de iletişim kurulmadı. Söylediklerim de 6-7 ayı buluyor. O dönemden bu döneme kadar hiçbir şekilde, veda ederken bile iletişimimiz olmadı. Üzücü bir durum.
- Fenerbahçe’de kalma isteğim vardı ama Fenerbahçe bunu istemediği için benim kendime bir yol çizmem gerekiyordu. Ben de bu yolu seçtim. Mesut ağabey kalmayı seçti. Kendisini çok seviyorum, saygımız sonsuz. O da kalmak istedi. Beklediğinde sıkıntıları olacak. Takıma dönecek mi, dönmeyecek mi? Çok karışık. Ben de aynı şekilde kalsaydım, affedeceklerini, takıma dönmemi sağlayacaklarını düşünmüyordum. O sebepten dolayı böyle bir karar verdim.
- Türkiye’de biraz yoruldum, kafa olarak çok yoruldum. 1 maç iyi oynayıp, 1 maç kötü oynayıp, Ozan maç seçiyor, kötü gibi cümleler beni çok rahatsız etti. Dediğiniz gibi Türk oyuncuda hep bir kurban aranır ya, o kurbanlardan birisi, en tepedeki isim yıllarca hep ben oldum. Beni üzen taraflardan birisi oydu.