Oyların zekâtı Osman Paşa'ya verilse...


Oyların zekâtını istiyor Osman Pamukoğlu Paşa, vermeyi düşünmeyenleri de, ülkeyi ve geleceklerini düşünmeye, şuna buna değil, yüreğine sormaya davet ediyor...
Evet oyların zekâtı... 14 bin sandık var Osman Paşa'nın bağımsız aday olduğu 3. seçim çevresinde... Her sandıktan 8 oy gelse, 112 bin oy ediyor ki, verilirse o iş tamam...
Peki 1 sandıkta kaç seçmen var? Son yerel seçimde YSK bunu 320 olarak belirlemişti...
Yani bu hesaba göre her sandıktan oyların 40'ta biri ya da %2,5'u Osman Paşa'ya verilmeli...
Bu da İslam'da zekât nisabıdır, kırkta bir ya da yüzde iki buçuk...
Çok mu? Yok çok değil...
Bir başka hesaba bakalım, CHP ve MHP'ye oy verecek her aileden, 1'er oy Osman Paşa'ya verilse, Osman Paşa 2 milletvekili çıkaracak kadar oy alır o zaman...
Çok mu? Yok çok değil. Türkiye'de birçok dengeler değişir o zaman, devrim olur devrim!
Ve o seçim çevresinde 2011 seçimlerinde PKK'nın destek verdiği aday, seçilmek için 89 bin oy yeterliyken 150 bin oy aldı.
Onların 150 bin oy aldığı yerden Osman Paşa'ya 112 bin oy çıkmaz ise, bu ülkenin çivisi çıkmış demektir. PKK'lılar kadar davanıza sahip çıkın, onlar kadar akıllı ve idrakli olun. Osman Paşa'nın istediği bu...
Çok mu?
Çok derseniz yok olursunuz, biz uyarıyoruz, ünümüzün yettiğince...
Osman Pamukoğlu Destanından...
O ki söz Osman Paşa'dan açıldı, Osman Pamukoğlu destanımdan seçtiğim dizelerle de süsleyelim yazımızı, yazar Osman Pamukoğlu'nu da selamlamalıyım bu vesile ile:
Yürümeliyim bahtıma âşık bir ışık gibi afacan/Duman işaretleri vermeliyim gizemli dönemeçlere/Hükmünü ve halini öğrenmeliyim güneydoğumun/Cenk iftarlarının oruçlusu olduğum görülmelidir
Dağların yüreği vardır bilir misiniz?/Yalnızca kahramanlar duyarlar tiktaklarını/Dağın yüreğine yürek dayayan kahraman/Dağcayı söker/Dağ da kahramancayı.
Farklıydı bu Paşa, er oluyordu bir anda/Sıçramayan, siper de almayan bir avcı eri/Yüreğim beni korur diyordu /Ayakta ateş ediyordu. /"Askeri indir hainlerin üstüne" demiyordu helikoptere /"At bizi" buyruğuyla/Atlıyor atılıyordu /Böyle şey görmemiş düşman üstüne.
Askeri de görmemiş/Yorumlar operasyondan sonra: /Ol anlar/Nasıl oldu ol anlar/Mucize diyemedik /Efsanedir olanlar./Efsane Komutan akla ziyan işleri onlara da aşılamakta
Korkmayın korkanlara şunları deyin:/Korkusundan/Düşlemez korkusundan/Düşünden ne korkarsın/Sen asıl kork usundan"
Ve okuyordu cephede de yazıyordu ha bire/Şaşıyordu buna şaşıranlara/Kızıyordu "birazcık diyet" diyenlere/"Okuma ve yazma iştahıma diyet düşünüyorlar akıllarınca/Okumaya ve yazmaya diyet ne kötü niyet/Savaş ilanı sayarım hepten ve yekten/Başlatırım bilmeyene kendini bildirme harekâtını/Rap rap rap /Bir kalem ve binlerce kitap/Edebiyat ve bilgi tugayı olarak/Zapt edecektir onların dar kafalarını"
Okumalarıyla okumuştu düşmanın ciğerini /Alberto Bayo, Carlos Marighella ve diğerleri/Şekil aynı şekil, şablon da diyebilirsin/Ülke boyasıyla çizilmiş olması/Esasa ilişkin bir ayrım değil/Bütün bu olgu, algı ve bilgilere eklenince kendi yorumu/Dünya tarihinde olmayan bir şey oldu /Gerillayı yendi düzenli ordu.

Yazarın Diğer Yazıları