Editör: Naim Arıoğlu
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatri Derneği Travma Komisyonu Başkanı Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, son yıllarda otizmli sayısında artış olduğunu belirttti.
Nasıroğlu, 50 yıl önce 1000 çocukta 1 olarak görülen spektrum bozukluğun, şu an 40 çocukta 1''e indiğini açıkladı.
Otizm belirtilerinin gün geçtikçe arttığını kaydeden Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, 200-300 yıl sonra toplumun yarısına yakınının otizm belirtilerine sahip olabileceği öngörüleri olduğunu vurguladı.
Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, “Artışın tamamını farklılık artışına ya da tanı konan çocuk olarak psikiyatrideki artışa bağlamak çok doğru değil. Muhtemelen şu an tanımlayamadığımız, şüphelendiğimiz ama ileride daha iyi belirleyebileceğimiz birçok faktör, sıklık artışının sebebi olarak görülmektedir" diye konuştu.
Otizmin sözel olmayan iletişim problemleri olduğunun altını çizen Nasıroğlu, “Sözel olmayan derken aslında dil gelişiminin dışındaki belirtilerden bahsediyoruz. Göz temasındaki yetersizlikler, ortak dikkat becerileri, yani karşı tarafın niyetini anlayabilmek, empati yapabilmek, kendi niyetini ifade etmek, ortama uygun bir şekilde sosyal becerilere sahip olabilmek, belli bir olay karşısında alternatif düşünceler ortaya çıkarmak gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Bu belirtilerin bir kısmı otizmin dışındaki diğer bozukluklarda da görülüyor. Sosyal iletişim kusurları, aynı zamanda diğer farklı bozukluklar da görülebiliyor. Tanı koyarken bu tür hususları dikkate almakta yarar var" şeklinde konuştu.
ÇOCUK GÖZ TEMASI KURMUYORSA DİKKAT
Aile bireylerinin çocuklarındaki hareketlere dikkat etmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, şunları söyledi:
“Göz temasındaki problemler, adını seslenince bakmada sorunlar, oyun oynadığınızda çocuğunuzun sizi kendi oyununa dahil etme çabasının az olması ya da sizin oyununuzun içerisine girmemesiyle ilgili iletişim sorunları olduğunu görüyoruz. Onun dışında empati gibi problemler, sizin üzüntünüzü, sevincinizi anlayabilmek ve bunlara uygun cevaplar verebilmeyle ilgili bazen bazı çocuklarda problemler olduğunu görebiliyoruz. Onun dışında tekrarlayıcı hareketler, bazen aynı sözün tekrarlanması gibi duygusal hassasiyetin az ya da çok olması, rutine bağlılık ve tekrarlayıcı motor hareketler dediğimiz yani el çırpma, sallanma gibi birçok farklı yelpazede belirtiler mevcut"