Ve Türk medyası - elbette Erdoğan’ın İsrail’e “eyyy” çekmesine paralel zuhur eden ’özgür irade’leri(!) kabiliyetiyle- cinayeti gördü;
Sanırsın gökten “vicdan” indi... Birinci sayfalar “Allah şahit ki” manşetleriyle bezendi:
“Hem ahlaksız, hem vicdansız...”
“Bebek katilleri...”
“Soykırım...”
“Katiller devleti...”
“Şeytanyahu...”
“Ortadoğu vampiri...”
Ki yalan değil hiçbiri; gerçekten de “katliam” İsrail’in Gazze’de giriştiği.
Problem şu ki, yasalarımıza göre geçersiz sayılıyor “şüpheli veya sanıkla bağı bulunanların şahitliği” !
***
Sen, Karabağ’da “kendi çocukları”na yapılan vicdansızlık ve ahlaksızlara karşı kapattığın sınırları açmanın peşindeyken,
Sen, Kerkük’ü tıpkı Gazze gibi “yakar top” oynamaya mahkum çocuk bedenlerinden dokunmuş halıyla döşeyenlere şans dilerken “şeytanınız bol olsun” diye,
Sen, PKK’nın kanla şarj olan ölüm makinelerine her türlü bakım-onarım; “servis” hizmetini verip, onları “topluma” hazırlarken,
Sen, Mezopotamya’nın “vampirleri”ni devletleştirirken, “Transilvanya”nın temellerini atarken Sivas’ın ötesinde,
Ve Habur’un ötesinde çölde açlık, susuzluk, akrepler, IŞİD psikopatlarıyla tek başına bıraktığın Türkmenlere “cellatlarına aşk”ı öğütlerken, “direnemesinler” diye can sularının yolunu keserken, zehirlenen çocuklardan “panzehir” i esirgerken,
“Düşmanını” , “düşman” saydığını da değil; ateşe kendi soydaşını, dindaşını, “can”ını, “gardaş”ını, “Mehmet” ini evladını atarak zalimlikte İsrail’e dahi tur bindirirken “katil” diyemiyorsan “katil”e; dokuz değil on dokuz sütuna manşet atsan kâr etmez...
“Açılımım var” diyene nöbetçi tuzluk olmaktan istifa et önce;
Bir elin İsrail’in “bebek katili”ne “lafta” posta koyarken bak diğer elin hâlâ İmralı’daki “bebek katili”nin avucunun içinde!
Gel kavuşalım artık!
“Bebek katili” ni, bebeklerinizin, Ali’lerinizin, Ahmet’lerinizin, Onur’larınızın, Murat’larınızın, Mehmet’lerinizin, Neşe öğretmenlerin, Zeynep hemşirelerin, daha adı konmamış bebeklerin katilini, Öcalan’ı serbest bırakma “açılımı”nı yapabilmek uğruna zindanlara tıkılan terörle mücadele kahramanlarından Engin Alan ile birlikte, ön sözünü yazdığı, “Bekaa’dan Silivri’ye uzanan Kürdistan kumpası” nı anlattığım ‘Hançerdeki Parmak İzleri’ kitabımı imzalamak üzere, bugün saat 15.00’ten itibaren İstanbul’da, Levent’te Kanyon Alışveriş Merkezi’nde, D&R’dayız.
“Bebek katilleri” ne öfkenizde samimiyseniz, bu milleti “milliyetperver” insanlardan başkası “kucaklamasın(!)”, bu vatan “vatansever” lerden başkasına yar olmasın, bu devlet 1923’te onu kuran “irade” tarafından idare edilsin istiyorsanız gerçekten; üşenmeyin, bir yerden başlayın, bugünden başlayın...
“Gerçeğe” , “gerçekleri” yazanlara, çizenlere, söyleyenlere; bu yüzden “bedel” ödemeye mahkum edilenlere sahip çıkın ki sahipsiz kalmayın!
Bitsin bu ayrılık-gayrılık, bitsin bu hasret;
Hadi artık kavuşalım!
