‘Osmaniye Yavaş Ölüm Kampı’ üzerine açıklama

21 Kasım’da ‘Osmaniye Yavaş Ölüm Kampı’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım... Amacım 3 kampa dağılmış olan Suriyeli Türkmenlerin özellikle Osmaniye ve Hatay kamplarında yaşadıkları problemlere dikkat çekmekti... Sadece şahsımın değil, Suriye Türkmenleriyle ilgili hemen herkesin odaklandığı problemleri köşeme taşımıştım... Konuyla ilgili Osmaniye Valiliği bir tekzip metni gönderdi...
Aslında mahkeme kararı olmadan bu tür tekzipleri yayınlama mecburiyetimiz yok... Yine de konuya taraf olan ve sorumluluk sahasında bulunduğu için söyleyecekleri aynı zamanda haber değeri taşıyan valiliğin tekzibini yayınlayalım önce:
TEKZİP
21.11.2014 tarihli gazetenizde köşe yazarı Servet Avcı tarafından kaleme alınan ’Osmaniye Yavaş Ölüm Kampı’başlıklı yazısı ile ilgili olarak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunluluğu hasıl olmuştur:
Osmaniye Konaklama Tesislerinde bulunan 2012 adet çadırın tamamı 2014 yılı Kasım ayı içerisinde hizmet satın alma yöntemiyle yenileriyle değiştirilerek kurulumları yapılmıştır.
Kampımızda 50 adet temizlik işçisi, 1 adet çöp kamyonu, 1 adet vidanjör hizmet satın alma yöntemiyle ihale edilmiş, çöpler her gün çöp kamyonuyla toplanmaktadır. Ayrıcı atık su arıtma tesislerinde biriken tortular vidanjörle alınmaktadır.
Kampın açılış tarihi olan 07.09.2012 tarihinden bugüne kadar kampımıza gelen Suriyeli misafirlerde 2 adet şark çıbanı, 6 adet tüberküloz vakasına rastlanmıştır. Şark çıbanı çıkaran misafirlerimizin tedavisi tamamlanmış olup, tüberküloz hastalarının tedavisi düzenli olarak yapılmaktadır.
Kampın açıldığı günden bugüne kadar 171 canlı doğum olmuş, 3 bebek ölümü gerçekleşmiştir.
20.11.2014 tarihinde Bayır Bucak Türkmen yetkililerinden hiç kimse kampımızı ziyaret etmemiştir.
Ceyhan nehri kampımızı yaklaşık 1 km. uzaklıkta olup, nehir kenarında herhangi bir tavuk çiftliği bulunmamaktadır.
UNICEF, AFAD ve Kızılay’ın katkılarıyla kampımıza gönderilen 2050 adet Beko marka mini buzdolapları 23.06.2013-10.07.2013 tarihleri arasında her çadıra 1 adet olmak üzere dağıtılmıştır.
Gelen yardımlara el konulduğu ve marketlerde satıldığı mesnetsiz olup, kampımızda 1 adet market bulunmakta ve işletmesi İl Özel İdaresi’ne ait ÖZİTAŞ şirketine aittir.
Kampımıza gelen ziyaretçilere Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının 27.10.2014 tarih ve 2011 sayılı mesaj formu doğrultusunda işlem yapılmakta, birinci derecede akrabalar kamp içine alınmakta, çadırları müsait ise kayıtları bile yapılmaktadır.
***
Vali Kerem Al’ın imzasıyla ve Basın Kanunu’nun ilgili maddelerine istinaden gönderilen bu açıklamayı, tekrar edelim, mahkeme kararı olmadan yayınlamak gibi bir mecburiyetimiz yoktu... Dileriz bu tür yazılar, neden Malatya’daki kamptan değil de Osmaniye’deki kamptan sürekli sıkıntı yansıdığına dair bir muhakemeye vesile olur...
Birikmiş ve hem sosyal medyada hem de medyada yüzlerce haberin yayınlanmasına sebep olmuş bir problemler yumağını yeni atanan valiye fatura etmek değil meselemiz... Gönderilen açıklamada bile, hem çadırların değişme tarihi, hem tedavisine başlansa bile Türkiye’de kökü neredeyse kökünden kazınmış olan hastalıkların varlığının ifade edilmesi ve fotoğraflarını istediklerinde ulaştırabileceğimiz çöp dağları var olan bir meseleyi tescilliyor...
Bizim de amacımız buna dikkat çekmek ve ilgilileri hareket geçirmekti... Zannediyorum bundan sonra çok daha fazla hassasiyet gösterilecektir... Bayır Bucak Türkmenleri bizlerin sadece haber değeri taşıyan objelerimiz veya misafirlerimiz değil, aynı kandan aynı candan kardeşlerimiz...
Konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz... Şartlarındaki her iyileşmeyi de gözlemleyip, başta Valilik olmak üzere haklarını, kimin emeği varsa bu sütunlarda teslim edeceğiz...
***

Yazarın Diğer Yazıları