Oslo'da ayakta durmuş olmalılar!

Bu ülkeyi yönetenlerden, bu sözleri duyabilmek için nasıl çetin bir mücadele verdik; "öteki" de olduk, "marjinal" de, "darbeci" de, "kandan beslenen" de ama zinhar terörün müzakere değil mücadeleyle bitirilebileceğini anlatmaktan vazgeçmedik...

Nihayet...

Artık hemen her gün duyuyoruz benzer ifadeleri... Son olarak, bu defa Türkiye'yle Suriye'deki terör örgütleri arasında "arabuluculuğa" talip olan Fransa Cumhurbaşkanı'na ayar vermek üzere en üst düzeyde ilan edildi:

"Siz terör örgütleriyle beraber masaya oturabilirsiniz ama Türkiye terör örgütleriyle mücadelesini Afrin'de olduğu gibi yapar!"

***

"İnşallah" diyerek tam böyle iki elimi açıyorum, "şak" diye birbirine çarpıp çılgınca alkışlamaya başlayacağım, Oslo pazarlıkları geliyor aklıma.

İmralı müzakereleri geliyor.

***

Dua edelim de "Türkiye'nin ne zamandan beri terör örgütleriyle masaya oturmak gibi bir derdi var" çıkışımız karşısında "Oslo'dan beri" cevabını yapıştırmasın Macron ülkemizin yüzüne!

Oslo'da, bizim bildiğimiz beş defa tekrarlanan görüşmeler sırasında taraflar eğer ayakta durmadılarsa teorik olarak da, fiilen de bayağı "masaya oturuldu" çünkü "terör örgütü"yle!

***

Hatta...

Dönemin Başbakanının "özel temsilcisi" kendisi itiraf etmedi mi "arabuluculuk" görevini?

PKK'ya -hani daha dün Siirt'te 6 canımızı alan kalleş örgüte- verilen sözlerin tutulabilmesi için, tutanaklardaki ifadelerle aynen aktarıyorum "hukuk ihlal edildi. Her şey yok edildi" itirafında bulunanlar hangi ülkenin istihbarat şefleriydi?

***

Türkiye'nin "terör örgütleriyle mücadelesini Afrin'deki gibi" yapmasını ve bu katil sürülerinin bir daha başlarını kaldıramaz hale getirmelerini -emin olun- bu vaatte bulunanlardan daha çok isterim.

Ama...

Bu vaatte bulunanların aynı zamanda "terör örgütleriyle mücadele Afrin'deki gibi" yapılmasın diye Türk ordusunun kumpasa uğratılmasına seyirci kalanlar olduğunu hatırlayınca o kurt durmuyor işte yerinde, düşüveriyor içime:

Ya o ihanet günleri tekerrür ederse?

***

Temel'in kulakları çınlasın

Fransa haddini aşıyor...

Fransa terörü destekliyor...

Amenna.

Lakin, bunu ilk defa mı, yeni mi yapıyor Fransa Allah aşkına?

Temel fıkrasındaki gibi dün mü duydunuz?

***

SORU-YORUM

------

Varna'da yapılan AB Zirvesi'nde "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin arkasında duruyoruz" denildiğinde de "baktınız garip garip bir şeyler söylüyorlar, yüksek frekanslı bir cevap" verip "adada Kıbrıs Cumhuriyeti diye tek devlet değil biri KKTC olmak üzere iki eşit devlet vardır" diye kükrediniz mi?

***

"Tosuncuk" kalkanı harekâtı

Haydi diyelim ki;

Deniz Feneri'nde, ucunun kendilerine dokunması ihtimali olabilirdi...

17-25 Aralık'ta ucunun kendilerine dokunma ihtimali olabilirdi...

"Askerlerin zehirlenmesi" skandalında ucunu kendilerine dokunma ihtimali olabilirdi...

Maden cinayetleri ve cümle iş kazasında ucunun kendilerine dokunma ihtimali olabilirdi...

Çocuk istismarı mevzuunda, sapkın fetvalar, denetimsiz kurslar filan; ucunun kendilerine dokunma ihtimali olabilirdi...

Hiçbirini onaylamadık ama hepsini az buçuk anladık da ya Çiftlik Bank?

Vatandaş sormakta haklı;

"Tosuncuk" namlı hırsızla nasıl bir teşriki mesainiz olmuş olabilir ki reddediyorsunuz CHP'nin araştırılması talebini?

Düşünüyorum düşünüyorum başka hiçbir mantıklı(!) gerekçe bulamıyorum iktidar partisi vekillerinin bu dolandırıcılığın aydınlatılmaması için gönüllü/canlı kalkan oluşuna.

***

GÜNÜN SÖZÜ

"Ruh kalkınması olmadıkça adamı hayvandan ayırt edemezsiniz. Gerçek medeniyet, edebiyat ve sanattan doğar. Tarih, tiyatrosuz yükselmiş bir millet gösteremez. "

Muhsin Ertuğrul

***

Merak ediyorum

TBMM'nin AKP'li Başkanı'nın "kadın tiyatrocu" vetosuna AKP'nin ve AKP'yle "ittifak" halindeki MHP'nin "kadın milletvekilleri" ne diyorlar? Neden susuyorlar? Rahatsız mı olmadılar, "rahatsızlık yaratmaktan" mı korkuyorlar?

Yazarın Diğer Yazıları