Oscar'lık "insan" rolü
Her yerde sansürlense, her yerden ambargo yese -mazeretimiz yok- sosyal medyada oluşturulan "hashtag/etiket"lere, e-postalarımıza iliştirilmiş fotoğraflarla GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE;
"Halep ölüyor!"
"Halep'te insanlık ölüyor!"
***
Bakabilmeyi becermek/başarmak zor.
Ama...
Hadi diyelim bugün kaçtık ve hıçkırıklarına kulaklarımızı tıkadık... Yarın kaçtık ve çığlıklarını duymamayı başardık... Öbür gün kaçtık ve kiminin bombardımanlar sırasında, kiminin yağmaya direnirken, kiminin de açlıktan öldüğünü yok saydık...
Ya, uzaktan bir savaş filmi platosuymuş gibi görünen o harap sokakların arasından yanmış, morarmış, çürümüş insan etlerinin kokusu yayılmaya başladığında buram buram;
Fizan değil ki Halep, burnumuzun dibi...
Sinmeyecek mi sanıyorsunuz üzerinize/üzerimize; bombalanan bina enkazlarının altında kalmış, kocaman beton blokların arasına sıkışmış, cansız bedenleri babalarının kucağında kaskatı kesilmiş/sanki maket gibi, yaralarının acısından göğü yırta yırta ağlayan, korkudan donmuş bakışlı çocukların vebali.
***
"Keşke konuşunca Halep kurtulsa" diye bir not düşmüş arkadaşım dün; ve keşke yazınca da...
En az "durumu yakından takip ettiklerini" bildiren birkaç kurumun duyarlılığı, -Allah dua yollarını kapatmış, gönül yakarışlarını duymuyormuş gibi- twitterden yazılı olarak iletilen "Allah'ım yardımını esirgeme" mesajları kadar işe yaramaz bu satırlar da...
Kendimizi, kendimize aklamaya çalışıyoruz güya;
"Bak ben insanım, insanlıktan çıkmadım -henüz-"
Hepsi bu!
***
En çok da ümmetçilikle zinhar kesişemeyecek Turan'a hangi yoldan, nasıl bağlandıkları muallak iktidar yanlısı/yandaşlarının hesaplarında görüyorum;
En dehşetengiz katliam fotoğraflarının üzerine "Bu çocukların ahı sizi boğar" yazıyorlar, en karanlık harflerle.
Kimi boğar?
Sadece Putin'i mi?
Ya ABD'yi?
Halep'teki Türkmen mahallelerine paçavrasını diken, Türkmenlerin kalan birkaç yudum suyuyla, birkaç lokma ekmeğini de yağmalayan PYD/PKK'yı boğar...
Da...
Bu katillere "tek kurşun atmamaya" razı olanları?
Onları boğmaz mı?
***
Bu riyakarlığa dağ dayanmaz Halep'te evsiz, hastanesiz, fırınsız, savunmasız celladını bekleyen çocuklar nasıl dayansın!
Hiçbir kahramanlık tiradı kurtarmayacak onları; ölecekler.
Ve hamiliklerine soyunan hiç kimse, hiçbir ülke değil, Halepli bir babanın ölmüş evladına sarılmış ağlarken dediği gibi bir gün "Allah alacak intikamlarını"; en nihayetinde Ahiret var!
Gerisi milletlerin dramlarını menfaatlerine erişim basmağı yapanların filmi-fırıldağı.
***
Biz seninle neden hiçbir zaman aynı yolda yürüyemeyiz biliyor musun; sen Halep'te katledilenlere sadece "ümmetin çocukları" diye yanıyorsun -sahiden yanıyorsan-, ben "çocuklar" diye... Çakalların dansında ezilen çocuklar...
***
Görünmez ölü çocuklar
Ölmüş bir babanın cebinden çıkan "sizde varsa çocuklarıma pirinç, un verin" notu...
En küçüğü birkaç günlük en büyüğü birkaç aylık 6 yaralı bebeğin aynı sedyenin üzerinde hiç gelmeyecek doktorlarını bekleyişi...
Böyle, zulümlerden zulüm beğenin der gibi sıralanan Halep fotoğraflarından biriydi; pembe hırkalı çocuk cesedi! Pembe hırkanın üzerinde kocaman bir resim: Hello Kitty!
Savaş tarihinin en zalim bombardımanlarından ikisine maruz kalan Japonlar, bu sevimli kahramanı yaratırken, bir gün, dünyanın başka bir coğrafyasında aynı katilin hırsları uğruna bombalanan bir Türkmen çocuğunun "kefen süsü" olabileceğini bir saniye bile geçirmiş midirler acaba akıllarından!
Sadako ve bir, üç, beş, yedi hatta daha yaşsız kız çocukları Hiroşima'da öleli 71 sene geçti ama değişmedi dünyanın düzeni;
Kapımızı çalıyorlar ama
Görünmüyor ölü çocuklar!
***
Kış halleri...
Merak ediyorum;
Meteorolojinin günlerdir yaptığı bütün uyarılara rağmen bugün/yarın kaç kişi kar/yağmur baskın yapmış, aniden yakalamış gibi hazırlıksız yollarda kalıp sonra da kendinden başka herkesi suçlayacak acaba?
BOP'tan geçiş yapanlar mevzuyu tam olarak kavrayamamış olabilirler; Halep de "Turan"a dahil!