Medical Park Ataşehir Hastanesi'nden Diyetisyen Ceyda Demirel, ramazanda sağlıklı kilo verme yöntemleri, kilo kontrolü ve sağlıklı beslenme hakkında açıklamalarda bulundu. Dyt. Demirel, "Ramazan ayı hem bedensel hem de ruhsal bir arınma süreci sunarken sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü açısından dikkat edilmesi gereken önemli noktalar da barındırır. Ancak bu süreçte kilo vermeye odaklanmak yerine, kas kaybını önlemek ve vücudu güçsüz düşürmemek öncelikli olmalıdır. Oruç tutarken sağlıklı bir şekilde kilo vermek mümkündür, ancak bunu bilinçli bir beslenme düzeniyle desteklemek gerekir. Ramazan süresince vücut uzun saatler boyunca besinsiz kalır ve metabolizma hızı yavaşlar. Bu yüzden sahur öğününü atlamamak büyük önem taşır. Sağlıklı kilo kaybı ancak dengeli bir beslenme planıyla mümkündür" diye konuştu.
'PROTEİN İÇEREN GIDALAR TERCİH EDİLEBİLİR'
Ramazan'da kilo vermek isteyen bireylerin nelere dikkat etmesi gerektiğini dile getiren Dyt. Demirel, "Öncelikle dengeli beslenmek gerekir. İftarda ve sahurda protein, kompleks karbonhidrat ve sağlıklı yağları içeren dengeli bir öğün tercih edilmelidir. Anne sütünden sonraki en iyi protein kaynağı yumurtadır. Sahurda mutlaka yumurta tüketmeye özen gösterilmelidir. Tam buğday, karabuğday ekmeği gibi kompleks karbonhidratlar, yumurta gibi iyi bir protein kaynağı, lif açısından zengin sebzeler ve avokado, zeytinyağı, zeytin gibi sağlıklı yağlar içeren bir sahur sizi hem uzun süre tok tutar hem de uzun süre açlık için depolarınızı güzel doldurmuş olursunuz" ifadelerini kullandı.
'SAHURDA ÇOK YAĞLI YİYECEKLERDEN UZAK DURULMALI'
Sahurda susuzluğu artırmaması ve sindirim problemlerine yol açmaması için çok yağlı, tuzlu, baharatlı yiyeceklerden de kaçınılmasını öneren Dyt. Demirel, "İftarda ise hızlı yemek yemek de sindirim problemlerine yol açabilir, bu yüzden yavaş ve bilinçli tüketim önemlidir. İftarda yemeğe sıcak bir çorbayla başlamak ve 10-15 dakika ara vermek iyi bir seçimdir. Bu süre zarfında mideye giden kan miktarının artması ve tokluk hissinin oluşması sağlanır. Bu tutum uzun süre açlık sonrası sindirimi kolaylaştırmaya da yardımcı olacaktır. Yeterli su tüketimi de göz ardı edilmemelidir. İftarla sahur arasında günlük alınması gereken su miktarını tamamlamaya çalışmak, az az ve sık sık su içmek oldukça önemlidir" dedi.
'SIK YAPILAN BESLENME HATALARI'
Ramazan ayında sık yapılan beslenme hatalarından bahseden Dyt. Demirel, şu bilgileri paylaştı:
"Birçok kişi iftarda hızlı ve aşırı yemek tüketerek mideyi fazla yükleyebiliyor. Yavaş yemek yiyerek tokluk hormonu leptinin salgılanmasına zaman tanınmalı ki doygunluk hissedilsin. Eğer hızlı yemek yenirse tokluk hormonu salgılanana kadar uzun süre açlığın da etkisiyle mideye çok fazla yemek alınmış olunacaktır. Bu durumdan kaynaklı da bir süre sonra kişiler çok doygun ve şiş hissetmeye başlarlar. Ayrıca, uzun süren açlığın ardından hızlı yemek yeme alışkanlığı hem kilo alımına hem de sindirim sorunlarına yol açabilir. Beyaz ekmek, pirinç gibi glisemik indeksi yüksek besinlerin fazla tüketilmesi kan şekerini hızlı yükseltip düşürerek açlık hissini artırabilir. Sahuru atlamak yapılan büyük hatalardan biridir. Bu durum metabolizmayı yavaşlatarak kilo kontrolünü zorlaştırır ve gün içerisinde daha halsiz ve yorgun hissedilmesine sebep olur."
'PORSİYON KONTROLÜ MUTLAKA SAĞLANMALI'
Kilosunu korumak isteyenler için tavsiyelerde bulunan Dyt. Demirel, "Düzenli ve dengeli beslenme çok önemlidir. Kas kaybını önlemek için yeterli protein tüketmek gerekir. İftar sonrası fiziksel aktivite yapmak da kilo ve kas kontrolünü sağlamak açısından büyük bir avantajdır. Egzersiz, iftardan hemen önce ya da iftardan minimum 2 saat sonra yapılmalıdır. Fazla şekerli ve işlenmiş gıdalardan kaçınmak, su tüketimine dikkat etmek ve porsiyon kontrolünü sağlamak en etkili yöntemlerden biridir" diye konuştu.
'İFTAR SONRASI ÇAY VE KAHVEDE AŞIRIYA KAÇILMAMALI'
İftar sonrası aşırı çay ve kahve tüketiminin vücuttan su atımını artırarak susuzluğa yol açabileceğini belirten Dyt. Demirel, "Özellikle kafein içeriği yüksek içecekler iftardan hemen sonra değil, birkaç saat sonra ve ölçülü şekilde tüketilmelidir. Sahurda ise su kaybını artırmamak için aşırı çay ve kahve tüketiminden kaçınılmalıdır. Bunun yerine bitki çayları ve su tüketimi daha faydalı olacaktır" dedi.
'BAĞIŞIKLIĞI ARTIRAN BESİNLER TÜKETİLMELİ'
Ramazanda beslenmede tok tutan besinlere ve pişirme yöntemlerine de değinen Dyt. Demirel, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bağışıklık sistemini desteklemek için C vitamini, probiyotikler ve çinko içeren besinler tüketilmelidir. Aynı zamanda uzun süre tok kalmak için sağlıklı yağlar (ceviz, badem, avokado) ve protein kaynaklarına yer verilmelidir. Günlük hareket etmeyi ihmal etmemek ve kilo vermekten çok vücudu sağlıklı tutmayı hedeflemek önemlidir. Yemekleri pişirme yöntemlerinin de önemli olduğunu unutmayın. Özellikle ızgara, haşlama, fırında, buğulama gibi sağlıklı yöntemlerle hazırlanan yemekleri tercih edin. Ramazan ayını sağlıklı bir beslenme düzeniyle geçirmek hem bedensel iyilik hali hem de sürdürülebilir bir kilo yönetimi açısından oldukça önemlidir. Doğru alışkanlıklarla Ramazan'ı sağlıklı bir şekilde tamamlamak mümkündür."