Genlerdeki mutasyonlar hastalıklara neden olurken, aç kalma süreçlerinin kanser ve nörolojik hastalıklar gibi rahatsızlıkları olan bazı vakalarda iyileşme olduğu gerçeğini ve sağlığa katkılarını kanıtlayan Japon Bilim insanı Ohsumi 39’ncu Nobel Tıp ödülünü almıştı.
Ohsumi, otofajoni; yani insan vücudunun aç kalınca zayıf ve hastalıklı hücrelerin içindeki gereksiz parçacıkları yok etme özelliğini keşfetti. Çalışmasını ise şöyle açıkladı:
“3 günlük oruçtan sonra vücudun bağışıklık mekanizması yeni akyuvar oluşumunu sağlıyor, vücut bağışıklık sistemini tamamıyla yeniliyor. Bu konuda müslümanların orucu adeta bir yenilenme programı olarak karşımıza çıkıyor. Hücreler bize benzemeseler bile bazı durumlarda aynı insanlar gibi hareket ediyorlar. Çöplerini özel torbalara dolduruyorlar ve konteynerlere depoluyorlar. En kirli olanları yok edilip sindiriliyor, bazıları da yeniden dönüştürülerek enerji üretiminde kullanılabiliyor. Böylece erken yaşlanmanın önü kapanıyor. Otofaji, vücut stres altındayken, oruç tutarken ya da açlık sırasında çok fazla çalışır. Hücre, enerji üretimini kendi iç imkanlarını kullanarak yapmaya çalışıyor ve tabii ki ilk olarak çöpünü ve patojen bakterileri sindirerek temizliğe başlar. Otofaji sürecinde belli bir süreklilik olmaz ise, parkinson hastalığı, diyabet ve kanser hastalığı kaçınılmaz olabiliyor. Yılda bir ay kadar bir süre ara vermeden aç kalmanın harikulade bir tasarım olduğunu söyleyebilirim. İslamın, Hastalıkların ciddiyetini otomatik olarak ortadan kaldıran bir sağlık programı var."