Mondros Mütarekesinin imzalanmasından sonra Osmanlı Devleti içerisinde yer alan Rumlar başkaldırı faaliyetlerinde bulundu. Bu başkaldırının öncülüğünü de Fener Rum Patrikhanesi yaptı. Patrikhane din ile milliyeti birbirine karıştırmış ve alenen Rum milliyetçiliği yaparak Rum azınlıkları kışkırttı. Ancak özellikle Konya Karaman’da Hristiyan Ortodoks inancını benimsemiş ama milliyet olarak Türk kökenli Hristiyanlar Patrikhanenin kışkırtıcılığına uymadı. Hristiyan Ortodoksların başındaki isim ise Eftim adında bir papazdı. Eftim Yozgat Akdağmadeni’nde doğmuş ve şimdi Kırıkkale sınırları içerisinde yer alan Keskin ilçesinin Metropolitliğini yapmış biriydi. Eftim’in öncülüğünde yer alan Hristiyan Türkler Osmanlı idarecilerine Rum Patrikhanesinin yerine Türk Ortodoks kilisesinin ön plana çıkarıldığı bir sistem de önermişti. Öneri ciddiye alındı ama pratiğe dökülmedi. Eftim her fırsatta kendisinin Türk olduğunu belirtti. Milli Mücadele’de Rum Patrikhanesinin bölücü politikalarına karşı amansız bir mücadele yürüttü. Patrikhanenin propagandalarına karşı bir duruş sergiledi. Birleştirici bir üslup kullandı. Fatih Sultan Mehmet zamanında Ortodoks kilisesine verilen ayrıcalıklardan bahsederek ülkede hiçbir azınlığa baskı yapılmadığını öne sürdü. (1)
Papa Eftim, 1918’de Keskin metropolit vekili sıfatıyla göreve geldikten sonra Fener Patrikhanesine karşı mücadeleye başlayarak Anadolu'ya yapılan haksız saldırıların Müslümanlar kadar Hıristiyanları da üzdüğünü açıklayan bir beyanname yayımlamıştır. Bu beyannamede; “...mezhebimizi şerre alet ederek, Türk olduğumuz halde Helenizm propagandasıyla aldatılarak güya aslen Yunanlı imiş ve aslına geri dönermiş gibi azınlık hukuku iddiasıyla mezhebi millete karıştırarak bir taraftan bizi Yunan işlerine alıştırmak hilelerini kullanma ve diğer taraftan da umumî vekilimizmişçesine hakkımızı istiyoruz der gibi vaziyetler alarak Avrupa’ya karşı hükümetimizden şikâyetçi sıfat ve vaziyetiyle göstermeye kalkıştılar...” diyerek Fener'in tam aksi yönde bir istikamet aldı. (2)
Mustafa Kemal Atatürk ise papaz Eftim’i “Milli Mücadelede bir ordu kadar bize yardım etti” (3) diyecek kadar Eftim’in yaptığı faaliyetlerin öneminin altını çizdi. Ayrıca Atatürk Eftim’e “Baba”(4) diyecek kadar saygı duyuyordu. Eftim bu güzel yorumları hak etti. Zira Atatürk Milli Mücadelede destek ararken Eftim herkesin Mustafa Kemal Atatürk etrafında birleşmesini önerdi. Bütün gücünü bunun için harcadı.
Ancak Lozan sonrası mübadelede Hristiyan Türkler’de mübadeleye dâhil edilince Eftim cemaatsiz kaldı. Eftim, İstanbul’a gitmiş ve ölene kadar Rum Patrikhanesiyle mücadele etmiştir. Kıbrıs davasında da Türkiye lehine faaliyetlerde bulunmuştur.
Kaynakça
- Yasin Cemal Galata, “Papa Eftim’in Kıbrıs Raporu”, Kıbrıs Araştırmaları ve İncelemeleri Dergisi C-V/S.9-10 (Aralık 2021- Haziran 2022), s. 47-61.
- Mehmet Biçici, “Papa Eftim ve Milli Mücadeledeki Önemi”, . Gaziantep University Journal of Social Sciences, 16 (2), 453-460
- Galata, agm, s. 50.
- Biçici, agm, s. 459.