Genel Kurmay Stratejik Araştırmalar ve Etüd Merkezi’nin düzenlediği Uluslararası Sempozyum, geçen hafta sonunda, 50’ye yakın ülkenin de katılımıyla yapıldı. “Orta Doğu; Belirsizlikler İçindeki Geleceği ve Güvenlik Sorunları” üzerine sunulan tebliğler tartışıldı.
Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın açış, Genelkurmay 2. Başkanı Ergin Saygun’un kapanış konuşmaları, içeriği ve kapsamı itibarıyla çok dikkat çekiciydi. Büyükanıt’ın “Türkiye’yi kimse biat ettiremez” vurgusu; Saygun’un Suriye, Lübnan ve Irak’ı kapsayan “Kutlu hilal” den bahsedip, bölgeyle yakından ilgileneceğiz demesi önemliydi.
Şimdi de sunulan tebliğlerden örnekler verelim:
Rusya-Asya Pasifik Araştırmaları Enstitüsü Başkanı, aslen Özbek olan Dr. Bahtiyar Mirkasımov; Irak’taki yabancı güçlerin çekilme takvimi yapmasını, İran’ın kendileri için çok önemli olduğunu, Basra Körfezi ülkeleriyle ilgilendiklerini, Şankay ortak güvenlik ve işbirliği örgütünün bölgesel ve ekonomik bir organizasyon olduğunu, savunmayı esas aldığını, bir üye ülke saldırıya uğrarsa ona yardımı öngördüğünü, örgütün genişletilmesi için ortak bir görüşün bulunduğunu, Rus-Çin ilişkilerinin artacağını, kalkınma bankasına ihtiyaç duyulduğunu, terörle mücadelede tutarlı olmak gerektiğini, Irak, Afganistan ve bölgedeki her gelişmeyi yakından takip ettiklerini vurguladı.
Çin Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Shulong Chu; Çin’in dünyaya Orta Doğu’dan açılacağını, küresel güç olurken, bunu askeri değil, ekonomi alanında düşündüğünü, bölgede sadece enerji ile değil, müteahhitlik, ticaret, güvenlik gibi konularla da ilgilendiğini, enerji ihtiyacının % 45’ini bölgeden sağladığını, bölgeyle ticaret hacmini her yıl genişlettiğini, istikrardan yana olduğunu, bölge ülkelerinin güvenini kazandığını, İran sorununda önce barışçı yolları, sonra askeri çözümü düşündüğünü, ABD’ye düşman olmadığını ve Orta Doğu’daki rolüne tarafsızlık içinde baktığını söyledi.
Başkan Bush’un eski güvenlik danışmanı, Irak’la ilgili önemli görevlerde bulunmuş olan Prof. Dr. Jack Crouch: ABD seçimlerini kim kazanırsa kazansın Irak odak olmaya devam edecek. İçerik aynı kalacak, sadece üslup değişecek. ABD Irak’tan uzun süre çıkamaz. Çünkü Irak hükümetine söz verdi. ABD hiçbir ülkeyi işgal etmemiştir. Ya davet üzerine, ya da uluslararası hukuka göre gitmiştir. Burada söylenen “işgalci” nitelemesini kabul edemem. Irak’ta işler iyi gitmedi, öngörülemeyen şekilde kötü şeyler oldu. Gerçi iyi gidenler de var. ABD’nin PKK terörünü hiçbir zaman desteklemediğini iddia etti.
Crouch’a okkalı 3 soru yöneltildi. Bunlar;
- PKK’yı destekleme konusunda, ABD askeri komutanı general Ebu Zeyt, Irak’ı anlattığı kitabında, üstüne basa basa, “PKK’nın Kuzeye yerleşmesini ve eylemlerini 4 yıl boyunca görmezden geldik.” diyor. Ayrıca biz de çok iyi biliyoruz ki, ABD terörü hep desteklemiştir. Bunu açıklar mısınız?
Cevap; “Benim bu kitaptan haberim yok. Ama o yıllarda ABD güçlerinin eli doluydu, PKK ile mücadeleye vakitleri yoktu. PKK ortak düşmanımızdır”
- Müdahale için BM kararı olmadığına göre, hangi hukuktan bahsediyorsunuz?
Cevap; “Evet müdahale edildiğinde BM kararı yoktu, ama sonradan alındı.”
- Sizi Saddam davet etmediğine göre, sahi kim çağırdı? İşgalcilik yoksa, ne var?
Cevap; “Tamam da, Saddam terörizme sponsorluk ediyordu. Komşularına karşı küstahça davranıyordu. Mecburduk”
ODTÜ’den Doç. Dr. Recep Bozdemir, “Harekat Sonrası Orta Doğu” konulu tebliğinde, gelişmeleri özetleyip yakın gelecekte “Talabanistan” ve “Barzanistan” çıkacaktır dedi.
Bozdemir’e soru; “Türkmenlerden hiç bahsetmediniz. Talabani-Barzani oluşumuna bir de Türkmen oluşumu çıkar, sonra da üçünün konfederasyonu olabilir mi?” sorusu cevaplandırılmadı.
Alman Büyükelçi Gunter Mulack barış; askeri güçle değil, insanların kalbini kazanmakla, geleneksel toplumlarda ise adalet, insan hakları ve onurla sağlanabilir dedi.
Türkmen Cephesi lideri Sadettin Ergeç’in Kerkük’ün statüsüyle ilgili açıklamaları, yabancılar için çok yararlı oldu.
*
Milletine aşık büyük dava adamı, yazar, şair Dilaver Cebeci’nin ardından, Türk semalarının yıldızı, “En büyük idealim, Ortak Türk Dili’nin oluşturulması” diyen, dünyamızın sayılı edebiyatçılarından Cengiz Aytmatov’u kaybettik. Allah’tan rahmet dileriz.
