Yeni parti çalışmalarıyla gündemde olan eski AKP’li bakan Ali Babacan’ın son günlerde yaptığı açıklamalarda yolsuzluk ve israfa yönelik konuşmaması dikkat çekti. Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı, Babacan’ın AKP’nin eski ekonomi kurmaylarından olduğuna dikkat çekerek, “Evet, sen de orada değil miydin, gibi sorular gelecektir, ama 17 yıllık iktidarı eleştirirken bu konuda susmak? Nasıl ilerleyecek bunları gündeme getirmezse?” dedi.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı’nın “Babacan, ‘olmadı baştan’ın adı mı? Yazık ülkeye” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Ali Babacan, demokrasi, adalet, hukuk, insan hakları, ifade özgürlüğü, AB hedefi dedi.
AKP kurulurken de bunları söylüyorlardı! Düşünün, yıllar aktı ve değişen bir şey var sadece: Bu sayılanların hepsinde kötüye gidiş, dibe vuruş, perişanlık!
Bugünkü muhalefet partileri de bunu söylüyor.
Eh, müstakbel bir muhalefet partisi olarak, Ali Babacan da bunları söyleyecektir şüphesiz, yoksa iktidarı beğenmek ve desteklemek için bir parti kurulduğu görülmemiştir.
Ali Babacan’ın iddiası şu: AKP, kuruluşta doğru politikalar izliyordu, sonra bu politikalardan saptı. Sapmasaydı bugünkü ağır ekonomik kriz, dış politikada yalnızlıklar, bugünkü sorunlar ortaya çıkmazdı. Ben ve arkadaşlarım şimdi kuruluştaki politikaları izleyeceğiz. Çünkü o politikalar sayesinde AKP parlak zamanlar yaşadı. Parlamenter sisteme geri döneceğiz.
Ali Babacan, 2015’e kadar AKP’nin ekonomi kurmayıydı. Dışişleri Bakanlığı, Devlet Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı yaptı. 2002’den 2015’e kadar 4 dönem milletvekili seçildi. 2015 Kasım seçimlerinde ise hükümette kendisine görev verilmedi.
Yani Ali Babacan saf dışı bırakıldı. RTE, bakanları arasına alsaydı, görevini sürdürecekti. Bunu not edelim. RTE artık aile bireylerini öne çıkaracaktı.”
FETÖ’YE ÖVGÜ
“Ali Babacan da iktidarın, tüm AKP gibi, kirli ittifakı F.G. ile de “iltisaklı”ydı. Türkçe olimpiyatlarında F.G’ye sevgilerini gönderiyordu: “Bütün bu çalışmalara yön veren, ilham kaynağı olan çok değerli Fethullah Gülen Hoca Efendi’ye burada şükranlarımı sunmak istiyorum...”
Evet, övmeyen yoktu. AKP içinde F.G’ye karşı olan tek bir siyasetçi, tek bir Allah’ın kulu var mıydı? Esas olan budur! F.G’yi iktidar ortağı yaparak, hepsi kanlı askeri darbe girişiminin yollarını açmışlardı.
Ali Babacan, vaktiyle “yolsuzluklara kimse göz yumamaz” diyecek, ancak bu konuda bir şey yapamayacaktı. 17 yıllık dönem, Türkiye’de kayırmacılığın, yolsuzluğun zirve yaptığı dönem olarak kayda geçerken, Ali Babacan bu konuda susuyor. Altaylı’nın soruları arasında yolsuzluk vb. yoktu.
Babacan ekonomiyi yönetti, ülkede yolsuzluğun ulaştığı büyük boyutlar konusunda tahmini rakamsal açıklamalar yapabilir. Bu gerçekleri, iktidarın bir önemeli yapısı olarak, kendisinden başka daha iyi kim bilebilir? Evet, sen de orada değil miydin, gibi sorular gelecektir, ama 17 yıllık iktidarı eleştirirken bu konuda susmak? Nasıl ilerleyecek bunları gündeme getirmezse?
Mesele sadece “ifade özgürlüğü” mü? Değil tabii.. Babacan “Olmadı baştan” diyor.. Yarın devam!”