Orgeneral Büyükanıt'ın alkışlanacak resti ne anlama geliyor?
Türk ordusu eksi yirmi derecede K. Irak dağlarında terörist kovalıyor.
Kar demeden, kış demeden canhıraş vuruşuyor.
Ve bunu yaparkan eşyanın tabiatı gereği ardı ardına şehitler veriyor.
Peki bütün bunlar niçin mi?
Hayır petrol kuyularını ele geçirmek ya da onları kontrol etmek için değil.
Peki ya niçin?
Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden terörist kalkışmayı tasfiye için.
Aaa o da ne?
Petrol kuyuları için bölgeyi işgal edip yüz binlerce masum Müslümanın kanını döken ABD’den ardı ardına hezeyanlar:
- “Operasyon kısa sürsün ve askeriniz hemen çekilsin.”
Şu küstaha bakar mısınız!
Sen değil misin, binlerce kilometre ötelerden gelip hükümran bir devleti, olmayan yani yapay bir gerekçeyle işgal eden!
Sen değil misin, bu işgali yıllar yılı sürdüren ve bunu zulme dönüştüren!
Sen değil misin, Afganistan’ı yerle bir eden!
Ve o sen şimdi uluslararası hukukun sağladığı hakla terörist kovalayan TSK’ya ültimatom veriyorsun!
Peki kısa sürede harekat bitsin dedin de ne oldu?
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı dinleyelim:
“Kısa süre izafi bir kavram. Bazen bir gün bazen bir senedir. Biz terörle 24 yıldır mücadele ediyoruz. Onun için mücadelemiz devam edecek. ABD’de Afganistan’da kaç yıldan beri terörle mücadele ediyor.”
Bu beyanların açılımı ABD dayatmasına abartısız rest değil midir.
İşte bu şahsiyetli ve şerefli tutum için bir vatandaş olarak Büyüanıt Paşamızı ve TSK’nın bütün mensuplarını alkışlıyorum. Orgeneral Büyükanıt AKP hükümeti gibi teslimiyetçi davranmamış, dayatmaya hayır demiştir... İşte böyle olduğu için biz her fırsatta Türkiye’de devlet TSK’dır diyoruz.
Sorarım size bu lafı etmesi gereken, siyasi kişilik olan Başbakan değil midir?
Ama o Tayyip Erdoğan, kendi ordusuna hitaben, askerlik yan gelip yatma yeri değil diye fırçalar atar, çiftçisine, al ananı git diye Kasımpaşalılık taslarken, ABD dayatmalarına sessizdir.
Ve heyhat ABD karşısında böyle bir tavırda olan bu Başbakan, Meclis kürsüsünden hâlâ Mehmet Akif ve Necip Fazıl şiirlerini okuyabilip mukaddesatçılık yapabiliyor!
Ve heyhat o mukaddesatçı kesim de bu tiyatroya inanabiliyor!
Gelelim Büyükanıt Paşa’nın restinin ne anlama geldiğine?
Görülmüştür ki ABD’nin harekata yeşil ışık yakması ve sözde istihbarat desteği vermesi bir projedir.. ABD TSK’nın bölgeye girip başarısız olmasını istemiş ve bu şekilde de TSK’nın imajının aşınmasını hedeflemiştir. Öyle çünkü ABD, TSK’nın son yıllardaki kişilikli tutumlarından rahatsızdır. ABD TSK’yı imaj olarak vurmadan ve etkisizleştirmeden K.Irak’da bağımsız bir Kürdistan kuramayacağını, keza Kerkük’ü de Kürdistan’a bağlayamayacağını görmüştür. Bunun için de bölge ile ilgili ilk hamlesi TSK’yı imaj olarak vurmak ve onu etkisizleştirmekti.. Ne hazindir ki ABD’nin bu yaklaşımına Türkiye’den örtülü destekler verildi.. Ancak başta Orgeneral Büyükanıt ve TSK’nın kurmayları bu oyunu görmüş ve kara herakatına temizlik bitene kadar devam diye tavır takınmıştır.. TSK şayet ABD baskılarını kabul edip çekilseydi, bak işte PKK askerle çözülmüyor, oturun masaya denilecek ve konu diplomatik bir alana kaydırılacaktı.. Bu şekilde Orta Doğu’daki yeni harita düzenlemesine de start verilecekti.. ABD, TSK’nın kara harekatını kendi operasyonu olarak planladı ama TSK bunu yemedi...
++++++
BEN SANA YANDIM...
Kültür Bakanlığında skandal!
Ertuğrul Günay gibi titizliği ve dürüstlüğü malum birinin bakanlığında öyle şeyler olmaz demeyin oluyor işte.. Olan şu efendim: AKP’den torpili bulan bırakın oraya buraya girmeyi, uzmanlık gerektiren yerlere bile atamasını yaptırıyor. Örnek mi, mesela Devlet Sanat Müziği Korosu.. Buraya katılmak için özellikli olmanız lazım ama AKP döneminde böyle şeyler aranmıyor.. Örneğin sesi olmayanlar müzik korosuna alınıyor.. Dahası, sırtını AKP’ye veren türlü filmler çeviriyor. Örnek mi istiyorsunuz: Adı: Zühtü Gencer.. (Baba adı, Ahmet Niyazi, anne adı, Saime Şahsene)Koro sanatçısı.. Sözleşmesinde başka işte çalışamaz diye hüküm var ama Zühtü Bey resmen ve alenen diş hekimliği yapıyor.. Nerede mi İnkılap sokakta. Vergi Levhası (Çankaya) bile var. Vergi numarası: 3910041054.. Diş Tabipleri Odası’na da kayıtlı.. Olmaz olamaz demeyin işte bilgi ve belge... İlginç husus Zühtü Bey’in bu durumunu birim amiri Uğur Bayrak’la Genel Müdür Bayram Tokel’in de bilmeleri..Yok yok sadece bilmiyorlar, bu iki isim haftada iki gün o dişçi-korocu ses sanatçısının muayenehanesindeler.. Dün dinlediğime göre Zühtü’nün ardında önemli bir AKP’li varmış... İşte Ankara ve AKP’nin yönetim tarzı bu sevgili okurlar.. (Zühtü Bey’in açıklaması olursa sütunumuz kendisine açıktır.)
++++++
YOLA DOĞRU...
Vakıflar Yasası’nda Baykal’a alkışlar...
Milliyet’te Metin Münir isimli pasaportu muğlak bir arkadaş Vakıflar Yasası nedeniyle CHP lideri Deniz Baykal’ı hedef aldı. Neymiş efendim Baykal nasıl bu yasaya karşı çıkarmış! Metin Bey, Baykal bu yasaya karşı çıkmasaydı partisinin kurucusu Mustafa Kemal’in kemiklerini sızlatırdı. Tamam senin için Lozan’ın ve bağımsızlığın belki bir anlamı olmayabilir de CHP için bu önemlidir.. Buraya yazıyorum, CHP’nin son Vakıflar Yasası tutumu onun şeref madalyasıdır. Bu toplum bir gün taraftar olmayı bırakıp yapılanları bilgi ve vicdan ile değerlendirme noktasına geldiği an hiç kuşkunuz olmasın sadece şu Vakıflar Yasası’ndaki tutumu sebebiyle bile CHP ve onun lideri Deniz Baykal’ı omuzlara alacaktır... Sayın Baykal Atatürk’ün yolundasınız. Durmak yok, yola devam...
++++++
NE KALDI...
Otoyollar da tefecilere peşkeş!
Otoyollar ve köprülerin devri için düğmeye basıldı. Hürriyet’in haberine göre bu devirlerden beklenen para 12 milyar dolarmış. Peki bu kaynakla yeni yatırımlar ya da yol veya köprüler mi yapılacak? Ahh keşke ama nerdeee!Bugüne kadar ne oldu ise bugünden sonra da aynı olacak.. Hatırlayın TÜPRAŞ ve Telekom gibi devletin en temel kurumlarından gelen 10 milyar dolar üstü kaynak, faiz ödemesine yani uluslararası tefecilere aktarılmıştı. Şimdi gelecek olan 12 milyar dolar da yine onlara gidecek. Bu şekilde gelen milyarlarca dolar ucuz döviz, yüksek faiz politikasına kurban edilecek.. Söyler misiniz nedir bunun adı? Dünyanın hangi ülkesinde böyle bir şey olur da kamuoyu bütün bunları suskun karşılar? Türkiye’nin onlarca yıllık birikimleri AKP adındaki bir siyasi heyet tarafından mirasyedi mantığıyla çarçur edilirken buna suskun kalmak olacak şey midir? Toplumu demokratik tepkiye çağırıyoruz.