Operasyon sırası bu isimlerde!
1 Mart’da günlük olarak yayın hayatına başlayan Aydınlık Gazetesi’ne yayın hayatına başlamadan kısa bir süre önce önemli bir bilgi ulaşmış.
Buna göre AKP seçim öncesinde kendi derin devletine 70 kişiye operasyon yapılması için emir vermiş.
Dahası, Adalet Bakanlığı Silivri hapishanesinde bu
70 kişi için hazırlığa başlamış!
Peki operasyon yapılacak olan isimlerin içinde kimler mi var?
Ayınlık’ın dün manşetten duyurduğu habere göre listede şu gazeteciler var:
Aydın Doğan, Ferit İlsever, Uğur Dündar, Yalçın Küçük, Soner Yalçın, Nedim Şener, Halil Nebiler, Serhan Bolluk, Ümit Zileli, Saygı Öztürk, Sabahattin Önkibar, Cüneyt Ülsever, Can Ataklı, Nuray Mert, Ertuğrul Mavioğlu, Avrasya TV’den 6 kişi, Kanal B’den 6 kişi ve ODA TV’nin yöneticileri.
Listede adı geçen siyasetçi, işadamı ve askerler şunlar:
CHP’den Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin, Süheyl Batum, Önder Sav, Tayfun İçli, Atila Kart, Ahmet Ersin, İsa Gök, MHP’den Oktay Vural, Mehmet Şandır, İşçi Partisinden Mehmet Cengiz, Hasan Basri Özbey, Erkan Önsel, eski bakanlar Yaşar Okuyan, Ertuğurul Yalçınbayır, askerler, Hüseyin Kıvrıkoğlu,Yaşar Büyükanıt ve
Ali Cingöz. İşadamı; Cem Boyner.
NOT: Ergenekon’un son dalgası ve perde gerisinde olanlar bağlamında bu akşam Ulusal Kanal’da saat 21.00’de önemli bilgiler
sunacağım.
İDEOLOJİ BEZİRGÂNI
Nefret vaizi!
Tayyip Erdoğan’ı en iyi anlatan nitelemeyi Almanların ünlü Bild Gazetesi yaptı.
Türk Başbakanının Almanya’daki Türklere hitabını değerlendiren gazete, Erdoğan’ın nefreti körükleyen vaiz edasıyla toplantıya katılanları ajite ettiğini söyledi.
Alman medyası yeni farkına varsa da Tayyip Erdoğan hep böyledir.
Gerginliklerden beslenir.
Siyasetteki varlığı bile cepheleşmelere bağlıdır.
Sürekli olarak bir düşman arar, olmazsa yapay bir düşman yaratır ve istismarlar yaparak inanç üzerinden eğitimsiz kitleyi manipüle
etmeye çalışır.
Kendini hakkın, diğerlerini batıl’ın temsilcisi görür.
AKP ve Erdoğan’la beraber Türkiye maalesef fiili olarak iki parçadır.
Vahim olan ayrışmanın sadece halkta olmaması, devletin en hayati kurumlarına sirayet etmesidir.
Yargı’dan Emniyete, eğitimden sağlığa kadar devletin en temel kurumlarında büyük bölünmeler söz konusudur.
Tayyip Erdoğan aslında bir hizmet adamı değil, ideoloji bezirgânıdır.
Üslubu, metodu ve seyri hep buna
delalet eder!
KILAVUZUN BÖYLESİ!..
Mısır’ı bırak, Ergenekon’a bak!
Neymiş efendim Mısır’a yol gösterecekmiş!
Demokrasiye geçiş için tavsiyelerde bulunacakmış!
Abdullah Gül önceki gün yaptığı garip Mısır seyahatini böyle açıklıyor.
Güldürme beni Abdullah Bey!
Demokrasi kim sen kimsin!
Birincisi Mısır senin başında bulunduğun sivil diktatörlükten daha demokrat!
Yok, bunu ben söylemiyorum, uluslar arası basın kuruluşu Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü söylüyor.
Bu Örgütün tespitine göre basın özgürlüğünde Mısır çok daha iyi, yani sıralamada Türkiye’nin üstünde.
Basın özgürlüğü deyip geçmeyin, demokrasi için en olmazsa olmaz şeydir.
Hal bu iken sen nasıl demokrasi adına modelim diye ortaya çıkabiliyorsun!
Mısır’ı bırak Abdullah Bey,
Ergenekon ambalajı ile yapılan rezilliklere bak!
ZORAKİ TATİLCİLER
Tufan Türenç’in kalemini kim kırdı?
Bir kokteylde karşılaştığım eski dostum Tufan Türenç’e takılmıştım:
-Tufan ağbi yazıların böyle devam ederse, gönderirler seni.
Türenç:
- “Yok Sebo, Aydın Bey muhalif yazılarımızdan rahatsız değil; tersine okuyucu tepkilerinin yazarların yazılarıyla dengelendiğini düşünüyor.”
Şu karşılığı verdim:
- “Bu işler artık Aydın Bey’in iradesi ile olmuyor ki!.. Aydın Bey’e, ya batıracağız seni ya da bu isimler yazmayacak dendi mi ne yapsın!”
Tufan Ağbi bu ifademe haklısın dercesine dudaklarını ısırarak karşılık vermişti.
Ve dün bir haber:
TufanTürenç’in Hürriyet’teki yazılarına son verildi..Cüneyt Ülsever,Rahmi Turan ve Özdemir İnce ise haftada bir yazacak... Bana sorarsanız Hürriyet’teki bu gelişme Ergenekon’un son gazeteci
dalgası kadar önemli bir hadisedir...