Operasyon başarılı, fakat...

Adına ne derseniz deyin; “Kürt sorunu-terör-PKK sorunu” hiç fark etmez. Bütün ülkeye yayılmış, kangren olmuş “Güneydoğu sorununu” kesip atmamız ve bedenimizi kurtarmamız gerekiyor. Bunun için yeni bir “operasyon” başladı. AKP Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “toplumsal mutabakata” varmak için buluştular ve 1 saat konuştular. Ne konuştukları, bazı ayrıntılar olmasına rağmen tam olarak henüz ortaya çıkmadı.

***

Önce doktorların, cerrahların yaraya doğru teşhis koymaları gerekiyor. Bunun için “bulgular” tamam. CHP paketinde sıralanan bulgulara ve gerçeklere itiraz etmem mümkün değil. Kısaca, aslında yüz yıldan fazla geçmişi olan ve son zamanlarda azan, binlerce canımıza mal olan bu yara, akan kanlar ve ardı arkası gelmeyen cenazeler ve acılarıyla ortada. Önce cerrahların doğru teşhis ve sonra da operasyon yöntemi konusunda görüş birliğine varmaları lazım. Hastanın başında itişmemeleri, neşterleri -aletleri- biri birlerinin ellerinden kapmamaları gerek. Ama maalesef şu sırada durum böyle değil. Ve sonunda “operasyon başarılı oldu fakat hastayı kurtaramadık” demeleri ihtimali fazla. Kaybedilen zaman ve haydutlara cesaret verilmesi de cabası. Zaten haydutlarla savaşanların siyasi iktidar tarafından adeta “esir” alınması, yeteri kadar cesaret ve umut veriyor onlara!..
Aşırı derecede kötümser miyim? Hayır, realistim. Bu kirli savaşın sona erdirilmesini, akan kanların durmasını ve artık “anaların ağlamamasını”, aklı başında ve manyak olmayan kim istemez...
Açıkça söyleyelim; haydutlara taviz vererek değil, oy ve siyaset mülahazalarıyla değil, ülkemizin bölünmez bütünlüğü pahasına değil... Cerrahların önce bu hususta, temel ilkelerde, “olmazsa olmaz” larda anlaşmaları gerek.

***

Dilimizde çok güzel deyimler vardır: “Havanda su dövmek”, “Olmayacak duaya amin demek” ve “Abesle iştigal” ...vb gibi. CHP paketinde “akîl” yani “bilge” adamlardan söz ediliyor. Ama nerede bu objektif olmaları gereken “akıllı adamlar” ... Ağaçlarda bitmiyor bu mübarekler!.. Sonra önerilerdeki bir şart da BDP dahil bütün partilerin bu operasyonlara katılmaları, “taşın altına ellerini koymaları” ! Kangren mikrobunun kaynağından ve PKK vekili bu adamlardan medet ummak abesle iştigal değil mi? Güldürmeyin bizi!

***

MHP’nin de bu “toplumsal mutabakat” masasına oturması ve operasyona katılması isteniyor. Ve adeta dayatılıyor. Fakat MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli terör örgütünün taleplerine boyun eğmek istemiyor ve her şeyden önce “Kürt sorunu yok, terör var” demekte birleşilmesini istiyor. Asıl ona yani teröre karşı birleşin...
Bahçeli; “Sinsi tertip ve önerileri müzakere etmeyeceğiz” diyor... CHP ile AKP arasında siyasi akrabalık olduğunu, CHP’nin, İmralı canisinin taleplerinin sözcülüğüne soyunduğunu söylüyor... Maalesef görüntü de bu!.. Fakat Bahçeli şimdi “masadan”, çözümden kaçmakla suçlanıyor. Manevi baskı altında!
Ne var ki bu konuda en gerçekçi ve tutarlı yaklaşım MHP’nin yaklaşımı!.. Her halde AKP’nin “açılım fiyaskosu”; bu haydutlarla “mücadele” ederken gizlice “müzakere” etmek garabeti değil!

***

Velhasıl; PKK dağlarda, kentlerde, Ankara’nın yamaçlarında Kayseri’nin ortasında kanlı eylemlerini artırırken, “bahar, barış havası ve taarruzu” karşısında insan ister istemez PKK’nın böylelikle “toplumsal mutabakat” ameliyatını zorladığını düşünüyor... Öyle ya; “akan kanlar her ne pahasına olursa olsun durmalı” demenin tam sırası ve psikolojik ortam bu!
Kısacası PKK teslimiyeti zorluyor... Terörle gerektiği gibi radikal mücadeleyi önlemenin ve bu konuda “milli iradeyi” körletmenin yolu da bu!

Yazarın Diğer Yazıları