O'nun ideallerini gerçekleştirmek kim, siz kim!
AKP Sözcüsü Mahir Ünal, "Atatürk'ün ortaya koyduğu ideali kim gerçekleştirmiştir diye dönüp bakın, AK Parti gerçekleştirmiştir. CHP'nin ne Atatürk'ün ortaya koyduğu millîlik ve yerlilik idealiyle ne emperyalizm karşıtlığıyla ilgisi yoktur" buyurmuş; aşırı sıcaklara bağlıyorum!
Zira, bakmayın bu ara sicillerini MHP'yle perdeleme gayretlerine;
- "Ne Mutlu Türk'üm Diyene" sözüne, ülkenin dağından, taşından sildirmeye kalkacak kadar tahammülsüz olan,
- Türk çocuklarının okullarında "Türk'üm" diye başlayan öğrenci andını okumalarını yasaklayan,
- "Türk vatandaşlığı"nı anayasadan çıkartmaya çalışan,
- Yöneticileri tekraren "Türkçülüğü" bölücülük olarak nitelendiren hatta toplumsal algıda "terörize" eden, "Sana demişler ki, 'Sen Türk'sün'. Ne demek Türklük? İşte Orta Asya'dan gelmişsin. Bir bakıyorsun, kaçımızın dedesi Orta Asya'dan gelmiş? Bir sor bakayım gerçekten. Var mı böyle bir şey? O milletin yavaş yavaş zaten etnografyası da işlenmeye başlanıyor. Gerçekten de böyle bir şey. Türk nedir mesela? Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok" diyerek Türk kimliği hatırlatıldığında "estağfurullah" diyen Tanzimat aydınlarına tur bindiren bir siyasi parti, akıl var izan var, "Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile âtinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur: Beni hatırlayınız" diyen bir liderin hangi idealini gerçekleştirmiş olabilir?
Üstelik de hatırlamak şöyle dursun unutturmaya çalışarak her fırsatta!
****
Millî Eğitim müfredatını bilimsel bilgiden yoksunlaştırıp, hurafelerle dolduran bir zihniyet, "manevi miras olarak hiçbir nas-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş, kalıplaşmış kural bırakmadığını" özellikle vurgulayan ve "Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar" diyen, gençliği "ilim ve irfanın müspet fikirleri"yle yetiştirmeyi öğütleyen, en mühimi "Hür fikirler uygulamaya geçtiği vakit, Türk milleti yükselecektir" diyen bir liderin hangi idealini gerçekleştirmiş olabilir?
Dünyanın en büyük ceza komplekslerini, "hür fikirler"in uygulamaya geçirilebilmesi için inşa etmediler herhalde!
"Biatsa biat" deyip el-etek öperken asli niyetleri "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller" yetiştirmek olabilir mi sizce?
****
Sabah söylenenin akşam yalanlandığı ve kimsenin bundan zerre utanmadığı bir düzende "Birbirimize daima gerçeği söyleyeceğiz. Felaket ve saadet getirsin, iyi ve fena olsun, daima gerçekten ayrılmayacağız" diyen bir liderin hangi ideali yeşertilebilir?
O, "Türk kadınının yerde sürünmesini değil de omuzlar üzerinde göklere yükseltilmesini" isterdi ve fakat Türk kadını kaldırımlarda saçından sürüklendi, hamileyken tekmelendi, tecavüze uğradı suçlusu o oldu, tecavüzcüsüyle evlenmeye mahkûm edildiği, hayatının en kötü hatırasını doğurmaya... Kahkahasından rujuna, şortundan eteğine hakarete uğramadığı yeri kalmadı; çalışmasını "fuhuş"la bir tutan vardı!
O, "Tüm Türk toprakları kurtulmadıkça durmayacağını" söylerdi ve fakat Türk topraklarının kurtulmasına çalışanlar darbeci sayıldı, terörist diye yaftalandı, haysiyet cellatlarınca infaz edildi bir kısmı... "Ver-kurtul" dendi, Rum'a, Barzani'ye, DAEŞ'e terk edildi...
O, "Türkiye şeyhler, dervişler, müritler ülkesi olmasın" istiyordu, müritlerinin omuzlarına uçuşa geçen çakma alimlere ne istedilerse verildi, hatta bir istedilerse bin verildi!
O, "Millî hâkimiyet uğrunda canını vermeyi vicdan ve namus borcu" bilirdi; millî hakimiyete, milletin egemenliğine halel getirilmesin diye 16 Nisan'dan önce canını dişine takanlar her nevi vicdansızlığın ve namussuzluğun hedefi oldu.
O'nun en büyük ideali şüphesiz ki, "naçiz vücudu toprak olsa da, Türkiye Cumhuriyeti'nin sonsuza dek yaşaması"ydı, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyeti yıkıp yerine yeni Osmanlı Türkiye'sini kuracaklarını itiraf etmeyen mensupları kalmadı!
****
Uzmanlar 7/24 uyarıyor:
Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde sokağa çıkmayın!
Kulak vermekte fayda var bence; insan ne dediğini bilemeyebiliyor çünkü bu kavurucu sıcaklara maruz kaldığında!
****
GÜNÜN SORUSU
Kulüpler yeni birlik başkanlarını seçerken "Galatasaray'a yaptıkları Türk futboluna yapacaklarının teminatıdır" demiş olamazlar değil mi?