Altılı Masa’nın toplandığı gün Önder Sav’dan çok sert açıklamalar

Altılı Masa’nın toplandığı gün Önder Sav’dan çok sert açıklamalar

CHP’nin eski genel sekreteri Önder Sav bir açıklama yayınladı. Başörtüsü düzenlemesi için “köprüden önceki son çıkış” ifadesini kullanan Sav, muhalefetin önündeki tek seçeneği açıkladı.

Whatsapp üzerinden yakın çevresine “Köprüden önceki son çıkış” başlıklı bir açıklama yapan Sav, Altılı Masa’nın bugünkü toplantısında başörtüsü konusunun görüşüleceği duyumlarını aldığını belirterek, “Bu vesileyle kimi endişelerimi görüşlerimi ve çözüm önerilerimi sizlerle paylaşmayı uygun buluyor, bunu 60 yılını aşan siyasi yaşamımdaki önemli bir görev olarak görüyorum ve bunun içindir ki başlıkta yazdığım gibi bu önemli konuyu köprüden önceki son çıkış olarak nitelendiriyorum.” dedi.

“DOSTLARIM BENİ ELEŞTİREBİLİR AMA…”
“Kimi dostlarımız dillere pelesenk olan, ‘Aman canım şimdi sırası mı Cumhur İttifakı zor günler yaşarken bunun sırası mı?’ diyecek, beni eleştirip serzenişte bulunacaklardır ama bu konuda ‘Susmanın sorumluluğu konuşmaktan ağırdır." diyen Sav, sözlerine şöyle devam etti:

“Olumsuzlukları halının altına süpürmekle maalesef sorunlar çözülemiyor. 2008 Şubat’ında CHP grubu olarak yaptığımız başvurunun (Editörün notu: CHP''nin Anayasa Mahkemesi''ne yaptığı "başörtüsü" başvurusu kastediliyor) ve imzamın arkasında duruyorum ve uyarı görevimi yerine getiriyorum. AKP’nin başörtüsü ile ilgili yaptığı anayasa değişikliği önerisi, önümüzdeki günlerde maalesef siyaset gündeminin ilk sırasında olacaktır. Bu husus tarihi cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin de kaderini etkileyecek boyuttadır."

4 EKİM''DE YAPTIĞI PAYLAŞIMI HATIRLATARAK MUHALEFETİ UYARDI
Medeni Kanun''un kabulünün yıl dönümü olan 4 Ekim 2022’de başörtüsü konusunun yaratacağı sıkıntıları dile getirdiği paylaşımı hatırlatan Sav, söz konusu paylaşımından şu kısmı hatırlattı: “Bu tarihi sözleri ve sürekli devrimi dile getiren ''gerekçeyi'', laiklik ilkesi kemirilirken, özü ve içi boşaltılmaya çalışılırken, sessiz kalanların, hatta yozlaştıranların, çanak tutanların, 2008 yılında başörtüsü ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu için attıkları imzaları, verilen çabaları, söyledikleri sözleri unutanların başörtüsü-türban ile ilgili tartışmaları gereksiz ve zamansız biçimde dile getirmek isteyenlerin tekrar tekrar dikkatli ve ibretle okumalarını tavsiye ederim.”

Sav, CHP''nin 2008 yılında başörtüsü düzenlemesi için Anayasa Mahkemesi''ne yaptığı başvuruya değinerek, “Burada sözünü ettiğim husus, Anayasa Mahkemesi’ne 27 Şubat 2008 tarihinde yapılan başvurudaki imzalar arasında dönemin CHP grup başkan vekilleri sayın Kemal Kılıçdaroğlu, sayın Kemal Anadol ve sayın Hakkı Suha Okay’ın imzalarının bulunmasıydı. Anayasa Mahkemesi, CHP’nin başvurusunu kabul edip başörtüsü ile ilgili AKP’nin yaptığı bir anayasa değişikliğini iptal etmişti. 14 yıl önce CHP bu başvurusu ve imzaları inkar edercesine 4 Ekim 2022’de TBMM’ye yasa teklifi yapmış ve hemen arkasından AKP, ‘Yasa teklifi yetmez anayasa değişikliği yapmak gerekir.’ diyerek konu ile ilgili 2008’de yaptığı anayasa değişikliği teklifini genişleterek yeni bir teklif yapmıştır.” ifadelerine yer verdi.

“KAZANMA AZMİ SIKINTILI BİR DÖNEME GİRDİ, KARA KARA DÜŞÜNÜR OLDUK"
Önder Sav, söz konusu durumu, “Perşembenin gelişi çarşambadan görülememiştir ve cumhurbaşkanlığı, milletvekili seçimleri için oluşan direnme ve çalışma ve kazanma azmi sıkıntılı bir döneme girmiştir. Toplumun gündeminde olmayan başörtüsü konusu siyasi çıkar düşünülerek kurgulanmış ve maalesef uyuyan yılan, uyandırılmıştır; anayasa değişikliği ile ilgili TBMM’deki oylamalarda nasıl davranılacağı konusunda kara kara düşünür olduk; yukarı tükürsem bıyık aşağı tükürsek sakal özdeyişindeki gibi olumsuz bir ortam yaratılmıştır.” olarak açıkladı.

“İPLER CUMHUR İTTİFAKI’NIN ELİNDE”
Anayasa değişikliğini referanduma götürmek için 360 milletvekili gerektiğini hatırlatan Sav, “360 ile 400 oy arasında kalınırsa anayasa değişikliğinin kamuoyuna sunulması zorunludur. Üçte iki olan 400 sayısının aşılması halinde dahi cumhurbaşkanının anayasa değişikliğini kamuoyuna sunma yetkisi vardır görülüyor ki; bundan sonra ipler Cumhur İttifakı ve cumhurbaşkanının elindedir.” dedi.

“BAŞÖRTÜSÜ REFERANDUMU DİĞER İKİ SEÇİMİ GÖLGEDE BIRAKIR”
Değişikliğin kabulü halinde anayasada yer alan laiklik ilkesinin yok sayılacağını ve Türkiye’de sonu gelmez tartışmaların fitilinin ateşleneceğini öngören Sav, "TBMM’deki görüşmelere CHP’nin katılması ve de ret oyu vermesi sorunu çözmeyecektir. TBMM‘deki görüşmelere, Cumhur İttifakı 336 milletvekili blok oyu ile katılacak fakat bu sayı anayasa değiştirmeye yetmeyecektir 360 milletvekili oyunu bulabilmek için muhalefetin 244 milletvekili oyundan destek alması gerekecektir anayasa değişikliğinin kamuoyuna sunulması halinde en geç haziran ayı içinde yapılacak olan milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimine bir de kamuoyu yoklaması eklenecek, seçmen üç sandıkta oy kullanacaktır.” şeklinde konuştu.

Bu şekilde yapılacak olan başörtüsü referandumunun, diğer iki seçimi gölgede bırakacağı iddiasında Sav, tehlike oyuna alet olunmaması gerektiği uyarısında bulundu.

MUHALEFETE SESLENDİ: "TARİHİ SORUMLULUĞUNUZ VAR, İŞTİRAK ETMEYİN”
Sav devamında, “köprüden önceki son çıkış” olarak tarif ettiği duruma karşı muhalefetin; Türkiye Büyük Millet Meclisinde, komisyonlarda, genel kurulda yapılacak olan toplantılara katılmamasının ve oy kullanmamasının tek seçenek olarak gördüğünü belirtti.

Tarihi kararın iyi düşünülüp sonuçlarının önceden irdelenmesi gerektiğini savunan Sav, “Siyasi partilerde ''siyaset mühendisliği yapmak'' deyimi böyle günler için önemlidir. Bugün yapılmakta olan Altılı Masa toplantısında böyle bir anlayışın benimsenip buna yönelik olumlu bir karar çıkması toplumu rahatlatacaktır. Altılı Masa’yı oluşturan siyasi partilere tarihi sorumluluklarını hatırlatmayı bir vatandaşlık borcu olarak görmekteyim.” diyerek sözlerini noktaladı.

yenicaggazetesi.com.tr

İlgili Haberler