Önce Yahudi cesaret madalyasını iade et Recep Bey!
Böyle bir şey filmlerde ve romanlarda bile olmaz ama Türkiye’de oluyor!
Adam hem Yahudi cesaret madalyalı hem de Hamas sevdalısı!
Yahudi madalyası deyip geçmeyin; bu öyle sıradan bir şey değil.
104 yıldır sadece 10 kişiye verilmiş, Recep Bey 11. isim!
Bugüne kadar madalyayı alanların tamamı Musevi önder, tek istisna Recep Bey!.. Niye acaba?
Peki kim mi veriyor bu
madalyayı!
Siyonizmin Peygamberi Theodore Herzl’ın 1906’da kurduğu AJC (ABD) Yahudi Kongresi.
Bu örgütün kuruluş amacı ve misyonunu mu sordunuz!
Siyonizmi dünyaya hakim kılmak.
İşte bu örgüt Yahudilere üstün hizmetlerinden ötürü tarihinde ilk defa Yahudi olmayan bir isme yani Recep Tayyip Erdoğan’a böyle bir şerefi (!) bahşediyor!
Dikkat edin, İsrail’in 1948’deki kuruluşuna omuz veren ABD ve İngiliz devlet adamlarına bile verilmeyen bu madalya Recep Bey’e layık görülüyor!
Tekrar tekrar dikkatinize sunuyorum; Dünyayı yönettikleri söylenen bu Yahudiler salak mıdır ki, gençliğini Siyonizme küfürle geçiren Recep Bey’e durduk yerde böyle bir ödülü versin!
Demek ki işin içinde hiç birimizin bilmediği şeyler var değil mi?
Şimdi böyle bir madalyayı boynunda taşıyan birinin yaptığı hamasetler, mugalatalar ve kuru laf kalabalıkları nasıl inandırıcı olabilir?
Sahi din ve inanç komisyoncusu Vakit Gazetesi ve benzerleri bu madalyayı neden görmezden gelirler?
Yazdıkları bir yazıdan ötürü bazı gazetecileri Siyonizme hizmetle suçlayan Vakit ve benzeri güruh bu madalya için bir kez olsun tek bir satır neden yazmazlar?
Keza aynı şekilde sandukasında Yahudi Cesaret Madalyasını bulunduran Başbakan’ın ettiği sözlere nasıl inanabiliriz?
Evet Recep Bey, söylediklerinde samimi isen ve inandırıcı olmak istiyorsan önce hemen, derhal o ve benzeri Yahudi madalyaları sandukandan çıkar ve İsrail sefirine
iade et!
Yok bunu yapmayıp kuru sıkı atıp tutmaya devam edersen bunun adı gaz alma ve de milleti uyutma olacaktır.
Bazıları, ’Recep Bey bir dalgınlığa geldi ve böyle bir madalyayı aldı’ diye düşünebilir ama öyle değil!
Başbakanımız benzer bir madalyayı Dünya Yahudilerinin diğer önemli merkezi ADL (Anti Defarmation eague)den de aldı.
Öyle ki ADL Başkanı Abraham Foxman, Recep Bey’i bütün dünyanın gözü önünde, Musevilerin ebedi dostu olarak ilan etti.
Daha önce de yazdım, bu Abraham Foxman, AKP’nin kuruluş günlerinde İstanbul’a gelip Recep Tayyip ve Abdullah Bey’lerle gizlice buluşan ve partinin kuruluşunu konuşan çok önemli Yahudi önderidir. Ben o gizli buluşmayı o dönem çalıştığım Star Gazetesinde yazıp deşifre ettiğim için Recep Bey’in hedefi haline geldim.
Evet Sayın Başbakan, mugalatayı bırak, söylediklerinde samimi isen madalyalarını yak, ya da
geri ver!
İKİNCİ FENER Mİ...
Filistin mücahidi İHH’nın finansörü kim?
Kısa adı İHH... Açılımı, İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı... Güya insani bir kuruluş ama açıklıkla söyleyeyim ben o kanaatte değilim. Öyle çünkü bu İHH’yı insanlığı ilgilendiren pek çok yerde ve dramda hiç görmedik. Bunlar için varsa yoksa Gazze ve Filistin. Adeta Filistin Kurtuluş Örgütü’nün sivil kanadı ya da yardım örgütü gibi çalışıyorlar. Mensuplarına bakıyorsunuz, İslamcı gerilla pozları ve söylemlerinde. Hepimiz gördük, son Gazze yardım seferinde, “ölmeye, şehit olmaya gidiyoruz” sözlerini ettiler. Soruyorum bu yardım örgütü mü, tedhiş grubu mu? Hem merak ediyorum, bu yardımların kaynağı nedir? Bana ulaşan iddialara göre bazı AKP’li belediyelerle, bazı devlet kurumları bu İHH ile kucak kucağa imiş! CHP ve MHP derhal bu İHH’nın üstüne gitmeli, yeni bir Deniz Feneri faciası ile yüz yüze gelebiliriz! Bu arada İHH’ya paralel olarak Mazlum-Der isimli şu malum örgüt de inceleme altına alınmalıdır.
BU NE SEVDA...
AKP-Hamas-İran!
Benim bu AKP ve Recep Erdoğan’ı anlamakta müşkülatım var. Recep Bey bir tarafta Yahudilerden madalyalar alırken öbür yanda Türkiye’yi fiili olarak Hamas ve İran eksenine oturttu. Evet bölgesinde onlarca yıldır ağabey konumunda olan koca Türkiye, AKP sayesinde Orta Doğu’daki siyasal İslâm’ın adeta merkez üslerinden biri oldu. Hayır bizim İran ile iyi ilişki kurulmasına bir itirazımız yok lakin Hamas’ın peşine bu biçimde takılmak ve İran ile de ideolojik beraberlik görüntüsünün verilmesi olacak şey midir? Ankara, İran’la ancak komşuluk bağlamında işbirliği yapabilir, oysa bugünkü tablo farklıdır ve dünyanın algılaması da o yöndedir. Araplar bile Hamas’a yüz vermezken AKP’nin bu Hamas sevdası ancak bilinç altlarının isyanı olarak açıklanabilir. İyi de bu Hamas, İsrail için terör örgütü, sen Hamas’ı bu şekilde sahiplenirsen yarın PKK’ya yardım için, insani yardım gemileri İskenderun’a dayanacaktır.
TESPİT...
Gazetecilere operasyon eşikte!
Adalet eski Bakanı Seyfi Oktay ve aynı operasyonda gözaltına alınanların suçu yargıyı etkilemek imiş... Yargıyı etkilemek nasıl bir şey doğrusu ben onu anlamış değilim... Kuşkusuz hukuk, matematik değil, nereye çekersen, nasıl yorumlarsan olabiliyor... Önceki akşam devletin güvenlik birimlerinin zirvesinde görev yapmış önemli bir isim bana şöyle bir ihbarda bulundu: “Yakın bir süreçte AKP ve Erdoğan’a muhalefet eden bazı köşe yazarlarına karşı Ergenekon ambalajı, yani o soruşturmayı olumsuz etkilemek gibi bir kılıfla gözaltı operasyonunun yapılacağı söylentisini işittim. Haberiniz olsun...” Şimdi bazılarınızın o kadarını da yapamazlar dediğini duyar gibiyim. Vallahi yaparlar. Bu ülkede asla olmaz denilen onlarca şey olmadı mı? Son bir not, dün Habertürk’den Muharrem Sarıkaya’nın yaptığı tesadüfi tespit, Ergenekon bağlamında her şeyi ortaya koyuyor. Yandaş-dinci gazeteciler havalimanında Habertürk’ün foto muhabirine, “Seyfi Oktay tutuklanacak” diyor ki o esnada operasyona başlanmış değil. Telefonla aranan Seyfi Bey bile bu habere şaşırıyor, derken yarım saat sonra söylenen oluyor... Soruyorum bu neyin nesidir?