Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel’in başkanlığındaki CHP Bilim Platformu tarafından Türkiye’nin göçmen politikasına dair bir politika notu hazırlandı. Politika notunda, “Sarayın Yanlış Göçmen Politikasının Faturasını Vatandaş Ödüyor” başlığı kullanıldı.
Suriyeli sığınmacılar nedeniyle Türkiye’nin üstlenmek durumunda kaldığı ekonomik ve sosyal maliyetlerin ortaya konduğu politika notunda, ekonomik krizin içinden geçmekte olan Türkiye’nin kaynaklarının verimsiz ve şeffaf olmayan biçimlerde harcandığı ileri sürüldü. Notta, AKP’nin yanlış göçmen politikalarının, Türkiye’deki eğitim, istihdam ve kültürel uyum sorunlarını içinden çıkılmaz bir noktaya sürüklediği, sürdürülebilir olmaktan uzak bir çift başlılığa neden olduğu belirtildi.
Politika Notunda Suriyeli sığınmacıların ucuz iş gücü rezervi olarak görülmesinden ve merdiven altı işletmelerde düşük ücretlerle çalışmalarından ötürü, vergi ödeyen yurttaşlarımızın ve işçilerimizin haksız rekabetle karşılaştığı, bu durumun çalışma barışını tehdit ettiği ifade edildi ve bu doğrultuda, kayıt dışı ekonominin büyüdüğü, iş ve işçi güvenliğinin yok sayıldığı çalışma ortamlarının yeniden diriltildiğine işaret edildi. Ayrıca, Sığınmacı kadınların 2. eş olarak yasaya aykırı biçimde evlendirildikleri ve Suriyeli çocuk evliliklerinin yaygınlaşması olgusu vurgulandı.
DOĞRUDAN ETKİ
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde oy kullanacak olan yurttaşlık verilmiş Suriyeli sığınmacıların olduğuna da dikkat çeken politika notunda, bazı seçim bölgelerindeki sonuçlara da doğrudan etki edilebileceği iddiaları hatırlatıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel’in konuyla ilgili şunları söyledi:
Cumhuriyet Halk Partisi Bilim Platformu olarak, Türkiye’nin gündemindeki en yakıcı konularından olan Suriyeli sığınmacılar üzerine bir politika notu yayınladık. AKP’nin maceracı, tutarsız ve tarafgir politikalarının sonucunda ülkemize 4 milyona yakın sığınmacı gelmiştir. Bu büyük göç dalgasına ilişkin Politika Notumuzun sonucu, AKP’nin yanlış politikaları nedeniyle Türkiye’nin, Avrupa’nın kapısında sığınmacıların sorunlarını çözemeyen dev bir sığınmacı kampına dönüştüğüdür. Ortadoğu bataklığında kaybolan AKP’nin politikaları yüzünden Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları farklı biçimlerde mağdur edilmektedir.
AKP, son 5-6 yılda Suriyeli sığınmacılara 35 milyar dolar, yani yaklaşık 190 milyar TL harcadığını ileri sürmüştür. Bu rakam, her Suriyeli için kişi başı yıllık 2.500 dolar, 5 kişilik bir aile için ise yıllık 12.500 dolar harcandığı anlamına gelmektedir. Ancak bu büyük meblağa karşın, AKP ne Suriyeli sığınmacıların savaş yaralarını sarabilmiş, travmalarını ve sorunlarını çözebilmiş, ne de yurttaşlarımızın bu ani nüfus artışından ekonomik ve sosyal olarak olumsuz etkilenmesinin önüne geçebilmiştir. On milyarlarca liralık kamu kaynağı denetimden ve şeffaflıktan uzak bir biçimde harcanmıştır.
1 MİLYON KAÇAK İŞÇİ
Suriyelilerin kayıt dışı çalıştırılması, sığınmacıların ekonomik kriz ortamında ucuz iş gücü olarak görülmesi, yurttaşlarımızı ya işsiz bırakmakta ya da işlerini kaybetmemek için kayıtsız ve düşük ücretle çalışmaya zorlamaktadır. Kayıt dışı işletmeler ve sayıları 1 milyonu geçen kaçak işçiler yüzünden, vergi ve istihdam kayıpları yaygınlaşmakta, bazı illerimizde çok yoğun işsizlik ve haksız rekabet ortaya çıkmaktadır.
AKP’nin Suriyeli sığınmacı krizini doğru yönetememesi, eğitim alanında da önemli sorunlara neden olmuştur. Suriyeli ve Türk çocukların bir arada eğitim aldığı, kalabalık sınıflarda ders yapan öğretmenlerimiz, aşırı çalışmaya bağlı olarak tükenmişlik sendromu yaşamaktadır. Zaten okullarımızda yüksek olmayan eğitim kalitesi hem fiziksel şartlar hem de öğretmenlerimizin artan iş yükü dolayısıyla daha da düşmüştür.
Yaklaşık 4 milyon Suriyelinin ülkemize gelmesiyle birlikte sağlık hizmetlerine erişim de güçleşmiştir. Özellikle sınır kentlerindeki hastanelerin acil servislerinde, yoğun bakım ve erken doğum ünitelerinde yoğunluk nedeniyle hizmetler aksamaktadır. Ne sığınmacılar ne de yurttaşlarımız sağlık hizmetlerinden gerektiği gibi faydalanabilmektedir.
Kısacası AKP iktidarının yanlış yönettiği göçmen politikası sonucunda dünyada misafirperverliği ve hoşgörüsü ile tanınan ülkemizde, yabancı karşıtlığı tırmanmakta, eğitim, sağlık, barınma ve çalışma koşulları giderek kötüleşmektedir. İdlib’te yeni bir insani krizin ortaya çıkması halinde ülkemize geleceği ön görülen 2,5 milyona yakın Suriyeli sığınmacının bu sorunları daha da derinleştireceği açıktır. AKP, Türkiye’yi Ortadoğu Bataklığına sürükleyerek, sadece milyarlarca dolarlık kayıplara neden olmamış, aynı şekilde Türkiye sosyo-ekonomik ve kültürel açıdan sürdürülmesi imkânsız olan bir açmazla karşı karşıya bırakmıştır.
Önümüzdeki günlerde AKP’nin Suriyeli sığınmacıları ülkemizde insan onuruna yakışmayacak biçimde yoksulluğa ve çaresizliğe mahkûm ettiğini gözler önüne serecek bir politika notu daha paylaşacağız.