ÖMRÜ EN KISA SÜREN DEVLET: İYONYA

ÖMRÜ EN KISA SÜREN DEVLET: İYONYA

Yunanistan her haliyle çürüğü giderek büyüyen bir meyveye dönüşmüştü

Kral Constantine’in Ankara önlerine dek ilerlediği günlerde Amyna’nın pek sesi çıkmamıştı. Zafer kısa ömürlü olmuş, Yunan ordusu Sakarya boylarında yenilip Afyon-Eskişehir çizgisine dönmek zorunda kalmıştı. Anadolu Türklerinin kesin yenilgiye uğratılmasının olanak dışı olduğu iyice anlaşılınca Amyna’ya gün doğmuş, özellikle "Mikrasiatiki Amyna" adını alan İzmir örgütü giderek güçlenme ortamı bulmuştu. "Mikrasia" Yunanca "Küçük Asya", yani Anadolu demekti. Artık, Amyna hareketi Batı Anadolu’daki Rumlara yönelik çalışmalara ağırlık veriyordu.
Örgüt güçleniyor
Sakarya’dan sonra Yunan ordusunun Anadolu’da uzun süre kalamayacağını gösteren belirtiler gün geçtikçe artıyordu. Geleceğin kötü günler getireceğinden ürken Rumlar, kurtuluşu Mikrasiatiki Amyna’ya sığınmada buluyorlar örgüt giderek güçleniyordu... 
Askerlik çağındaki Yunan erkekleri 10 yıldır silah altındaydı. 10 yıldır savaşıyor, kan döküyor, can veriyordu. Her geçen yıl Yunanistan’daki dul kadınların, babasız çocukların, yüreği yanık ana ve babaların, sakat erkeklerin sayısı artmıştı. Erkek iş gücünün çoğunluğu cephelerde olduğundan, zaten kısır olan Yunanistan toprağının verimi iyice düşmüş, fiyatlar alabildiğine yükselmişti. Hükümet, yurt dışından yaptığı borçlanmalarla ve İngiltere’den aldığı yardımlarla ekonomik çöküntüyü frenlemeye çalışıyordu.
Savaştan bıkan asker cepheden kaçıyor, izinle Yunanistan’a giden subaylar bir yolunu bulup Anadolu’ya dönmüyordu. Bir düşünür "Aynı görüşü paylaşan iki Yunanlıyla karşılaşmak, ender rastlanan bir olaydı" demişti. Seçenek azlığından olacak, görüşler iki kutupta toplanmış; Yunanlılar, Rumlar ve cephedeki asker Kralcı-Venizeloscu diye ikiye bölünmüştü. Bu arada Yunanistan’daki gizli komünist örgütlenmesi gitgide yayılmış, cephedeki askerler arasında hızla gizli hücreler kurulmaya başlanmıştı. Yunanistan ekonomisiyle, halkıyla, ordusuyla çürüğü giderek büyüyen bir meyveye dönüşmüştü.
Çatlak sesler 
çıkmaya başladı
Batı Anadolu Rumları, Yunanistan’a olan güvenlerini yitirirken, dünyaya egemen güçler de çatlak sesler çıkarır olmuşlardı. Fransa ve İtalya dünyanın özlenen barışa kavuşması için Yunan ordusunun Batı Anadolu’dan çekilmesinin ön koşul olduğunu her fırsatta ileri sürüyorlardı. İngiltere bile bazı ödünler karşılığı Yunan ordusunun çekilmesinden yana olduğunu gizlemiyordu. Bunlar yetmiyormuş gibi, Mustafa Kemal, ordusunu güçlendiriyordu. Bir gün saldırıp Yunan ordusunu denize döküverirse, Yunanlılarla işbirliği yapan Rumların hali nice olurdu? Tek kurtuluş, Mikrasiatiki Amyna’ya sığınmak ve onun aracılığıyla Batı Anadolu’da bir "İonya Devleti" kurmaktı. İngiltere’nin desteği yeni devleti yaşatacaktı. (Devam edecek)