Ömer Çelik açıklamalarda bulundu (09 Şubat 2021)

Ömer Çelik açıklamalarda bulundu (09 Şubat 2021)

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Merkez Yönetim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin grup toplantısının ardından gazetecilerin karşısına geçti. Çelik, Türkiye ve dünya gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

AKP'li Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

PKK ile mücadelemizi sürdürdüğümüz gibi, DEAŞ’la ilgili de önemli operasyonlarımız oldu. DEAŞ’la mücadele konusunda Türkiye hem Suriye’deki mücadelesini hem de Türkiye içindeki mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Önceki operasyonlara ek olarak Eren-9 operasyonu da gerçekleştiriliyor. Maalesef müttefiklerimiz hala ayrımları yaparak yanlış bir ısrar içindedirler. PKK ile bu mücadeleyi sürdürdüğümüz gibi geçen haftalarda DEAŞ'a göz açtırmayan operasyonlar gerçekleştirildi. Yalova merkezli, Balıkesir merkezli çok ciddi sonuçlara ulaşıldı.

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olaylarla ilgili olarak çeşitli devletlerin açıklamalarını yakından takip ediyoruz. Bu açıklamalarda Türkiye'nin egemenlik hakkına dönük olarak hiçbir şekilde kabul edemeyeceğimiz bir takım cümleler oluyor. Genelde kendi ülkeleriyle ilgili detaylı anlayış bekleyenler, bizim ülkemizdekilerle ilgili kaba saba açıklama yapmakla yetiniyorlar. Biz bu tepkileri verdiğimiz zaman, insan hakları konusu evrensel bir konudur diyorlar. İnsan hakları konusundaki hassasiyetimizle ilgili bir sorgulamayı bunların yapabileceği bir durumu değerlendirmiyoruz. Atanmış bir yöneticiyi biz yönetici olarak kabul etmiyoruz ifadesinin ötesinde, fiziki engelleme, üniversite yönetimini çalıştırmama gibi bir duruma gelince güvenlik güçlerinin müdahalesi söz konusu olacaktır. Demokratik protesto hakkı aşıldı.

Boğaziçi Üniversitemiz göz bebeğimiz bir üniversite. Demokratik protesto hakkı taleplerinizi mercilere iletmek için kullanılır. Şunu da görüyoruz, en son yayınlanan bir bildiride gördüğümüz gibi; meselenin atanan kişinin değerlendirilmesiyle ilgili tartışma olduğunu görüyoruz. Atanan rektör bizden önceki uygulamaların bazılarında olduğu gibi, başka bir partinin parti meclisi üyesi olsaydı, ya da aktif olarak danışmanlık yapan birisi olsaydı ve atansaydı bazı kesimlerin bu eleştirileri ortaya koymayacağını öngörmek mümkün. Burada demokratik protesto hakkı, demokratik eleştiriyle eylemin bir şiddete veya oradaki öğrencilerin eğitim-öğretim hayatını engellemesine, terörle iltisaklı grupların bu işlerin içine girmesi gibi meselelere hassas olmak gerekir.

Burada tabi bu tip meselelerde herkesin sağ duyulu olması gerekir. Grupların sızması konusunda, işte valilik açıklama yapıyor kimler hangi eylemlere katılmış, bunların iltisakları nedir gibisinden... Burada sağ duyu ile hareket etmek zorunludur.