Efe Hasan Öğünç - Afyonkarahisar/YENİÇAĞ
7 Temmuz'da Bolvadin ilçesinde meydana gelen trafik kazasında sürücü A.K.'nin kullandığı aracın Patpat denilen araca arkadan çarpması sonucu 1981 doğumlu C.E ve 1969 doğumlu R.Y patpatın altında kalarak can verdiler.
Kaza sonrasında alınan iki raporda emniyet şeridinde seyir halinde olan patpata hiç kusur olmadığından bahisle Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinde sanık A.K. hakkında tam kusurla ölüme sebebiyet verme suçundan dava açıldı. Ancak mahkeme ilk duruşmada sanığa 24.300 TL. para cezası vererek tahliye kararı verdi.
Ailelerin avukatı Mahkemenin kararını bir üst mahkemeye itiraz edeceği belirtti.
Ölen C.E. ve R.Y.'nin ailelerinin avukatı Av.Serdar DÜNDAR yaptığı açıklamada "Mahkeme daha duruşma bile yapmadan, tarafların beyanlarını almadan dosyayı kusur durumu tespiti için Adli Tıp Kurumuna gönderdi. ATK meslek hayatımda ilk defa karşılaştığım bir rapor tanzim etti. ATK raporunda özetle ‘kazaya karışan patpatın trafiğe çıkmaya elverişli araç olmadığından patpatta bulunan R.Y. ce C.E.’nin ölümlerinden kendilerinin sorumlu olduğunu, bunun da kazada asli kusur sayılacağını’ belirtti. Olay yeri tespit raporunda ve soruşturma aşamasında alınan raporlarda aracı kimin kullandığı belirlenemezken ATK her nasılsa sürücüyü belirledi ve patpatta yolcu olduğunu belirlediği R.Y.’nin böyle bir araçla seyahat etmesi nedeniyle asli kusurlu saydı. Akıl almaz bir rapor düzenleyen ATK patpatta olmayan koyunun yola fırladığı iddiasını da kabul etti ve A.K.' nin bu nedenle sürüş kabiliyeti kaybederek yol kenarındaki patpata arkadan çarpan sürücü A.K.’ nin tali kusurlu, patpatta bulunanların ise asli kusurlu olduğu şeklinde rapor düzenledi. Maalesef mahkeme de bu rapora itibar etti ve sanığa da akıl almaz bir ceza vererek tahliye kararı verdi. Oysa soruşturma aşamasında düzenlenen raporlarda A.K.’ nin kullandığı aracın müvekkillerin murislerine çarptıktan sonra otomobilin 67 metre savrularak yolun solundan orta refüjü üzerinden tabiri caiz ise uçarak bölünmüş yolun diğer bölümüne geçtiği ve karşı şeridin sonunda arazi içinde kaldığı, halk arasında patpat diye tabir edilen aracın tanımlı olmadığından tescili olmayan aracın karayolunda sürülmesi mevzuat gereği idari işleme tabi olduğu, ancak, kazanın meydana geliş şekli değerlendirildiğinde bu durumun kazanın oluşumunda etkisinin bulunmadığı, patpat sürücüsünün, sürücü davranışlarının, aracını sevk ve idare ediş seklinin kazanın oluşumuna tesirinin olmadığı belirtilmiştir. Yani patpatın mevzuata aykırı bir araç olması kazanın olmasında ve maktüllerin vefat etmesinde etkili olmadığı belirtilmiştir. Mahkeme sanık ve müştekilerin ifadelerini almadan, daha duruşma yapmadan dosyayı kusur tespitine göndermesi ve üç rapor arasındaki çelişkiyi gidermeden hemen ilk celse de karar vermesi bizce hak ihlalidir. Müvekkiller bu karar karşısında aynı acıyı bir kez daha mahkeme salonunda yaşamışlardır. İki canın cezası bu olmamalıydı. Kararı tabi ki istinaf mahkemesine göndereceğiz. Geç de olsa adaletin tecelli edeceğine en ufak bir şüphemiz yoktur. Yüce Türk adaletine güveniyoruz" dedi.
