Ölüm getiren tansiyon

Ölüm getiren tansiyon

Prof. Dr. Mehmet Akbulut, “Zamanında ve doğru bir tedavi stratejisi uygulanmayan hastalarda gelişen kalp yetersizliği ne yazık ki ölümle sonuçlanıyor.” diye uyarıda bulundu. İşte o uyarılar…

Kalp ve akciğer dolaşım bozukluğu hastalığı pulmoner hipertansiyon (PH) her yaştan insan için tehlike oluşturuyor ve tedavi edilmediğinde ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Dünyada görülme sıklığı gün geçtikçe artan PH, ciddi bir kalp ve akciğer rahatsızlığı olarak her yaş grubundaki insanı etkileyebiliyor.

Prof. Dr. Mehmet Akbulut, “Türk Kardiyoloji Derneği olarak, ciddi bir kalp-akciğer dolaşım bozukluğu olan PH’ye ilişkin farkındalığı artırmaya yönelik etkinliklere imza attık. PH’ye neden olan hastalıklar ya da bu hastalıkların yol açtığı klinik bozukluklar, zamanla akciğer kan damarlarında sertleşme, hasarlanma, daralma ya da tam tıkanmalara yol açarak kalpte ciddi bir basınç yükü artışına neden oluyor. Kalp, önündeki bu engeli aşmak için normalden daha çok çalışmak zorunda kaldığından zamanla yoruluyor. Zamanında ve doğru bir tedavi stratejisi uygulanmayan hastalarda gelişen kalp yetersizliği ne yazık ki ölümle sonuçlanıyor. Halbuki günümüzde, PH’li hastaların hayat kalitesini ve hayatta kalma sürelerini önemli ölçüde iyileştirebilen ilaçlar ve tedavi yöntemleri oldukça yüz güldürücü sonuçlar doğuruyor. İşte bu nedenle erken tanı ve doğru tedavi yöntemlerinin önemi çok büyük” şeklinde konuştu.

PH’NİN 5 FARKLI FORMU VAR

Prof. Dr. Akbulut, konuyu şu sözlerle özetledi:

"Pulmoner hipertansiyonun, akciğer atardamarlarının doğrudan etkilendiği ya da hastalandığı ilk formu, pulmoner arteryal hipertansiyon (PAH) olarak adlandırılır. Bu formun, nedenini halen açıklayamadığımız bazı etkenlerle, genetik bozukluklar ilaç ve toksinler, bağ dokusu hastalıkları, doğuştan kalp hastalıkları, karaciğer hastalıkları ve bazı viral ya da paraziter enfeksiyonlar sonucu geliştiği düşünülüyor. Pulmoner hipertansiyonun 2. formunun sol kalp hastalıkları, 3. formunun akciğer hastalıkları ve hipoksi, 4. formunun akciğer damarlarının pıhtıyla tıkanması durumu olan kronik tromboembolik olaylar ya da pıhtı dışı akciğer damar tıkanıklıkları, 5. formunun ise mekanizmasını halen tam olarak açıklayamadığımız etken ya da etkenlerin sonucunda geliştiği tahmin ediliyor.”