Ölmeden önce okunması gereken muhteşem eser
Çünkü Mukaddime’de her çağ için geçerli, çok önemli bilgiler olduğu gibi güncelliğini ve önemini yitirmiş bilgiler de vardır. Uzun sayfalar tutan o önemsiz bilgiler insanı Mukaddime’yi okumaktan soğutur. Meselâ coğrafya konusundaki bilgiler öyledir. O dönemin coğrafya bilgilerine dayanılarak verilen ve dünyanın beş kıtasını değil de sadece üç kıtasını ele alan bilgiler, elbette okuru sıkar ve eseri okumayı bıraktırır. İbn Haldun coğrafyacı olmadığı için kendi döneminin veya önceki dönemlerin coğrafyacılarına dayanarak verdiği bilgilerin günümüzde pek bir değeri yoktur. Öte yandan İbn Haldun kendisi inanmadığı hâlde yıldız falı, kum falı gibi pek çok konuda uzun uzadıya bilgiler verir ki onlar da okuru bezdirir.
İbn Haldun’un asıl değeri ve önemi; tarih anlayışı, siyaset, ekonomi ve sosyolojiye katkılarında görülür. Bazı sosyal bilimlerin kurucusu olarak bilinen İbn Haldun’un asıl kıymeti de bu alanlarda görülür. O yüzden Batı dünyasının pek çok entelektüeli kadar tanınmış devlet başkanları ve ileri gelen siyasetçileri de İbn Haldun’u okuma ihtiyacı duyuyor ve Mukaddime’den özellikle sosyal bilimler konusunda büyük ölçüde yararlanıyorlar. Bunu onların kendi itiraflarından öğreniyoruz.
İbn Haldun’un Mukaddime’sini daha önce Mukaddime/Evrensel Tarihe ve Sosyal bilimleri Giriş adıyla tercüme eden Cemal Aydın, merak eden herkesin rahatça ve kolayca okuyup anlayabileceği bir çalışma yapmış. Mukaddime’yi her okurun zevkle okuyabileceği bir şekle sokmuş. Mukaddime’nin Özü adını verdiği bu çalışmayı Cemal Aydın şöyle tanıtıyor: “Mukaddime’nin Özü, asla ve kat’a Mukaddime’nin özeti değildir. Mukaddime’nin Özü, İbn Haldun’u İbn Haldun veya Mukaddime’yi Mukaddime yapan bütün bölümlerin bir araya getirilmiş şeklidir. Günümüzde hiç önemi veya geçerliliği kalmamış, okunmasının pek bir yararı olmayan bölümlerinin de çıkarılmış hâlidir. O yüzden bu kitabı okuyan herkes, kendisinden emin bir şekilde ve çok haklı olarak “Mukaddime’yi okudum!” diyebilir.
Tarafımızdan tercümesi yapılmış, altı bölümden oluşan Mukadddime’nin tam tercümesinin bütün bölümleri ve numaralanmış bütün konu başlıkları elinizdeki Mukaddime’nin Özü’nde de olduğu gibi verilmiştir. Önemli olan ve mutlaka okunması gereken başlıklar, İbn Haldun’un yazdığı hâliyle, hiç dokunulmadan, buraya olduğu gibi aktarılmıştır.
Geçmişte önemliyken günümüzde artık tamamen önemsizleşmiş, değerini kaybetmiş, o yüzden de okunmasına hiç gerek olmayan, okunması yarar sağlamayan ve okunmasa da olabilir nitelikteki konuların ise, sadece başlıkları verilerek, köşeli parantez içinde kısaca nelerden bahsedildiği belirtilmiştir. Böylece okurun Mukaddime’de hangi başlıkların bulunduğunu görmesi ve İbn Haldun’un o başlıklar altında ne yazdığını bilmesi sağlanmıştır. Söz konusu başlıklara baktıktan sonra da İbn Haldun’un o konuda ne dediğini merak edenler veya o meselenin kendileri açısından önemli olduğunu düşünenler, Mukaddime’nin tarafımızdan yapılan tam tercümesine bakabileceklerdir.”
Özetle, bundan böyle Mukaddime okuyacakların okumaları son derecede kolay. Bu takdire şayan çalışma, zamanını en iyi şekilde değerlendirmek isteyen gençlerimize ve aydınlarımıza iyi bir fırsat sunuyor.
Timaş Yayınları Tel:(0212) 511 24 24
***
Soluk soluğa bir polisiye
Gazeteci-yazar Timur Soykan’dan temposu hiç düşmeyen, soluk soluğa bir politik polisiye İblis’i Öldür. Tarikat-ticaret-siyaset ağının neredeyse tüm birimlerine yayıldığı emniyet teşkilatında, biri emekliliğine gün sayan, diğeri sistemle sorunlu ve delifişek iki komiserin, gerilim dolu hayatta kalma ve gerçeklerle yüzleşme hikâyesi:
“İblis neden hep kazanır biliyor musun?
Çünkü o hepinizin içinde.
Kötü olman bile gerekmiyor.
Sadece boyun eğmen yeter.
Sen teslim olurken yüreği elinde direnen kahramandan nefret ettin. Sana aşağılık bir korkak olduğunu gösterdiği için…
Hayatın kendine söylediğin yalanlarla tatlı tatlı akıp geçeceğini zannediyorsun ya…
Çok yanılıyorsun. Gerçeklerden kurtulman hiç kolay olmayacak. Sözde huzurlu yuvanda inşa ettiğin sahtekârlık yakanı bırakmayacak. Pişman öleceksin.
Bir izbede çürümeyi tercih edeceksin. Sıcak evin mideni bulandıracak çünkü temelinde gerçeğe tecavüzler var. İsyansız ömür tüketmiş ruhun zavallı bir halde tükenecek. Çünkü bunu hak ettin…”
Kırmızı Kedi Yayınevi Tel:(0212) 244 89 82
***
Uzakların Rüyalarına
Nazım Payam, denemelerini “Bir Göç Ne Bırakır Ardında?” adıyla kitaplaştırdı: “Göç”, uzakların suyuna, ekmeğine, rüyasına zorladığı öznesini seyyah, garip, sürgün, mülteci, muhacir ve yabancı kavramlarıyla tanımlar. Ayrıca hevesler, beklentiler, yitimler, korkular, dramlar ve bir o kadar da henüz bilinmeyen nedenlerle biçimler onu. Ancak göç öznesini en iyi biçimleyen, gayesini hayal haritasına kazımış gayretin çektirdiğidir. Ama nedense bu olgu, çoklarına karşılıksız sevgiyi hatırlatır. Oysa sevgi kesintisiz devam eden değil, devam edebilme imkânı olan bir şeydir.
Ötüken Neşriyat Tel: (0212) 251 03 50
***
Türk Solu’nun kronolojik tarihi
Gazeteci yazar Hüdavendigâr Onur’un kaleme aldığı “Türkiye Solu Kronolojisi”, Post yayınlarından çıktı. 1871 yılında başlayan kronolojik çalışma 23 Mart 2023 tarihinde sona eriyor.
Türk Sağı ile ilgili çalışmalarıyla tanınan Onur, yeni eseri hakkında şöyle diyor: “Politik yaklaşımlar genel itibarıyla “sağ” ve “sol” görüşler biçiminde iki akıma ayrılmakta ve tarih devam ederken her iki akım da bir anlamda kendi tarihini yazmaktadır. Tarihi deneyimleyen bireyler ise yaşam görüşlerine bağlı olarak bu iki akımdan birinde konumlanmaktadır. Elinizdeki kitap, ülkemiz özelinde solda yer alan isimleri, hareketleri, yayınları, kuruluşları ve olayları kronolojik olarak sunmaktadır. Kitapta sol, kavramsal olarak geniş çerçevede kullanılmakta ve bu bağlamda sosyal demokratlardan sosyalistlere dek farklı sol fraksiyonları içermektedir. Kitap, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde kurulan Ameleperver Cemiyeti’nden başlayarak günümüze kadar Türkiye solunun faaliyetlerini kapsamaktadır. Kitabın, konunun ilgililerine yardımcı olması umut edilmektedir.”
Hüdavendigâr Onur’un ayrıca, “Türk Sağı Sözlüğü”, “Türk Sağı Kronolojisi”, “Zeytindalı Harekâtı Kronolojisi Afrin Güncesi” adlı kitapları bulunuyor.
***
KÜTÜPHANEMDEN
Türk, Atayurt’ta da Anayurt’ta da Türk
Yıllardır Rus ve Çin işgalindeki Türkistan ile ilgi ve bilgimiz bölgeye gidip araştırma yapmanın kısıtlı veya tamamen imkânsızlığı sebebiyle çok sınırlı kalmıştı. Çin egemenliğindeki Doğu Türkistan için bugün de aynı durum söz konusudur. Ancak, Batı Türkistan bölgesine hâkim olan Sovyetler Birliği'nde Gorbaçov'un devlet başkanlığı döneminde uygulanmaya başlanan "Yeniden Yapılanma ve Açıklık" politikasıyla birlikte Türk dünyasından haberdar olma imkânı arttı. Oradaki soydaşlarımız ile doğrudan temas imkânı ortaya çıkınca, onların kültürel ürünlerini daha yakından inceleme fırsatı ele geçti. Bahsetmek istediğim kitap işte bu dönemde, 1991 yılında Kültür Bakanlığı tarafından basılan bir çalışma. "Türkistan ile İlgili Makaleler" kitabın yazarı araştırmacı Çağatay Koçar eserini şu açıklamalarla okura sunuyor:
"Sovyetler Birliği'nde yayınlanan eserlere dayanarak yaptığımız araştırmalar sonucunda, Türkistan halkının her türlü baskılara rağmen öz millî benliğini koruduğu ortaya çıkmaktadır. Bugün bu mücadelenin neticesinde tarihini, dilini, edebiyatını, folklorunu ve dinini muhafaza etmeyi başarmıştır. Eserdeki folklor hususundaki makaleler incelendiğinde, Türk'ün anayurdu Türkistan'daki halk edebiyatı türleri ile Anadolu Türk halk edebiyatı türleri arasında kopmaz bir bağ, düşünce, görgü, ahlak ve güzel faziletlerin olduğu görülür."
Eserde Yunus Emre'nin şiirleri Nasrettin Hoca hikayelerinin Türkistan'daki tercümeleri ile Türkistan-Anadolu deyimlerinin mukayeseleri de yer alıyor.
(Ahmet Yabuloğlu)