AKP iktidarı EYT açılımı ve sözleşmelilere kadro vaadi üzerinden toplumu kuşatmaya çalışsın, ülkenin ekonomik sorunlarını nasıl çözeceğini açıklamayan muhalefet yeni Anayasa tartışmalarıyla oyalanıp dursun, Türkiye yoksulluk- hayat pahalılığı ve liyakatı yerle bir eden torpil rezaletleriyle devleti kemiren savurganlık skandallarıyla boğuşmaya devam ediyor...
Baksanıza; Suriye''ye hava operasyonu düzenleyen TSK''nın kara harekatı hazırlığı, bu sırada Suriye''deki teröristlerin taciz ateşleriyle son bir haftada 7 askerin şehit olması bile memleketi sosyo ekonomik girdapta tutan kaotik gündemin önüne geçemiyor...
Yaşamın paslı çarkı gündemin en önemli maddelerini bile acımasızca tüketirken, sadede sınırdaki asker değil, hayat pahalılığı nedeniyle toplumun her kesiminden insanlar da adeta can pazarında ayakta durmaya çalışıyor...
AKP lideri Erdoğan istediği kadar fahiş zam yapan zincir marketlerle ilgili çalışmanın son aşamaya geldiğini söylesin, Ticaret, Sanayi, Tarım ve Maliye bakanlıkları istedikleri kadar denetimsizlik gafletini büyütsün, yozlaşmanın acımasız hale geldiği bir ülkede gazetelere yansıyan vahim örnekler memleketin gidişatındaki karanlığı, çaresizliği ve umutsuzluğu iyice kangrenleştiriyor...
İşte aşağıdaki örnekler bu memleketin kısa sürede ve çok kolay düzelmeyeceğini adeta bağıra bağıra duyurmaya devam ediyor...
TORPİL, İSRAF, KAÇIŞ...
Kış geldi ya; fahiş fiyat politikası sadece sebze-meyvede değil, tüm gıda maddelerinde acımasız bir vurgunun bir kez daha başlatıldığını gösteriyor...
Ve piyasadaki yağma düzeninin ağır sonuçları bu ülkede neredeyse her haneyi acımasızca vurmaya devam ediyor;
Doğalgaza bir yıl içinde yüzde 164 zam yapılması bir tarafa, 2022 yılı içinde elektiriğin yüzde 127 zamlanması nedeniyle faturalarını ödemeyen hane sayısında yüzde 78, sanayi abonelerinin sayısında da yüzde 185 artış olmuş...
Milyonlarca yurttaş kemer sıkmaktan bitkin düşerken, devletteki savurganlığın her gün yeni bir örneği medyaya yansıyor;
Futbol sahasında ne işi varsa, TOKİ''nin 2011''den bu yana inşa ettirdiği stadyumlara 6,5 milyar liraya yakın harcama yapıldığı ortaya çıkmış...
Savurganlık bir tek TOKİ''de değil...
Bilecik''teki Şeyh Edebali Üniversitesi''nin rektörünün 83 milyon liraya VIP yemekhane yaptıracağı iddiası gazetelere haber olmuş...
Ancak memleketin tek derdi elektrik-doğalgaz kazığı değil, devletteki savurganlık dışında, bir de yandaş kadrolaşma meselesi var ki, her gün bir başka örnek medyaya yansıyor;
Balıkesir Üniversitesi''nin ağustos ayında iptal ettiği öğretim görevlisi sınavına giren tek kişinin AKP gençlik kollarından olması, kişiye özel kadro tartışmalarını yeniden alevlendirmiş...
Bir yandan torpil-liyakat çelişkisi, diğer yandan işsizlik artarken gençlerin ülkeden kaçışı da ne yazık ki durdurulamıyor...
2021 yılında 30 bin yazılımcının Türkiye''yi terk ederek yurt dışına gittiği tespit edilmiş...
Bu arada okumak yerine sahte diplomaya sarılan sahtekarların sayısı da artmış...
İşte Çerkezköy''de bir hastanede yakalanan sahte doktorun ihbar ettiği arkadaşının da sahte doktor olduğunun ortaya çıkması, sosyo ekonomik çelişki içinde bir başka yozlaşma örneği olarak gündemi sarsmış...
TOPLUMA GÖRE YARINLAR KARANLIK!..
İşsizlik ya da gelecek belirsizliği nedeniyle genç beyinlerin yurt dışına kaçışı devam ederken ve Türkiye''yi ucuz bulan yabancılar bavul turizmini tersine döndürürken, ağır vergiler yurttaşları yabancı devletlere muhtaç ediyor...
Yani halkımız yalnızca iş bulmak için değil, ucuz telefon almak için de yurtdışına akın etmeye başlamış...
Baksanıza, günübirlik Gürcistan''a giden yurttaşlarla ilgili gazeteler "telefon turizmi" diye haber yapmış...
Gelelim asıl meseleye... Yani, iktidar yeni vaatlerle seçmeni kuşatmaya çalışırken ve muhalefet de her toplantıda demokrasi ve Anayasa tartışmasından başka işe odaklanmazken, ülkenin en önemli sorunu olan geçim sıkıntısı ve enflasyonla ilgili çözümsüzlük milyonlarca insanın hayatını karartmaya devam ediyor;
Marketlerde günlük sütün litresi 40 liraya dayanmış ki, eyvah eyvah!..
İşte bu yüzden CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, Türkiye''de milyonlarca çocuğun okula aç gitmeye başladığına dikkat çekerek, gençlerdeki beslenme yetersizliğini Meclis gündemine taşıyarak çare bulunmasını istemiş...
Çünkü yoksulluk ve sadece aç bırakmıyor, yuvaları da yıkmaya devam ediyor...
2001''de her 100 evlilikten 17''si boşanma ile sonuçlanırken, 2021''de bu oran yüzde 37''ye kadar ulaşmış...
Çünkü geçim sıkıntısı nedeniyle yuva yıkan enflasyon yüzde 85''e ulaşmış, bu konuda açık ara Avrupa birincisi olmuş Türkiye...
O da yetmemiş, dünya sefalet endeksinde 156 ülke içinde 21. olmuş memleketimiz...
Velhasıl; yukarıdaki vahim örneklerin yanısıra, sık sık dikkat çektiğimiz zam-enflasyon-sefalet tablosunun toplumda nasıl bir umutsuzluk yarattığı meselesi sosyal araştırmalara bir kez daha yansımış;
İşte sosyoloji mezunlarının anketinde yurttaşlara "Türkiye''de insanlar mutlu mu" diye sorulmuş, gençlerin yüzde 96.3''ü hayır yanıtını vermiş...
Ankete katılanların yüzde 66.5''ine göre de, gelecek yıl ülkenin gidişatı daha kötü olacak...
Herkes tedbirini alsın vesselam...
