MHP Isparta Milletvekili Nuri okutan sosyal medya hesabından paylaştığı bir videoda getirilmek istenen anayasanın gerçeklerine değindi. Özellikle AKP Hükümeti'nin getirdiği 'yap-işlet-devret' politikasını eleştiren Okutan, "Duble yollar,köprüler,tüneller ve referanduma sunulan Anayasa değişikliğine ilişkin çarpıcı gerçekler bu videoda" dedi.
İşte Okuta'ın o açıklamaları:
Gazi ülkemin güzel insanları,
Referandum sürecinde; iktidarın / hükümet yetkililerinin / Ak Parti temsilcilerinin vatandaşlarımıza karşı yürüttükleri propagandanın en önemli enstrümanlarından bir tanesi.
“Yollar, duble yollar yaptık, köprüler, otoyollar ve tüneller inşa ettik” söylemidir. Ancak gerçekleri gizleyerek milletimizi yalanları ile zarara uğratmaya, birtakım yandaş şirketlere devletin kasasından/milletin cebinden para aktarmaya devam ediyorlar. Yap/İşlet/Devret modelini dünyada ilk bulan, uygulayan iktidar bunlar değil ki. Hangisinde “Devlet Garantisi” verilmekte.
Devletin ve milletin cebinden bu derece büyük rakamlar çıkacaksa ve artık devletimiz milyarlarca Döviz Rezervi olan bir noktaya gelmişse, neden dünyadaki emsallerinin 8-10 kat fazlası maliyetlerle birtakım şirketlere bu işler yaptırılmaktadır?
"ADALETİN YOK EDİLDİĞİ BİR YÖNETİM BİÇİMİ ZULÜMDÜR"
Aziz Milletimiz bu referandumda EVET derseniz, keyfi yönetime, yolsuzluğa, haksızlığa devam edin demiş olacaksınız.
15 Temmuz’da Millet, Devleti kurtardı. İktidarın bu millete borcu var. Bunlar ise, borçlu olduklarını unutup milleti hem her alanda cezalandırmaya, birtakım şirketleri daha güçlü kılmaya çalışıyorlar, hem de daha fazla ve tamamen denetimsiz yetkilerle donatılmış bir siyasal sistem kurarak, memleketi keyfi ve despotik bir yönetime doğru sürüklüyorlar.
Adalet mülkün/devletin temelidir.
Adaletin yok edildiği bir yönetim biçimi zulümdür.
Fakir/Fukara, Garip/Guraba edebiyatı yaparak, Müslüman Türk milletinin manevi duygularını istismar etmeyi, bir politik strateji haline getirmek bir siyasal iktidarın 15 senedir yaptığı yanlış uygulamaların sonucu bugüne gelinmiştir.
FETÖ belasında ve PKK'ya karşı yürütülen politikada da bu iktidar kendisi yanlış yaptığını itiraf etmiştir. Yaptığı hatalar; Devleti yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştır.
Bütün bunlara rağmen yine milletten daha fazla yetki, istemektedir. Daha çok hata yapmak, daha çok yıkıma yol açmak için mi?
"TÜRK MİLLETİNE KARŞI HAZIRLANMIŞ BİR OYUNDUR"
Mevcut Anayasa Değişiklikleri Paketini kim hazırlamıştır? Bu konuda da iktidar mensuplarının ve Sayın Cumhurbaşkanının birkaç ay veya sene sonra "Bize kumpas kurmuşlar, aldatmışlar, kandırıldık" diye ortalıkta dolaşmayacaklarının bir garantisi var mıdır?
İşlediği hiçbir hatadan ibret almayan, ders çıkarmayan aksine sürekli başkalarını suçlayan, sanki muhalefet partiymişçesine yanlış uygulamalardan "şikayet" eden, ancak kimseyi de dinlemeyen bir yönetim ile karşı karşıyayız.
İktidar, Baskıcı / Despotik 12 Eylül Dönemi Yönetiminin ürünü olan Anayasayı, 15 yıllık iktidarı süresince topyekûn değiştirecek hiçbir ciddi çalışma yapmamış, palyatif tedbirlerle milletimizi bugüne kadar sürekli oyalamıştır. Şimdi de adeta yangından mal kaçırırcasına, anlaşılmaz bir acelecilik ve inatla bu Türkçesi dahi bozuk, çelişkiler ve tuzaklarla dolu Anayasa Değişiklikler Paketini Referanduma götürmüştür.
Evet denilmesi halinde, önümüzdeki günlerde kaotik bir ortama davetiye çıkarılmış olunacaktır. Bu paket bizzat Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ve Türk Milletine karşı hazırlanmış, mayınlarla tuzaklı bir oyundur.
Evet denilmesi halinde ülkemiz Irak'ta, Suriye'de olduğu gibi kaotik bir ortama girecek, onlar gibi Allah korusun dağılmaya yönelik her türlü iklime hazır hale gelecektir.
Bu paketin bu hali ile tartışılması ve referanduma sunulması bile yeterince memleketimize zarar vermiştir. Esasen bu teklif Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, AKP'ye, MHP'ye, demokratik hayatımıza, devletimize, milletimize ve ümmetin geleceğine, Müslüman Anadolu insanımıza hazırlanmış büyük bir tuzaktır.
Milletimiz "Hayır" diyerek bu dengesiz iktidarın yeni dengesizliklerine/densizliklerine dur demelidir.
Kendisini güç sarhoşluğuna kaptırmış bu siyasal iktidarın, geleceğimizi karartmasına "Hayır" diyerek müsaade etmeyelim.
Hayır'lı günler diliyorum."