Çanakkale’nin Biga ilçesinde bir özel okulda yaşananlar duyanları isyan ettirdi. Okulun bahçesinde oynayan çocuğun çenesine demir saplandı. Çenesinden dudağına kadar doku koparken, hazırlanan rapor tepki çekti. İlk raporda okul kusurlu bulunurken ikinci raporda ise “Kötü tesadüf” ifadesi yer aldı.
Halk TV yazarı İsmail Saymaz’ın haberine göre korkunç olay geçen yıl 3 Kasım tarihinde yaşandı. Okulun bahçesinde oynayan K.Y.K.’nin çenesine bahçenin etrafını çevreleyen eğim verilmemiş demir saplandı. Demir, 7 yaşındaki çocuğun dudağından çenesine kadar dokunun parçalanmasına neden oldu. Küçük çocuk olayın şokuyla eline dokuyu alarak öğretmeni Atakan Değirmenci’ye koştu.
Öğretmen ifadesinde yerde doku parçası gördüğünü belirterek dokuya zarar gelmemesi ve çocukların olumsuz etkilenmemesi için herkesi bahçeden uzaklaştırdığını söyledi. Öte yandan Değirmenci yaralanan çocuğun 4 dakikada hastaneye götürüldüğünü vurguladı.
TÜRKİYE’DE İLK KEZ OLDU
7 yaşındaki çocuk Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde toplam 16 saat süren 2 ameliyat geçirse de doku tutmadı. Küçük çocuğun vücudunun çeşitli yerlerinden alınan dokular çenesine yerleştirildi. Küçük çocuk 46 gün boyunca sıvıyla beslendi.
Baba Sinan K., bu kazanın Türkiye’de ilk örnek olduğunu, dünyada yedi, sekiz vaka görüldüğünü kaydetti.
İLK RAPORDA OKUL KUSURLU BULUNDU
Saymaz’ın yazısına göre olayla ilgili hazırlanan ilk raporda okul kusurlu bulundu. Bilirkişi raporunda müdür Çetin ve ilkokul müdürü Emine Ergin asli, nöbetçi öğretmenle iş sağlığı ve güvenliği uzmanı tali kusurlu, K.Y.K. kusursuz bulunurken şu ifadeler yer aldı:
“Kullanıcıların büyük çoğunluğunun çocuk olduğu göz önüne alınırsa zeminden çatıya, merdivenden duvara, kapıdan cama kadar her alandaki tehlikelerin öngörülmüş olması ve giderilmesi beklenirdi. Kurumun tehlikeli durum oluşturabilecek hususları tespit edip gidermesi gerekirdi. K.Y.K. sekiz yaşındadır. Çocuklar koşturur, sürekli hareket halindedir, bu onların doğasında vardır. Yetkililerin öngörmediği tehlikeyi analiz edebilecek yaşta değildir.”
İKİNCİ RAPORDA “KÖTÜ TESADÜF” DEDİLER
Ancak ikinci bilirkişi raporunda tepki çeken ifadeler yer aldı. İkinci raporun, çitin kazadan sonra konulan demirsiz halinin baz alınarak hazırlandığı belirtilirken “Teller üzerinde kesici, dikenli, jiletli tel uygulaması olmadığı, alanı sınırlamak amacıyla oluşturulmuş bir tel çit bulunduğu anlaşılmıştır" ifadeleri yer aldı.
Raporda, olayın iş kazası olmadığı ve meydana gelmesinde bir kastın bulunmadığı savunuldu. Okul yöneticileri ve öğretmenlere kusur atfedilemeyeceği belirtildi. Raporda “Olayda yüzde 100 kaçınılmazlık (beklenmedik durum, kaza, kötü tesadüf, umulmayan hal) söz konusu olduğu…” dendi.
"DEĞİŞTİRİLMİŞ ÇİTLERE BAKARAK GERÇEĞE AYKIRI RAPOR YAZILDI"
Kılıç’ın avukatı Taylan Tanay, rapora itiraz etti. Kazadan sonra çitlerin değiştirildiğini, üç bilirkişinin değiştirilmiş çitlere bakarak gerçeğe aykırı rapor yazdıklarını ifade ederek şöyle dedi:
“Bilirkişilerin gerçeği tahrip ettikten sonra müdür ve öğretmenlerin görevlerini yapmış olmaları halinde yaralanmayı yüzde yüz önlemeyeceği gerekçesiyle kusur bulunmadığına ilişkin tespitleri akıl ve vicdan dışıdır. Herhalde bu beyefendiler tüm dosyalarda ‘kader’ deyip kusursuzluk tespiti yapmaktadır.”
ÇOCUK BIÇAK ALTINDAN KALKAMADI
K.Y.K., sonuncusu 27 Haziran’da olmak üzere dört kez ameliyat oldu. Üç-dört ameliyat daha geçirmesi gerekiyor. İki-üç estetik ve bir sakal ekim operasyonu planlanıyor. Uzun süre konuşamayan K.Y.K. dudakları kapanmadığından bazı kelimeleri ve harfleri çıkaramıyor. İki buçuk ay kadar okulundan uzak kaldı. İnsanlardan kaçıyor, çenesini kapatıyor, fotoğraf çektirmiyor.