Bursa’da okulunda tarikat istemeyen bir öğretmenin başına gelenler ve okulda gördükleri ağızları açık bırakırken tarikatların nasıl bir sorun olduğunu tekrar gün yüzüne çıkardı. Sözcü’den Tarık Işık’ın haberine göre Bursa’da sınıf öğretmeni olan Serkan Bebek, çokça tartışılan ÇEDES projesine karşı çıkıp “Tarikat istemiyoruz” yazılı bir pankart açtığı için önce kınama cezası aldı kınama cezasından iki gün sonra ise görev yeri değiştirilerek sürgün yedi.
DİN DÜŞMANI DİYE ŞİKAYET ETTİLER
Serkan Bebek isimli öğretmen okul önünde veliler ile beraber ‘Okul önünde uyuşturucu, okul içinde tarikat istemiyoruz’ açıklaması yaptı. Bu açıklama sonrasında kendisini din düşmanı diye şikayet edildiğini açıklayan Bebek, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teftiş talebinde bulundu.
Fakat müfettişler öğretmenin yaptığı şikayeti değil de, şikayetten 9 ay önceki ÇEDES açıklamasını soruşturmaya başladı.
CEZA ALDI SÜRGÜN YEDİ
Serkan Bebek isimli öğretmenin tarikatlar ile alakalı açıklamasının ardından veliler arasında gruplaşmaya neden olduğu gerekçe gösterilerek kendisine kınama cezası verildi. Kınama cezasının ardından 2 gün sonra ise görev yeri değiştirilerek sürgün yedi. Bebek, ceza sonrasında ise bazı velilerin dilekçe verdiğini, kendisinin de bu dilekçelerin soruşturma dosyasına girmesi için talepte bulunduğunu anca İl Milli Eğitimin bu dilekçeleri işleme koymadığını belirtti.
ÇOCUKLAR ATATÜRK RESMİ VAR DİYE PARAYI TUTMUYORLAR
Serkan Bebek’in açıklamaları bunlarla da sınırlı değil, Bebek okul bölgesinde etkili olan bir tarikatın olduğunu ve bu tarikatın bir kıraathane kiraladığını açıkladı. Bir veli ise şu açıklamalarda bulundu: “Çocuğum buraya gitti, Atatürk’e düşman ettiler. Paranın üzerinde Atatürk’ün resmi var diye parayı tutamayacak hale geldi” Öğretmen açıklamalarının devamında ise tarikat istemiyoruz demenin Anayasa'yı savunmak olduğunu ancak kendisinin sürüldüğünü açıkladı.
“DAHA ÖNCE FETÖ’DE GÖRDÜK”
Serkan Bebek isimli öğretmen, ÇEDES üzerinden veliler ile iletişim kurulduğunu ve daha önce bunu FETÖ taktiklerinde gördüğünü, o dönemki iletişimin okul müdürleri üzerinden kurulduğunu, okul kazanan öğrencilerin telefon numaralarının FETÖ’cülere verildiğinin bilindiğini ifade etti.