Ergenekon Soruşturması aşamasında hayatını kaybeden Kuddusi Okkır’a, mezun olduğu İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme İktisadi Enstitüsü Mezunları Derneği tarafından 60. yıl plaketi verildi. Plaketi, Okkır’ın eşi Sabriye Okkır aldı.
Eşinin sağlık sorunlarının dikkate alınmadığı için hayatını kaybettiğini belirten Sabriye Okkır, hasta tutuklu ve hükümlerin durumuna dikkat çekti. FETÖ’nün iş adamlarına yönelik soruşturmasında tutuklanan ve iddianamenin onaylanmasından bir gün önce sağlık sorunları gerekçe gösterilerek tahliye edilmesiyle gündeme gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı gibi sağlık sorunu yaşayan herkesin bu haktan eşit şekilde faydalanması gerektiğini söyledi.
“KUDDUSİ OKKIR TEDAVİ ETTİRİLMEDİĞİ İÇİN ŞU AN ARAMIZDA YOK”
Sabriye Okkır, “Maalesef herkesin bildiği gibi tutuklu olarak (Kuddusi Okkır) son zamanlarını cezaevinde geçirdi. Herkese olduğu gibi ona da bir kumpas vurdu. Bu tutuklamayı hazmedemedi, orada rahatsızlandı. Bu rahatsızlığı da cezaevi şartlarında çok çabuk ilerledi. Tedavi de ettirilmediği için maalesef şu an aramızda yok” dedi.
“HERKESİN SAĞLIK ŞARTLARINDAN EŞİT BİR ŞEKİLDE FAYDALANMASI LAZIM”
Sağlık sorunları yaşayan tutuklu ve hükümlüleri her duyduğunda içinin acıdığını ve tekrar aynı günlere geri döndüğünü belirten Okkır, “Tutuklu olsun, hükümlü olsun, sivil halk olsun kim olursa olsun herkesin sağlık şartlarından eşit bir şekilde faydalanması lazım. Bu, insan oldukları için hakları. Bu hakkı insanların elinden alamazsınız. Eğer insanları sağlık haklarından mahrum ediyorsanız suç işliyorsunuz. Nitekim devlet suç işledi. Okkır’ı tedavi ettirmemekle devlet çok büyük suç işledi. Ondan sonra da pardon demek olmuyor. Giden geri gelmiyor. Bu insana biz o günleri niye yaşattık. Bu insan daha kendi iddianamesini göremeden öldü. Ama çok zor şartlarda öldü. Tedavi ettirilebilseydi daha kaliteli bir yaşamı olurdu son zamanlarında. Belki şuan aramızda olurdu” diye konuştu.
“OLAY SADECE TOPBAŞ’IN DAMADI DEĞİL, İÇERİDE ÇOK DAHA AĞIR HASTALAR VAR”
Kendilerinin böyle bir şansızlığı yaşadıklarını belirten Sabriye Okkır, “Topbaş’ın damadıyla tekrar gündeme geldi konu, ama, sadece olay Topbaş’ın damadı değil, içeride tutuklu ve hükümlülerden çok daha ağır şartlarda hasta olan insanlar var. Lütfen onlara da eğilelim. Buradan doktorlara da sesleniyorum; Lütfen verdiğiniz sağlık raporlarına dikkat edin. İçeride bu durumda olan insanların da sağlık şartlarından faydalanmasını sağlayın. O insanları da hayata bağlayın” dedi,
“17 TANE DOKTOR KONTROLU ALTINDA OLMASINA RAĞMEN BİR KANSER TEŞHİSİ KOYMADILAR”
Topbaş’ın damadı olduğu için tahliye edilmesini kabul etmediğini ifade eden Okkır, “Ama doktorun da verdiği rapora saygı duyuyorum. Eğer doktor hakketen gereği olduğu için verdiyse saygı duyuyorum. Ben doktor değilim onların adına konuşamam. Tekirdağ’da 17 tane doktor kontrolu altında olmasına rağmen bir kanser teşhisi koymadılar. Ben hepsinin vicdanına sesleniyorum. Hakim ve savcılara da sesleniyorum. Eşimin rahatsızlığından dolayı sadece tutuksuz yargılanmasını istemiştik. Elimizde epikriz raporu da vardı. Ama olmayan delilleri karartır diye iki saattte red cevabı geldi. O yüzden benim talep ettiğim tek şey, tutuklu ve hükümülerin eşit şartlarda sağlık hizmetlerinden faydalanmasını sağlayın. En azından Kuddusi Okkır’ın ruhu orada rahat etsin” şeklinde konuştu.
“TOPBAŞ’IN DAMADI DİYE SINIFLAMIYORUM”
Sabriye Okkır, “Bir olay çıktığı zaman niçin Kuddusi Okkır insanların aklına geliyor. Kuddisi Okkır yeni ölmedi ki, 9 yıl önce öldü. 9 senedir bu insanlar Okkır’ın ölümü hakkında ne yaptılar. Şimdi mi akıllarına geliyor. Niçin bir başkasıyla mukayese ediyorlar. O da hastadır. Onunda hizmet hakkıdır. Yani ben bunu Topbaş’ın damadı diye sınıflamıyorum. Gereken yapılmıştır. Devlet görevini yapmıştır. Eğer o rapor sahte değilse” ifadelerini kullandı.