Derbiyi Galatasaray kazandı.
Hem de Kadıköy'de, hem de 3 golle.
Hem de dünya markası Mourinho'ya adeta futbol dersi vererek.
Okan Buruk'un akıllı taktiğiyle.
Sade, hızlı ve sonuca odaklı bir oyunla.
Savunmayı sağlam tutan Sarı Kırmızılılar orta sahayı uzun toplarla transit geçerek gol ayaklarını konuşturdular.
Hızlı, sade, hatasız oynadılar.
Ve futbolda gol atan kazanır sözünü hatırlatırcasına ellerine geçirdikleri fırsatlarda golleri arka arkaya sıraladılar.
Fenerbahçe yenildiği maçta rakibinden daha çok pozisyon bulsa da gol vuruşlarında başarısızdı.
Hani Kırkpınar güreşlerindeki tekerleme vardır ya;
"İki yiğit çıktı meydane
İkisi de birbirinden merdane."
Fenerbahçe ile Galatasaray'ın mücadelesi aynı böyle bir maçtı.
Öyle ya, ikisi de futbolumuzun baş pehlivanları.
İkisi de yıldızlar topluluğu.
Çok heyecanlı, yüksek tempolu, bol mücadeleli, çok gollü bir maç bekleniyordu.
Öyle de oldu.
Nefesler tutuldu.
Fenerbahçe oyuna atak başlasa da, maçın hakimi gibi görünse de, Galatasaray'ın hücum gücünü unutmuş gibiydi.
Sarı Kırmızılılar uzun toplarla Fenerbahçe kalesine her gittiğinde kısa paslarla üçgenler kurup tehlikeler yarattılar.
Çünkü sağ kanatta Oosterwolde ile stoperde Çağlar çok kritik hatalar yaptı.
Ve Galatasaray ilk 27 dakikada iki golle bir anda 2-0 öne geçti.
İlkinde Torreira'nın ceza alanı dışından yolladığı füze yan direğe çarparak ağları buldu; 0-1(Dk.22)
Bu gerçekten muhteşem bir goldü ve Livakovic'in yapabileceği hiçbir şey yoktu.
İkincisinde ise az adamla yakalanan Fenerbahçe savunması Osimhen'in asisti sonucu, Mertens'in golüne engel olamadı: 0-2.(Dk.27)
Bu golde Çağlar'ın o topu Mertens'e vurdurtması büyük hataydı.
Derbilerde bu tür hataların bedeli ağır olur. Fenerbahçe için ağır oldu.
İlk yarıda Fenerbahçe'nin 5'i isabetli 11 şutu var ama golü yoktu.
Galatasaray ise sadece 5 şutta 2 gol buldu.
İşbitiricilik böyle bir şey.
Fenerbahçe ikinci yarıya İsmail Yüksek'in yerine Amrabat'ı alarak başladı.
Fenerbahçe yine atak görünürken, golü yine Galatasaray buldu.
Sarı Kırmızılılar 56. Dakikada Fenerbahçe ceza alanının sağ kanadında kısa üçgenler kurarak savunmayı dağıttılar ve Sara'nın golüyle 3.golü buldular.
Bu golden sonra maç Fenerbahçe için Rus ruletine döndü.
Ya gol atacak, ya daha çok gol yiyecekti.
63.dakikada Dzeko'nun penaltıdan attığı gol bir umut oldu Sarı-Lacivertliler için: 1-3
Umut insanı ayakta tutar ama umudun gerçekleşmesi için istemek yetmez, çabalamak gerekir.
Kalan 30 dakikada Galatasaray 3-1 rahatlığıyla hata yapmadı ve Kadıköy'den 3 golle 3 puan çıkararak Fenerbahçe arasındaki puan farkını 5'e çıkardı.
Okan Burak ve futbolcularını kutlamak gerek.
Çok haklı bir galibiyet elde ederek 6'da 6 yaptılar.
Hedefe emin adımlarla gidiyorlar.
Fenerbahçe ise Mourinho'ya flaş transferlere rağmen 6 haftada ezeli rakibinden 5 puan geride kalmanın şoku içinde.
Bu şoktan nasıl çıkar bilinmez.