Oğuzname'den hikmetli sözler
Dede Korkut Kitabı'nın başındaki mukaddimeyi herkes bilir. Orada Korkut Ata'nın hikmetli sözleri vardır. Fakat çok kimsenin bilmediği bir Oğuzname yazması da Almanya'da var. Berlin Devlet Kütüphanesi'nde. Vaktiyle Orhan Şaik Gökyay bunun baş tarafını yayımlamış, fakat atasözlerini ve hikmetli sözleri yayımlamamıştı.
Onlardan bazılarını bugünkü dile uydurarak aşağıda veriyorum. Sonra da benim söylediklerim olacak. İşte Berlin yazmasından örnekler:
Atalar sözünü tutmayan yabana atılır; âhirette tamu (cehennem) ehline katılır.
Atalara babam öldü demişler, iş başına düşmüş demiş. Anam öldü demişler, öksüz kalmışsın demiş. Oğlum öldü demişler, yüreğine ok dokunmuş demiş. Kızım öldü demişler, harçtan kurtulmuşsun demiş. Karındaşım öldü demişler, yerinde elinde garip olmuşsun demiş. Avradım öldü demişler, döşeğin yenilenmiş demiş. Komşum öldü demişler, tanışıkçın gitmiş demiş. Hısımım kavmim öldü demişler, vay ne hata etmişsin demiş.
Oğuz Ata'ya demişler, âlemde ne bilmedin? Oğuz Ata demiş, kim ölüp kim kalacağını bilmedim; kim kazanıp kim yiyeceğini bilmedim demiş.
Kar ne denli çok yağsa yaza kalmaz. Gök yapağılı çimen güze kalmaz. Kerem ehli olan kişiler çoğa aza kalmaz.
Gökten ne yağdı ki yer onu götürmedi.
Öğleden sonra gecedir, elliden sonra kocadır, evi şenlendiren beçedir (çocuktur), oğlanı hâsıl eden hecedir (okumaktır).
Bin haramdan bir helâl yeğdir. Bir fakirin ki borcu olmaya, o beğdir.
Dost odur ki kişinin ayıbını yüzüne diye; araya vasıta komaya. Er tavrı açık gerek; kaş ile göz seçik gerek. Biri bin söyleme, belki bini bir söyle. Deveye düdük çaldırma; sakın ağır yük kaldırma.
Şimdiki zaman yüzsüzündür, arsızındır, bî-hayânındır. Şimdiki zamanın sofusu dâne pirinç âşığıdır. Müslüman olan Hak'tan korkar. Azgına el açmaktan aç ölmek yeğdir. Muhannedin köprüsünden geçmekten suya boğulmak hoştur.
Her yumru koz olmaz; her sivri biz olmaz; yalakada toz olmaz.
***
Oğuzname'den esinlendim, ben de benzer sözler söyledim:
Beğ beğ diye güvenip dayanma; her gün yemin edene aldanma.
Taşa bakma, başa bak; düşmana bakma, yoldaşa bak.
Ormanda çakıl olmaz, ben ben diyende akıl olmaz.
Bir oda, bin oda; parayı yakmışlar oda.
Padişah cülus merasiminde, herkes hulus çakma peşinde.
Saray saray deme, de külliye; azar azar yeme, küllü ye.
Hükümlüsü varken kim takar yasayı; kasayı yöneten, yönetir piyasayı.
Her gün edep edep diyen bî-edep olur.
Her gün öpülmeğe duran el öpülmez; yiğit olan bozkurt gibi durur, söğüt gibi eğilmez.
Sayı sayar, hesabı yok; her gün halt eder, sevabı yok.
Sayar üçü beşi kırkı; dert değildir evi barkı; insaf bilmez, salar korku.
Tevazu diyene bak, yüzünde görürsün kibiri; o bu fark etmez, ha biri ha öbürü.
Tevazu, her derde çaredir; tevazu, yüz bir paredir.
Dır dır konuşan mert olmaz; böylesi olmasa dert olmaz.
Kindar olan dindar olmaz.
Bir kişi saklamazsa dinini ve kinini; Elbet görür sonunda gününü.
Çekme halkın derdini, o bilir fendini.
Adamın ağzına bakma, gözüne bak; ozanın sesine bakma sözüne bak.