Milli Eğitimde sistemine iktidara yakın vakıf ve derneklerin protokoller üzerinden hakim olma süreci devam ediyor. Çeşitli vakıflar ve derneklerle imzalanan protokoller, müftülükler ve Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden de yaşama geçiriliyor.
Geçtiğimiz günlerde bazı illerdeki okul öncesi kurumlara ve ilkokullara “valilik oluru” ile gönderilen yazıda, “İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İl Müftülüğü arasındaki işbirliği ile okul öncesi ve ilkokullarda kayıtlı öğrencilere değerler eğitimi verilerek milli, manevi, kültür ve ahlaki gelişmelerinin sağlanması amaçlanıyor” denilmişti.
Cumhuriyet'ten Figen Atalay'ın haberine göre, yazıda, “bu protokol kapsamında görevlendirilecek olan eğitimciler ilkokul için en az önlisans mezunu veya pedagojik formasyona sahip, okul öncesi kurumlarında ise en az önlisans mezunu veya 4-6 yaş öğreticilik sertifikasına sahip kişiler arasından İl Müftülüğü tarafından görevlendirilecektir” ifadesi de bulunuyor.
Bu durum, Müftülüklerin Milli Eğitim Bakanlığı'nın üzerinde bir yerde tanımladığı ve eğitimin MEB kararı ile müftülüklere bırakılması olarak yorumlandı.