Oğan: Başkanlığı istemeyen AKP'liler ikna odalarına alınıyor

Oğan: Başkanlığı istemeyen AKP'liler ikna odalarına alınıyor

Bandırma'da konuşan MHP Genel Başkan adayı Oğan, gündem oluşturacak bir iddiada bulundu. AKP'li vekillerin bir kısmının Başkanlık sistemini istemediğini savunan Oğan, "Başkanlığı istemeyen vekiller ikna odalarına alınıyor" dedi.

MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan, ‘Hayır'lı Anadolu Yürüyüşü’ için bugün Bandırma’dan vatandaşlara seslendi. 

Referandumda 18 maddelik anayasa tasarısının milletin huzuruna geleceğini ve Türkiye’nin yarınının oylanacağını ifade eden Oğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

Bugün çok anlamlı bir gündeyiz. 18 Mart şehitlerimizi anma günü ve bir zafer bayramı. Öyle bir zafer bayramı ki, kıtalar ötesindeki Avustralya’ya kadar ünü gitmiş bir zafer bayramı. Hepinizin Çanakkale Zafer Bayramını tebrik ediyorum.

Yeniden Bandırma Vapuru

Bandırma, ismi tarihe Mustafa Kemal Atatürk ile kazınmış, tarihte şerefli yerini almış bir şehirdir. Atatürk, Türkiye işgal altındayken Bandırma vapuru ile Samsun’a gitmiş ve kurtuluş mücadelesini başlatmıştı. Bugün Allah’a şükür Türkiye işgal altında değil ama Türkiye’de bugün ciddi bir beka sorunu var. Türkiye’nin geleceğini oylayacağımız bugünde, yeniden bir Bandırma vapuruna, Türkiye’yi baştan aşağı gezmeye ve neden hayır denmesi gerektiğini anlatmaya ihtiyaç var.

Türk milletinin tarihe kanıyla canıyla yazdığı şanlı zafer Çanakkale, düşmana da Çanakkale’nin geçilmeyeceğini göstermiştir. Ebediyete kadar da geçilmeyecektir.

Bre gafiller, vizeyle geçerdiniz

Ancak maalesef Çanakkale’nin anlamını yeterince anlamayanlar ‘Bakın biz Çanakkle’yi köprüyle geçtik’ diyorlar. Bre gafiller, biz Çanakkale köprüyle geçilmez mi diyoruz? Siz düşman mısınız, kendinizi düşman yerine koyup nasıl geçtik diyorsunuz. Eğer Çanakklale’de bu kahramanlık olmasaydı, siz Çanakkaleyi ancak vizeyle geçerdiniz.

Bir başkası da diyor ki, biz İstanbu’a ayrı bir statü istiyoruz. Hakikaten öyle günlerden geçiyoruz ki, bazı şeyleri anlamakta zorlanıyoruz. Dün bir bugün iki, İstabul özerklik istemeye başladı. Ey bre gafil, sen İstanbul için bunu söylersen yarın başka bir gafil Diyarbakır için bunu istediğinde ne diyeceksin? Yoksa onun yolunu mu yapıyorsun? Tam da bunun için hayır demek lazım.

Özel statülü eyaletlere hayır

Biz bu ülkenin birliğinden bütünlüğünden yanayız, birliğe ve bütünlüğe evet ama özel statülü eyaletlere, şehirlere sonuna kadar hayır. Yarın bir kararname ile ülkemizin belli bölümünü birleştirip, adına eyalet değil, başka bir şey derler.

Başkanlık eyalet gelmeden olmaz

Ecdadımızda sancak geleneği vardı, İstanbul, Diyarbakır sancağı gibi. Birileri ecdadımız sözünü duyunca alkışlayacak. Başkanlık sisteminin temelinde yatan odur. Başkanlık sistemi eyalet gelmeden, iki partili sistemi gelmeden olmaz.

Başkanlık sistemi, eyalet sistemi ile çalışır ve iki parti gerektirir. Diğer partileri kapatacaklar. Dar bölge gelirse iki parti kalır. İktidar akp’de yavrusu HDP olacak. O zaman değişmez denilen 4 maddeyi HDP ile meclisten geçirmenin yolu açılacak. Bunları anlatacağımızdan korktukları için bize salon verilmiyor. En hızlı evetçiler ikna olduğu için bize salon verilmiyor.

Sarayda ikna odaları

Bir dönem ikna odaları meşhurdu, AKP de bunu çok kullandı. Sarayın 1140 odası vardı değil mi? Saray’da bugün o 1140 odanın önemli kısmı, ikna odaları olarak kullanılıyor. Neden? Çünkü AKP’li milletvekillerinin çoğu bu sisteme ikna olmuş değil. Ya bazı partiler çağrılıp ikna ediliyor ya da AKP’li bürokrat, yerel yönetici, işadamları çağrılıp o odalarda ikna edilmeye çalışılıyor.

Bir kişinin hayatını kurtarmak için

Oyunu AKP’ye veren insanlar, referandumda hayır oyu vereceğizni söylüyor. AKP’nin zengin, eğitimli ve sorgulayan kesimi, bu referandumda hayır oyu verecekler. Çünkü bu referandum, bir kişinin hayatını kurtarmak için yapılan bir referandumdur. Ama bir kişinin hayatını kurtarırken, ülkenin bekasını tehlikeye atan bir referandumdur. Bu ülke battığı zaman sadece Türk Milliyetçileri değil, herkes batacak.

Darbeleri özendirir

Akp’li kardeşlerime sesleniyorum: Siz bu sistemin Recep Tayyip Erdoğan’a göre yapılmış bir sistem olduğunu bliyorsunuz. Yaptıkları yapacaklarının garantisidir. Ama yarın AKP’lilerden hiç hazetmeyen başka birisi geldi. Bu sistem, darbeleri özendirir. Çünkü bu kadar büyük yetkiyi gören her generalin gönlünden başkanlık geçer. Yarın birisi kafayı bozdu, geldi darbe yaptı oldu. Ya da belki başkası seçildi. Elinde hangi yetkiler var biliyor musunuz? Anında ohal ilan edebilir bir kararname ile. Diyebilir ki, ey AKP’li iş adamları, 15 senedir yiyorsunuz gelin hesap verin. Ey yandaş gazeteciler, basına elkoyduk, hepinizi içeri attık. Başörtüsünü yasakladım diyebilir. 

Koltuk için ülkeyi ateşe...

Türkiye’de bir kişiye göre anayasa değişikliği yapılmaz. Bu Türkiye’yi yüzyıllardır yönetecek anayasa olmalıdır. Ne aceleniz vardı? 2019’da yürürüğe girecek. Yangından mal mı kaçırıyorsunuz ne saklıyorsunuz? Üniversiteler, barolar, toplum kimse tartışmadı. Bekleseydiniz. Beka meselesi mi aceleniz? Koltuk bekası meselesi. Vatandaş teşhisini koyuyor. Bir koltuk için bu ülkeyi ateşe atmaya değer mi? Bir koltuk için ülkeyi yedi düvele düşman etmeye değmez. Herkese düşmanız. Ortadoğu’da selam vereceğimiz bir Allah’ın kulu yok. Tabii bir Barzani var.

Koca Türkiye’nin dediği...

Ya PYD ya biz diyoruz. Koca Türkiye’nin dediğine bakın. Tercih, PYD oluyor. Ey Hollanda diyoruz, bir tane kadın bakanımızı ki, şiddetle kınıyorum, iki polis kolundan tutup sınır dışı ediyor. Türkiye’nin itibarı hiç bir dönem bu kadar ayaklar altına alınmamıştı. Bir-iki puan milleti gaza getirip alacağız diye ki, onu da alamayacaksınız, millet artık sizin gerilim politikanıza inanmıyor. Türkiye’nin itibarını ayaklar altına almayacaksınız. O itibarınız yoksa bakanınızı göndermeyeceksiniz. Türkiye bu kadar aciz, dalga geçilen konumda olmamıştı.

Gemiciklerinizle Suriyelileri gönderin

Hollanda neyiyle meşhur, gemi filolarıyla. Çeksenize o gemiciklerinizi Hollanrda’dan. Başka neyle korkutursunuz, ekonomik ve askeri yaptırımlarla. Bakan, 15 bin Suriyeliyi göndeririz, gününüzü görürsünüz diyor. Başbakana, Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum;  4 milyon Suriyeliye biz bakıyoruz, üç buçuğu bizde kalsın, 500 binini Avrupa’ya gönderelim, var mısınız? Getirin gemiciklerinizi Türkiye’ye. Hem böyle abidik sandallarla gönderip, Akdeniz’de boğulmalarına engel olalım. Onlar da Allah’ın yarattığı kuldur, boğulmasınlar.

Cumhurbaşkanı’nın örtülü ödeneği var, Başbakanın gemicikleri var. Hollanda’ya haddini bildirmek istiyor musunuz, hodri meydan. Ama yapamazlar çünkü bunların çevirdiği tiyatro. Al gülüm ver gülüm politikası yapıyor bunlar avrupa ile.

Aman trafolara dikkat

Anayasalar toplumların uzlaşma senedidir. Yüzde 50 ile anayasa yapılmaz. Bütün anketlerde hayırlar 6-7-8 puan önde. En düşük, yüzde 56 hayır gördük, ancak yetmiz. Çünkü Türkiye’de çok kedi var, aman trafolara dikkat. En az 10 puan fark atmayız ki, o kedilerin hırsızlıklarına engel olalım. O Hollandalılar bütün kedileri trafolara dolduracaklar. Sandıklara sahip çıkalım. Sandık namustur. Namusumuza sahip çıkar gibi bu sandıkları sahip çıkmamız lazım. Yüzde 60-65’e çıkarılım ki, çaldıklarına rağmen hayırla bitirelim.

Bunlar TC’den rahatsız

Türkiye Cumhuriyeti sözünden rahatsız bunlar. Bir çözüm sürecidir diye tutturdular. Dağa taşa milletin yazdırdığı veciz söz vardı. Pkk’lılar görünce rahatsız oluyor dediler. Evet oyu çıkarsa o sözü ebediyen dağa taşa yazdıramayacağız. Hayır oyu çıkarsa namus sözü, dağa da taşa da Ne Mutlu Türküm diyene sözünü yazdıracağız.

Seferberlik gerekirken...

Hayır için o kadar çok gerekçemiz var ki, 18 adayı Yunanlılar işgal etti gıkları çıkmadı, Kıbrıs gitti gidiyor, tek kelime ettikleri yok. Başkanlık derdindeler. Askerimiz El Bab’ta teraröst kovalarken şehit oluyor. Biz ne yapıyoruz, evet mi hayır mı? Bunun zamanı mıydı. Bir milli seferberlik ilanı gerekirken, hain fetö ile mücadele edilmesi gerekirken, pkk’dan tutun işid’e kadar türkiye içte ve dışta terörle mücadele ederken, bunlar tuturmuş başkanlık. 15 senedir terörle mücadeleyi bitiremediniz, başkan olunca sihirli bir formül varsa biz de evet verelim. Binali Yıldırım’a hodi meydan diyorum, gel buraya terörü şöyle bitireceğiz de, biz de ikna olalım."

İlgili Haberler