OECD, Fas ekonomisinin 2025'te %4,1 oranında büyüyeceğini öngörüyor. Bu büyüme, artan gelirler, genişleyen sosyal yardım programları ve tarımda yaşanan toparlanma ile desteklenecek. Ancak, hükümetin bütçe programını titizlikle uygulaması ve mevcut hedeflerden sapmaması gerekecek. OECD raporunda, yatırım artışı ile birlikte özellikle turizm ve altyapı projelerinin büyümeye katkı sağlayacağı ifade ediliyor. Yeni yatırım teşvikleri ve yabancı doğrudan yatırımların artışı, sanayi büyümesini destekleyecek. Turizm sektöründeki gelişmeler de ihracat büyümesini sürdürecek.
Fas hükümeti, yeni Yatırım Charte ve artan yabancı yatırımlar ile sanayide büyümeyi teşvik etmeye devam edecek. Ancak, 2025’in ikinci yarısında enflasyonun hafif bir artış göstermesi bekleniyor. Bu, sübvansiyonların azaltılmasının bir sonucu olacak. Enerji ve gıda fiyatlarındaki olası küresel artışlar, enflasyonu etkileyebilir. Ayrıca, uzun süreli kuraklık riski de büyüme üzerinde baskı oluşturabilir.
OECD, Fas hükümetinin, 2027 yılına kadar bütçe hedeflerini uygulayarak, borç sürdürülebilirliğine odaklanması gerektiğini belirtiyor. Kamu harcamaları ve yatırım teşviklerinin daha verimli bir şekilde yönlendirilmesi için reformların ön plana çıkması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, devlet işletmeleri reformları ile verimliliğin artırılması gerektiği ifade ediliyor.
Fas’ın genç nüfusu önemli bir avantaj olsa da, iş gücü piyasasında bazı zorluklar devam ediyor. Özellikle kadınların iş gücüne katılım oranının düşük olması ve işsizlik oranlarının yüksek olması, ülkedeki temel sorunlar arasında yer alıyor. OECD, kayıt dışı ekonominin azaltılması için kapsamlı önlemler alınmasını öneriyor. Kadınların iş gücüne entegrasyonu için cinsiyet ayrımcılığının azaltılması ve genç çocuklar için ücretsiz bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması gerektiği vurgulanıyor.
Fas’ın ekonomik büyümesinin sürdürülebilir olabilmesi için, nüfusun becerilerini geliştiren eğitim politikalarının uygulanması önem taşıyor. Özellikle öncelikli sektörlere yönelik yetenek gelişimini artıracak programlar, iş gücüne katılım oranını yükseltebilir. Bu adımlar, iş gücü piyasasındaki uyumsuzlukları giderebilir ve genç işsizliği ile mücadelede etkili olabilir.
