Öcalan'ın Ermeniliği!
Haziran ayı, Abdullah Öcalan, 20 yıl önce, 1999'da muhakeme edildiği aydır. PKK'nın başının yargılandığı mahkemenin başkanı Mehmet Turgut Okyay'dı. Sözcü gazetesinin Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, Okyay'la bir röportaj yaptı. Okyay, Öcalan'ın nasıl adil muhakeme edildiğini, bugün "adaletin içler açısı" durumunu göstermek için özellikle vurguluyor.
Mülâkatın bir yerinde Turgut Okyay titizliğinden bahsederken: "Gereksiz soruların önüne geçtik. Örneğin müdahil avukatlardan birisi Öcalan'ın annesi babasının Ermeni olduğuna ilişkin soru sormak istedi. Bu talebi reddettik. İnsanın kökeniyle uğraşılmasını doğru bulmuyorum."diyor.
Siz, Turgut Okyay'ın anlattığı "Ermenilik meselesi"nde, sorunun neden sorulduğunu, nasıl cevap alındığını biliyor musunuz?
Duruşma salonundaydım. Tam hatırlamıyorum, Saygı da muhtemelen salondaydı. İmralı'daki Konuk kitabımdan birebir aldığım notlarımı aktaracağım. Okyay'ın bahsettiği müdahil avukat (şehit ailelerinin avukatı) Fuat Turgut'tur. Fuat'ı talebeliğinden beri bilirim. Duruşmaların renkli simasıydı. A. Öcalan'a Prof. Dr. Reşat Genç'in "Türk İnanışları ile Millî Geleneklerimizde Renkler ve Sarı, Kırmızı, Yeşil" adlı kitabını hediye etmişti. Kitaba bir de ithaf yazmıştı: "Apo'ya. Türkçü çizgiye girmesi dileği ile." Bunu demesinin sebebi var. Duruşmada milletçilik tartışması yaşanmış, Alp Urangu'dan bahsedilmiş, mesele Atatürk milliyetçiliğine kadar gelmişti. Öcalan "Atatürk milliyetçiliğine inanıyorum." gibi bir laf etmiş, daha ileri giderek "Gökalp'ın 1922'de Türkler ve Kürtler üzerine yazdığı yazıya aynen katılıyorum." demişti.
"Ermenilik" tartışmasını notlarımdan aynen aktarıyorum:
"Fuat Turgut yerine oturdu. Ancak biraz sonra tekrar kalktı. Son bir soru soracağını söyledi. Başkan Okyay, söz vermek istemedi ama Fuat Turgut ısrar edince söz verdi.
Fuat Turgut: 'Senin Ali Fırat koduyla başyazı yazdığın gazetende olsun, kontrolündeki MED TV'de olsun, senin aleyhinde konuşulduğu, yazıldığı zaman cevap veriliyor, sert eleştirler yapılıyordu. Ama bir konu var ki, hiç cevap verilmedi. Meselâ, zamanında Tercüman'da Hilmi Bengi 'Terörist Başı Agop Artunyan' diye yazdı. Bu mesele hiç yalanlanmadı. Şimdi soruyorum: Baban Ermeni mi?'
Okyay bu soruyu sordurmak istemedi. 'İnsanın soyu sopu değil, insanlık önemlidir. Bu soruyu sormayacağım." dedi; ancak, Öcalan ayağa fırlayarak soruyu cevaplandırmak istedi.
Okyay'ın engellemelerine rağmen Öcalan konuştu: 'Benim annem Türk asıllıdır. Türkmen'dir. Komşu köyümüzdendir...'
İzaha annesinden başladığı için, babasına sıra gelmeden Okyay'ın ikazı yüzünden yerine oturmak zorunda kaldı."
Konuşsaydı babası için ne diyecekti? O bilgiyi de aldım.
Bir dönem Öcalan'la röportaj yapmak modaydı. Gazetecilikten anlamayan İHA Genel Müdürü Fevzi Kahraman bile Bekaa vadisine Öcalan'ın ayağına gitmiş, görüntülü röportaj yapmış ama dönüşte, havaalanında, polis bantlara el koymuştu. Görüntüleri çeken kameraman Yasin Özer'di. Ondan dinledim.
Öcalan, babasının Ermeni olmadığını ama kendisinin çok Ermeni dostu olduğunu, mahkemede bahsettiği gibi, annesinin Türkmen olduğunu anlatmış. Hatta kendisinin Ermeniliğini sık sık dile getiren Türkeş için "Ermenistan lideriyle görüşen tek siyasî lider." demiş.
(Türkeş bahsi ayrı. Ermeni konusunu hem İmralı, hem Türkeş kitabımızda ayrıntılı işledik.)