İmralı F Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile avukat görüşmesi yapıldığı açıklandı. PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın 2 Mayıs 2019'da avukatıyla görüştüğü duyuruldu. Avukatların görüşmeye dair açıklamasında Öcalan'ın metni okundu. Görüşmenin ise 2 Mayıs’ta değil, 3 şehidin geldiği 4 Mayıs günü gerçekleştiği düşünülüyor.
Asrın Hukuk Bürosu tarafından yapılan açıklamada, görüşmeye dair ayrıntılı bilginin bugün (6 Mayıs 2019), saat 15:00’te Taksim Hill Otel'de gerçekleştirilecek basın toplantısıyla aktarılacağı kaydedildi. Ancak hukuk bürosunun bugün açıklama yapacak olması, görüşmenin 3 şehit verdiğimiz 5 Mayıs itibariyle gerçekleşmiş olabileceğini akıllara getirdi.
27 Temmuz 2011'den sonra avukatlarıyla görüşemeyen Abdullah Öcalan'la son olarak 12 Ocak 2019'da kardeşi Mehmet Öcalan görüşmüştü.
AVUKATLARDAN AÇIKLAMA
Asrın Hukuk Bürosu'nun görüşmeye ilişkin basın toplantısında yaptıkları açıklamada şunlar kaydedildi:
"Basın toplantımız 2 Mayıs tarihinde Abdullah Öcalan ile avukat görüşmemize dairdir. 4 avukat başvurmuştuk, 2 avukat arkadaşımızın görüşme talebi gerçekleştirdi. Bu görüşmede sayın Öcalan ve 3 müvekkilimizin imzası ile bir metin açıklayacağız. İmralı F Tipi'nde bulunan sayın Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştirdik.
Görüşme başvurusuna sadece 2 avukata izin verilmiş. Görüşmede belge alışverişine izin verilmemiştir. 8 yıla yakın bir süre Öcalan ile görüşmemiz, hukuki güvenliğin sağlanması konusunda bizi kaygılandırmaktadır. Periyodik olarak görüşmenin devam edip etmeyeceğini bilmiyoruz. Tecrit koşullarına rağmen, yasal haklarının bir an önce tesisi için yetkilileri göreve davet ediyoruz."
Avukatlar açıklamanın gecikmesinin nedeni olarak, Öcalan'ın mektubunun kendilerine geç ulaştırılması olduğunu söylediler.
ÖCALAN'IN MEKTUBU OKUNDU
Avutkatların Öcalan'ın metni olarak okuduğu metinde şu ifadeler yer aldı:
"Bu metin ne bir müzakere ne de mutabakat metni değildir. Duyuru metnidir. İçinden geçtiğimiz tarihi süreçte bir toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç vardır.
Sorunların çözümünde demokratik müzakere yöntemine şiddetle ihtiyaç vardır.
İnanıyoruz ki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kapsamında Suriye'deki sorunların çatışma kültüründen uzak durularak; içinde bulunduklarını konumun, durumun Suriye'nin bütünlüğü çerçevesinde Anayasal güvenceye kavuşturulmuş yerel demokrasi perspektifinde çözüme ulaştırılması amaçlanmıştır. Bu bağlamda Türkiye'nin hassasiyetlerine de duyarlı olunmalıdır.
Cezaevleri içindeki ve dışındaki arkadaşların direnişlerine saygı duymakla birlikte, sağlıklarını tehlikeye atacak ve ölümle sonuçlandıracak konumlara taşıracak noktaya taşımamalarını önemle belirtmek isteriz. Bizim için onların aklı, fikri ve ruhi sağlıkları her şeyin üzerindedir. Ayrıca en anlamlı yaklaşımın zihinsel ve ruhi duruşun geliştirilmesiyle bağlantılı olduğuna inanıyoruz.
Bizlerin İmralı'daki duruşu, 2013 Newroz Bildirgesinde belirttiğimiz ifade tarzının daha da derinleştirerek ve netleştirerek sürdürme kararlılığındadır."