O savcıya tepki

O savcıya tepki

O savcıya tepki

Seçim ve Siyasi Partiler yasalarını çiğneyen 3 DTP’li için kovuşturma açmayan savcı, hukukçuları kızdırdı

SEÇİM kampanyası sırasında Kürtçe konuştukları için haklarında suç duyurusunda bulunulan 3 DTP’li hakkında, Digor Cumhuriyet Savcısı Ömer Tütüncü’nün ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararına tepki yağdı.

Devlet otoritesi eritiliyor
YARGITAY Onursal Başsavcısı Vural Savaş, “Bu tür kararlar devletin otoritesini zayıflatıyor” derken,  Hukukun Egemenliği Derneği de Tütüncü için HSYK’dan soruşturma açmasını istedi.

 

Devletin otoritesi elden gidiyor
Seçimlerde Kürtçe konuşan DTP’lilerle ilgili, Digor Cumhuriyet Savcısı’nın ’kovuşturmaya yer yok’ şeklindeki kararına hukukçular tepki gösterdi


Haber: Fatih ERBOZ
Kars’ın Digor İlçesi Cumhuriyet Savcısı Ömer Tütüncü, seçim kampanyasında Kürtçe konuştukları için haklarında suç duyurusunda bulunulan üç DTP’li hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı tepkilere yolaçtı. Digor emniyeti, 9 Şubat’ta DTP Dağpınar Belediye Başkanı Ayhan Erkmen, DTP Kars İl Başkanı Veli Mükyen ve DTP Genel Merkez Yöneticisi Cemal Coşğun’un DTP seçim bürosunun açılışında Kürtçe konuşmaları üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Emniyet, DTP’lilerin seçim ve siyasi partiler yasalarına aykırı davrandıklarını öne sürmüştü.

’Hükümsüz kaldı’
Soruşturmayı yürüten Savcı Ömer Tütüncü ise kovuşturmaya yer olmadığı kararını, Seçim Yasası ve Siyasi Partiler yasalarındaki Türkçe’den başka dille propaganda yapılmasına ilişkin yasağın, “TRT Şeş’in Kürtçe yayına başlaması ve devletin üst düzey yöneticilerinin Kürtçe konuşmalarıyla hükümsüz kaldığı” gerekçesine dayandırdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın TRT Şeş’in açılışında Kürtçe konuşmasını ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un Şırnak gezisinde bir Kürt kadınıyla tercüman aracılığıyla konuşmasını ima eden Tütüncü’nün, 25 Mayıs 2009 tarihli kararı özetle şöyle:

Kürt ırkından TC’li
“Her ne kadar her iki kanun içeriğinde Türkçe’den başka dil ve yazı kullanılması yasaklanmış ise de, 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren TRT Kurumu’nun 6. kanalında, TRT ŞEŞ adı altında Kürtçe diliyle yayın hayatına başlandığı gibi medya organlarında da görüldüğü üzere devletin üst düzey noktasında bulunan yönetici ve bürokratların dahi Kürt ırkına mensup Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile görüşmeleri sırasında Kürtçe hitap ettikleri gerçeği karşısında artık bu iki kanunda ’Türkçeden başka dil kullanılması yasaktır’hükmünü taşıyan maddelerin hükümsüz kaldığı ve uygulama olanağının bulunmadığının kabulü gerekmekle, şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.”

Savaş: Yasa uygulanmalı
Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Tütüncü’nün kararına tepki gösteren hukukçular ise karara Ağır Ceza Mahkemesi’nde itiraz edilmesi gerektiğini ifade ederken, Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasaları’nın uygulanmaması gerekçesiyle Tütüncü hakkında da Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun soruşturma başlatabileceğini kaydettiler. Türkiye’de bu tür kararlar alınmasının devletin otoritesini zayıflattığını söyleyen Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş, DTP’liler ve AKP’lilerin eylemlerine karşı yasaların uygulanmadığını ifade etti. Savaş, yasaların uygulanması gerektiğini belirterek, “ Savcı hükümsüzdür diyor ama yasada böyle bir hüküm var ve bu uygulanmalı. Eğer uygulanmıyorsa bunun bir yaptırımı vardır ve bu yaptırımın uygulanması için gereken yapılmalıdır. Ancak Adalet Bakanlığı bu konuda bir şey yapmıyor. Hakimler Savcılar Yüksek kurulu harekete geçmiyor ya da geçmekte gecikiyor. Bunu daha önce malum davada da gördük. Bu konuda dikkat etmemiz gereken en önemli konu eğer bir ülkede yasalar artık uygulanmaz hale gelmişse o zaman devletin otoritesinin de sarsıldığıdır. Devlet otoritesinin elden gitmesinin ise sonuçlarının ne olacağı ortadadır” şeklinde konuştu.

 

Üst mahkemede itiraz edilsin
Hukukun egemenliği Derneği Başkanı Erdem Akyüz, savcının verdiği karara, soruşturma talebinde bulunanların ve vatandaşların Ağır Ceza Mahkemesi’nde itiraz edebileceklerini söyledi. Akyüz, yasalarda bulunan bir hükmün uygulanmaması nedeniyle konunun hukuka intikal ettirilmesi gerektiği belirterek şöyle konuştu: “Yasaları yorumlarken, bir kere çiğnendi zaten bundan sonra ne olur mantığıyla yaklaşamazsınız. Bir kere çiğnendi ya da yanlış yorumlandı diye yasa değişmez. TRT Kanunu örneğin açıktır. Uluslar arası bir dilde süreli olarak yayın yapabilir. Herhangi bir lehçe ile yayın yapılamaz. Bu yasalarımıza aykırıdır. Bu düzeltilecek. Kürtçe uluslar arası bir değildir. Dolayısıyla burada yanlışa düşmemek gerekir. TBMM çatısı altında Kürtçe konuşulmuş da olabilir. Bu konuda soruşturma başlatmayan idari makamlar da sorumluluklarını yerine getirmediklerinden hukukun karşısına çıkacaklardır. Burada yasalara bir aykırılık olduğundan başta suç duyurusunda bulunanlar olmak üzere, tüm vatandaşlar konuyu Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşıyabilir, taşımalıdır. Bunun da ötesinde Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu soruşturma başlatmalıdır.”