Medya "tarihi gün" başlıkları atmıştı.
"Efsane geri dönüyor" sloganı burada da karşımıza çıktı.
Efsane dedikleri elbette Tayyip Erdoğan.
Sanki AKP'den elini bir gün çekmiş gibi "büyük vuslattan" söz edenler de cabası.
Başbakan ağlıyor, partililerin bir kısmı yüzlerinden atamadıkları bir gülümseme ile Erdoğan'ın kürsüye çıkışını izliyor. Hepsi ayakta çılgınca alkışlıyor bir kısmı da bu "tarihi!" anı cep telefonuyla kameraya alıyor.
Koca partinin içinde meğer bir kişiye kul gibi davranma arzusu nasıl da birikmiş nasıl da hepsi "gel başımıza" diye yanıp tutuşuyormuş.
Yüz yılı aşkın süren bir demokrasi mücadelesinden bir hukuk savaşından sonra ülkenin bu hale gelmesi insanın canını sıkmaz da ne olur.
Can Ataklı Korkusuz
***
Rabia selamı yapan bir tek biz mi kaldık
--------
'Müslüman Kardeşler'in Ortadoğu'daki son desteği sona erdi. Hamas'ın lideri Halid Meşal bizzat örgütün yeni siyaset belgesini açıkladı. Örgüt, bundan böyle sözleşmesindeki "Müslüman Kardeşler'in bir kanadı" olduğu ibaresini kaldırdı. Mısır ve Müslüman Kardeşler'le sorunu olan öteki Müslüman ülkeleriyle daha iyi ilişkiler kuracağını da ilan etti. İsrail ile birlikte yaşayabileceği mesajını da verdi.
Hamas'ın bu kararı "Ortadoğu'da Rabia selamının sonu" anlamına geliyor. Herkes "reel politikaya" dönüyor.
Bana göre bölgede gerçekçi olmayan politikalarda ısrar eden tek ülke Türkiye kaldı. (...) Türkiye hem Ortadoğu'da hem dünyada giderek büyük bir yalnızlığa doğru itiliyor. Buna hâlâ "değerli bir yalnızlık" olarak bakılıyorsa bilemem...
Bu politikayı ısrarla sürdürenler için değerli olabilir, ama Türkiye için değerli olup olmadığını hep birlikte göreceğiz.
Ertuğrul Özkök Hürriyet
***
Darbenin kuaför ayağı(!)
--------------
Müjdat Gezen dostumuz, sanat merkezini yakmaya kalkışan sanıkla ilgili şikâyetini geri aldı. Onu sanat merkezinde çay içmeye davet etti.
Affetmek büyüklüktür... Suçluları terbiye için en etkili yollardan biridir.
Bizim devlet ise tam tersine... Daha çok kişiye daha ağır cezalar verdiği takdirde toplumu daha çok zapturapta alacağını düşünüyor...
Yeni KHK ile 484'ü akademisyen 3990 kişi memurluktan ihraç edildi...
Bu insanların suçu açıklanmadı, kendilerini savunmalarına imkân tanınmadı.
Bir daha kamuda çalışmalarına izin verilmeyerek, pasaportları iptal edilerek, yalnız onlar değil, bakmakla yükümlü oldukları insanlar da cezalandırılıyor.
Geçende yazdık... 9 bin polis açığa alındı... Durumları incelenecek, suçsuz oldukları görülenler mesleğe geri alınacak. Normal olan bu... Ama hep olduğu gibi akademisyenler ve diğer memurlara bu kadar hoşgörü gösterilmiyor.
Darbeye karışanların cezalandırılmasına diyecek yok. Ancak karışmayan sıradan insanların bu şekilde cezalandırılması sadece devlete düşman kazandırır.
Darbecilerin başı ezilince sempatizanlar artık onların peşinden gitmeyi bırakır. Devletin yanına geçer. Bu kadarı akıl edilmeli artık...
Son KHK ile ihraç edilenlere bakıyoruz... Genelkurmay'da çalışan bir kuaför, bir hemşire ve bir kat görevlisi de ihraç edilenler arasında... Darbeye omuz verseler hapiste olmaları gerek. Acaba hataları nedir?
Gelin de merak etmeyin!
Melih Aşık Milliyet
***
Trump'ın bilmemesi mümkün mü?
----------
Amerikalı askerler PKK'nın uzantısı YPG'li teröristlerle birlikte "nöbet" tutuyorlar!
Yine Amerikalı askerleri Amerikan bayraklarıyla PKK'nın uzantısı YPG'liler de bayrak sandıkları paçavralarla birlikte "aynı konvoyda" görüntü veriyorlar.
(...) Sanki ABD Başkanı Trump'ın olan bitenden "haberi yokmuş da uyarılacakmış" gibi bir hava estiriliyor.
Başkan Trump'ın olandan bitenden haberi olmaması mümkün mü?
Zeki Ceyhan Milli Gazete