Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Adnan İSLAMOĞULLARI
Adnan İSLAMOĞULLARI

"O gün biz İzmir'deydik..."

Aralık 2011'de şike dâvâlarıyla sarsılan AKP iktidarına yönelik eleştirilere her zamanki gibi göğsünü siper eden Devlet Bahçeli aynen şunları diyordu:

"Orta Doğu'nun bu karmaşık ortamıyla, hele Suriye ile yakın bir savaş tehdidinin tartışıldığı bir dönemde, siyasi iktidar üzerinde bir kaos yaratılarak istikrarsızlık, ülkemize bir fayda getirmez. Gerçekçi olmak lazım. Bugünkü Meclis yapısı, AK Parti parçalanmış olsa dahi, sağlıklı bir iktidarı ortaya çıkarmaya uygun değildir."

Bunu söyleyen bir STK yöneticisi değil bir siyâsî partinin sözüm ona lideriydi. Türk milliyetçiliğinin sözüm ona siyâsî lideriydi. AKP iktidarının her kriz döneminde krizin anahtarı vazifesini gören sözüm ona muhalefet partisi lideriydi...

AKP iktidârının varlığı söz konusu olduğunda endişeleri depreşen ve hemen devreye giren Devlet Bahçeli'ye gündemdeki şike skandallarına atıfla Aralık 2011'de şunu yazmışız, futbol diliyle:

"Kardeşim, o zaman ya dükkânı kapat ya da bırak başkası geçsin işin başına, sen rakiplerinle ortak mısın, sen şikeci misin kendi kalene gol atıyorsun? Bu takımın teknik patronu kim sâhi? Devlet Bahçeli mi? Pek inandırıcı gelmiyor doğrusu. Çünkü, Devlet Bahçeli'nin üç hilâlli formasının altında başka bir forma olup olmadığını bilmiyoruz."

2011'den bu yana 5 yıl geçti...

Devlet Bahçeli Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı olarak bu 5 yıl içinde AKP iktidârı her sıkıştığında 'Hızır gibi' yetişti...

Tercih ettiği aday ile Tayyip Erdoğan'a gümüş tepside sundu Cumhurbaşkanlığını...

Pek çok örnek verebiliriz, defalarca verdik...

***

Şimdi...

Baypas operasyonu ile yoğun bakıma alınan Davutoğlu'ndan sonra kongre kararı alan AKP'nin başına hiç şüphesiz 'saray güdümlü bir aktör' geçecek ve kim olduğunun gerçekten hiç bir önemi yok.

Başkanlık sistemine geçiş için referandumdan ümidini kesen 'saray'ın elinde kalan tek kart,

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde anayasa değişikliğini tek başına yapacak sayıda AKP milletvekili.

Bunun ilk hamlesini yaptı 'saray' ve Davutoğlu'nu sahnenin dışına itti.

Sıra ikinci hamlede...

AKP kongresi ve erken seçim...

İşte zurnanın "zırt" dediği yer burası...

İlk erken seçimde baraj dışı kalmış HDP ve baraj dışı kalmış bir MHP ile anayasa değişikliğini gerçekleştirebileceği milletvekili sayısına ulaşma hamlesi son hamle olacak...

Bundan sonrası Türkiye için tufan...

Bu hamlenin bir gönüllüsü var: Devlet Bahçeli...

Üzerinde taşıdığı 'üç hilâl'li formanın altından 'başkanlık forması' çıkan Devlet Bahçeli...

Kongre taleplerini ve kendisini ve yönetimini seçen delegenin yani ülkücü irâdenin kongre taleplerini boşa çıkarmak için akıllara ziyan yollara tevessül eden Devlet Bahçeli ve yönetimi...

Bütün anketlerde Devlet Bahçeli ile baraj altında boğulan MHP'nin son Genel Başkanı olmak gibi bir kadere tâlip...

'Saray'ın başkanlık rüyâlarının beyaz atlı prensi o...

Başkanlık sisteminin ardından bölünecek bir Türkiye'nin de omuz vereni olacak...

Türk milliyetçilerinin bu hamleye şah çekme imkânları bugün için avuçlarının içinde...

15 Mayıs bu hamlelere şah çekeceği gün Türk milliyetçilerinin...

Ve bunun provası 7 Mayıs Cumartesi günü(YARIN) İzmir Gündoğdu Meydanı'nda...

Türk milliyetçilerinin, Ülkücülerin YARIN İzmir Gündoğdu Meydanı'nda vereceği fotoğraf hem Türk milliyetçilerinin hem de Türkiye'nin kaderini belirleyecek...

Ülkücülerin heyecânını ve 19 yıldır frenlenen iktidar isteğini bir enerji köpüklenmesine dönüştüren Merâl Akşener'in YARIN İzmir Gündoğdu Meydanı'ndaki mitingi Türk milliyetçilerinin masaya vurulmuş yumruğu olmalı...

Ankara'daki 'saray tekerlemesi'ni, "Ahmet'in yedeği var Devlet'in yok" tekerlemesini İzmir'de denize dökecek ve Devlet'in yedeğinin değil, Türk milliyetçilerinin iktidar sesinin yükseleceği miting olmalı YARIN İzmir Gündoğdu Meydanı'ndaki miting.

"O gün biz İzmir'deydik..." cümlesini kurmak Türk milliyetçilerinin, ülkücülerin kuracağı en ayrıcalıklı cümlelerden birisi olacaktır...

Yazarın Diğer Yazıları