O fotoğrafı Balgat'a asın!
7 Haziran seçimlerinden sonra TBMM'deki HDP'nin yerine atıfla HDP sıralarına bakarak "Sol tarafı flu görüyorum" diyen Devlet Bahçeli ve 40 yiğidinin bir kısmının TBMM'de çekilmiş bir fotoğrafı düştü medyaya...
Kasım seçimlerinden sonra iki milyon oy kaybetmiş, Osmaniye dahil bir tek ilde bile 1. parti olamamış, milletvekili sayısı yarı yarıya düşmüş bir partinin Genel Başkanı olarak "dimdik ayaktayız" diyen Devlet Bahçeli ve arkadaşlarının fotoğrafıydı bu...
"Flu" gördüğü yere düşmüşlerdi.. Çıkış kapısıyla çaycının arasında bir yere.. Biraz daha gayret etseler bahçede çekilmiş fotoğrafları düşecekti basına... Ardından da TBMM dışında Güven Park'ta Hoşdere minibüslerinin çalışıp çalışmadığına bakacaklardı...
Şimdi, yanlarında HDP'lilerin ağızları kulaklarına varana kadar güldükleri fakat Devlet Bahçeli ve arkadaşlarının yüzlerinden düşenin bin parça olduğu, HDP'lilerin 'peşin satan' ve "dimdik ayaktayız" diyen Devlet Bahçeli ve arkadaşlarının ise 'veresiye satan' yüz ifâdelerini bir trajedi olarak belgeleyen o fotoğrafın Balgat'ın giriş kapısına, tüm Balgat'taki tüm makam odalarına, basın toplantısı yapılan salonun duvarlarına ve tüm il başkanlıklarına asılma zamanı...
Seçimlerden hezimetle çıkan bir kadronun "dimdik ayaktayız" diyen bir siyâsî aklın o fotoğrafı gururla sahiplenip, parti yönetiminde kalmaları durumunda objektiflere yansıyan o "flu trajediyi" bir sonraki seçimlerde afiş olarak ülkenin her tarafına asmaları gerekir...
Mâdem ki o fotoğraf bir yıkılışın değil "dimdik ayaktayız"ın fotoğrafıdır, mâdem ki o fotoğraf başarısızlığın değil "başarı"nın fotoğrafıdır, mâdem ki o fotoğraf hezimetin değil MHP üzerinde oynanan oyunlara rağmen TBMM'de MHP'ye 'yakışan bir protokol sırası'nın fotoğrafıdır, mâdem ki o fotoğraf liyâkatsizliğin değil 'dâva adamlığı'nın fotoğrafıdır, mademki o fotoğraf 'ülkücü irâde'nin fotoğraftır, o zaman o fotoğraf Devlet Bahçeli ve yönetimlerinin MHP tarihindeki albümünün kapak fotoğrafı olmalıdır...
Binlerce askerimizin, polisimizin, korucularımızın, öğretmenimizin, mühendisimizin, imamımızın, anne karnında ve kundaktaki çocuklarımızın, kadınlarımızın, yaşlılarımızın katilleriyle her gün boy boy fotoğrafları yayınlanan PKK'nın TBMM bürosu vazifesi gören ve bunu saklama ihtiyacı bile hissetmeyenlerin de ardından kalan bir kadronun o fotoğrafı o kadronun tamamı sosyal medya hesaplarında 'profil fotoğrafı' yapmalıdırlar...
O hüsran fotoğrafı eğer 'ülkücü irâde'nin fotoğrafıysa, o fotoğraf 'ülkücü irâde'ye sorulmalıdır. MHP Genel Merkez Yönetimi derhal bir anket çalışması yaparak o fotoğrafın anlamını 'ülkücü irâde'ye sormalı ve 'ülkücü irâde'nin vereceği cevapları kamuoyuyla paylaşmalıdır...
'Ülkücü irâde' eğer o fotoğrafın anlamını 'hüsran fotoğrafı' olarak değil de, 'hezimet fotoğrafı' olarak değil de, 'liyakatsizlik fotoğrafı' olarak değil de, 'başarısızlık fotoğrafı' olarak değil de, 'hicap fotoğrafı' olarak değil de, bir 'zafer fotoğrafı', bir 'gurur fotoğrafı' olarak anlamlandırırsa, bu köşenin yazarı olarak bendeniz de tüm muhaliflere, "fitne çıkarmayın, saray lejyonerliği yapmayın, istihbarat örgütlerinin oyununa gelmeyin, MHP üzerinde oynanan oyunlara-hesaplara hizmet etmeyin ve gidin Devlet Bahçeli ve yönetimine biat edin" diye çağrıda bulunacağım ve ilk biatı da ben deklare edeceğim bu sütundan, sözüm söz...