O bir babaydı o bir insan evladıydı. Sizleri unutanın kalbi kurusun. 5 yaşındaki kızının feryadı yıllarca unutulmadı

Erdem Avşar / Yeniçağ

Beşiktaş ile Bursaspor arasında Cumartesi akşamı yapılan lig maçının ardından karşılaşmanın oynandığı Vodafone Arena Stadı yakınlarında 45 saniye arayla iki patlama meydana geldi. Patlamalardan ilki TSİ 22.29'da yaşandı ve stadın güney tarafındaki ana cadde üzerinde bomba yüklü bir araçla gerçekleştirildi.

İkincisi ise Maçka Parkı'nda toplanan maçta görevli çevik kuvvet polislerinin arasına girmeye çalışan bir intihar bombacısının üzerindeki patlayıcı düzeneği patlatmasıyla yaşandı.

Patlamanın Taksim, Nişantaşı, Kabataş, Beşiktaş ve Anadolu yakasında Üsküdar ve Beylerbeyi'nden de duyulduğu belirtildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürü Vefa Karakurdu da 2016’da hain saldırıda şehit düşmüştü.

Karakurdu, 47 kişinin şehit olduğu patlamadan dakikalar önce karşılaştığı Habertürk muhabirine "Ya görüyor musun, bin 500 Bursalı taraftar geldi. Beşiktaş stadına ilk kez geldiler. Yıllar sonra. Sabah gişelerden aldık. Bak olaysız bitti. Şimdi yine gişelere bırakacağız." ifadelerini kullanmıştı.

1973 doğumlu olan Vefa Karakurdu Kdz. Ereğli Lisesi'nden mezun olduktan sonra polis koleji sınavlarını kazandı. Karakurdu yaklaşık 15 yıldır emniyet teşkilatında görev yapıyordu. Karakurdu Evli ve 2 çocuk babasıydı.

KIZININ FERYADI YILLARCA UNUTULMADI

Hain saldırının gerekleştirildiği yıl 5yaşında olan Duru, Şehit olan babası Vefa Karakurdu’nun Türk bayrağına sarılı tabutu başında ağlayarak annesi Emel Karakurdu’ya "Babam neden onun içinde?" diye sormuş, o sözler Türkiye’yi bir kez daha yasa boğmuştu.

O GÜN NELER YAŞADIKLARINI EŞİ ANLATTI

Emel Karakurdu, hain saldırının gerçekleştirildiği günü yaşadıklarını ise daha önce şöyle anlatmıştı:

"Olay günü sabahı her zaman olduğu gibi eşim, çocukların kahvaltısını hazırladı. Daha sonra Duru ile beraber okula gittik. Akşam konuştuğumuzda saat 22.00’ydi. ‘Bursa taraftarını çıkartıyorum, işim bitiyor, geleceğim’ dedi. Sonra hoparlörden Duru’yla konuştu. ‘Kızım beni seviyor musun babacım’ diye sordu. Duru da bağırarak ‘Seviyorum babacım’ dedi. Son görüşmemiz bu oldu.

Babam kalp ameliyatı geçirmişti, Kurtköy’deydik. Haberi duyduğumda hemen Vefa’yı aradım ulaşamadım. Sonra başkalarını aradım onlar da ulaşamadıklarını söylediler. Vefa’nın yaralı olduğunu söylediler. Hastaneye gittiğimde ise vefat ettiğini öğrendim. Duru ile ağabeyi o gece uyuyorlardı. Sabah olduğunda pedagog eşliğinde konuştuk ikisiyle de. Babalarının işte talihsiz bir kaza geçirdiği, öldüğü ve bir daha yanımıza gelemeyeceği söylendi. Kötü insanların babasını öldürdüğünü biliyor Duru. Hep sorguluyor."