Nuri Bilge Ceylan’dan Zeki Demirkubuz’a son mektup

Nuri Bilge Ceylan’dan Zeki Demirkubuz’a son mektup

Türk sinemasının iki büyük yönetmeni Nuri Bilge Ceylan ve Zeki Demirkubuz arasında yaşanan polemik günlerce gündem olmuştu. Nuri Bilge Ceylan, 2023’ün son gününde, Zeki Demirkubuz’a bir mektup yazdı ve polemiğe son noktayı koydu.

Nuri Bilge Ceylan ve Zeki Demirkubuz arasında başlayan polemik, yılın son gününde de sürdü. Zeki Demirkubuz, 2016 yılından beri küskün olduğu Ceylan’ı eleştiren açıklamalar yapmış ve Ceylan’da ona cevap vermişti. Nuri Bilge Ceylan, 2023 yılının son gününde, Zeki Demirkubuz’a uzun bir mektup yazdı ve tartışmaya son noktayı koyduğunu iletti.

Söz konusu mektup şu şekilde:

“Bir algı oluşturmaya yönelik hiçbir kanıtı olmayan bir sürü hayal ürünü iddiayla uğraşmak kolay değilmiş. Ama 2006 yılında Antalya’daki törene 40 derece ateşle geldiğimi, sağlık nedeniyle bayıldığımı bildiğin ve o dönemde bunu bütün gazeteler yazdığı halde hala öyle şeyler söyleyebilmen inanılmaz. Her zaman yaptığın gibi “madem böyle bir algı oluşmuş, öyleyse bundan yararlanayım” şeklinde düşünüyorsun. Tıpkı filmi bile seyretmeden yaptığın suçlamalar gibi. O senaryonun üzerinde sadece benim değil üç kişinin aylar süren alın teri ve emeği var. Birkaç kişi şöyle dedi böyle dedi diye seyretmek zahmetine bile katlanmadan bir filme kara çalmak, ona emek veren insanların onuruyla oynamak bu kadar kolay olmamalı.”

“2008 Altın Portakal’da Baba filmini izlemediğimi söylediğimi, bunu TV’de seyrettiğini belirtmişsin. Bu doğru değil. Baba filmini seyrettiğimi ve çok sevdiğimi daha dünya prömiyeri sonrasında Cannes’daki basın toplantısında söyledim. Soruyu da Atilla Dorsay sormuştu hatta… Cannes sitesinde podcastini bulabilirsin. Filmlerimin hiçbirinde hiçbir şekilde sana yapılmış bir gönderme yok. Filmlerimi böyle şeylerle kirletmek istemem. Ama yine de Kış Uykusu filminde Nihal’in Aydın’a söylediği küçük bir repliğin senin de içinde olduğun belli bir tipolojiyi iyi tarif ettiğini düşündüğümü inkar edemem. “Vicdan, ahlak, ideal, ilkeli olma, yaşamın amacı… bu sözler ağzından hiç eksilmedi. Birini küçük düşürmek, incitmek, karalamak istediğin zaman hep böyle sözler söylersin. Ama bence, bir insan bu kelimeleri bu kadar fazla kullanıyorsa esas ondan şüphe etmek lazım…”

Daha birçok şey yazdım, sildim, vazgeçtim. “Bir insanın karakteri onun yazgısıdır” demiş Heraklitos… Yapacak bir şey yok. Kendimin ve çevremdeki insanların huzurunu daha fazla kaçırmayacağım. Ve bundan sonra da bir şey yazmayacağım. Böyle bir gereklilik doğarsa da buna mahkeme yoluyla devam ederim. Seni kendi gerçeğinle baş başa bırakıyorum. Gördüğüm kadarıyla bu ceza sana zaten yetiyor. Herkese kavgasız dövüşsüz bir yeni yıl dilerim.”

İlgili Haberler