Norveç, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında "yakalama kararı" çıkarılması talebini değerlendiren UCM’nin ilgili ön inceleme dairesine sunduğu yazılı beyanda, mahkemenin Roma Statüsü uyarınca Filistin topraklarında suç işleyen İsrailli yetkililer üzerinde yargı yetkisine sahip olduğunu ifade etti.
Açıklamada, Oslo Anlaşmalarının UCM’nin Netanyahu ve Gallant hakkında çıkarılacak yakalama kararına engel teşkil etmediği belirtildi. Norveç, Oslo Anlaşmaları sürecine ev sahipliği yapan bir ülke olarak, Filistin’in bu anlaşmalar yoluyla yargılama yetkisi ve egemenliğinden feragat etmediğini vurguladı. Ayrıca, Oslo Anlaşmalarındaki sınırlamaların yalnızca Filistin’in kendi yargılamaları için geçerli olduğunu, UCM açısından böyle bir sınırlama olmadığını ifade etti.
Norveç, Filistin’i devlet olarak tanıdığını ve Filistin’in UCM’ye usulüne uygun şekilde "taraf devlet" statüsü kazandığını da beyanında vurguladı.
İİT'den UCM'ye destek
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) da UCM’ye sunduğu beyanda, bünyesindeki 57 üyeden 25’inin UCM’ye taraf olduğunu belirterek, “Filistinli mağdurlar Roma Statüsü’nün korumasının dışında bırakılmamalıdır ve İsrailli failler hukukun üstünde değildir” dedi.
İİT, İsrail'in Filistin halkına karşı acımasız saldırganlığını destekleyen bazı devletlerin tutumlarından üzüntü duyduğunu belirtti ve UCM’nin uluslararası suçların soruşturulması ve adaletin sağlanmasındaki rolünü korkusuzca ve eşit şekilde yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Uzman görüşleri ve STK'lerin beyanları
Devletlerin ve uluslararası kuruluşların yanı sıra hukukçular ve STK'ler de Filistin topraklarında suç işleyen İsrailli yetkililer hakkında UCM’nin yargı yetkisine sahip olduğunu belirtiyor.
Mahkemeye beyanlarını sunan hukuk profesörleri ve çeşitli STK'ler, UCM’nin İsrail vatandaşları hakkında tutuklama emri çıkarabilmesi gerektiğini savundu.
İngiltere'nin tartışmalı girişimi
İngiltere, Filistin'in Oslo Anlaşmaları uyarınca İsrail vatandaşları üzerinde cezai yargı yetkisi kullanamadığı durumlarda, UCM'nin İsrail vatandaşları üzerinde yargı yetkisi kullanıp kullanamayacağı konusunda gözlemlerini sunmak istemişti.
Bu girişim, UCM'deki Filistin soruşturmasını yavaşlatacağı yönünde eleştirilmişti. Eski Başbakan Rishi Sunak, UCM’nin Gazze'deki duruma yardımcı olmayacağı gerekçesiyle Netanyahu ve Gallant hakkındaki yakalama kararına karşı çıkmıştı.
Ancak yeni Başbakan Keir Starmer hükümetinin farklı bir tutum sergileyebileceği ve beyan sunmayabileceği belirtilmişti.
UCM'ye beyanda bulunma usulü
UCM Muhakeme Kurallarının 103. maddesi uyarınca, davanın doğru bir şekilde karara bağlanması için gerekli görülürse bir devlet, kuruluş veya kişi yazılı veya sözlü olarak UCM’ye görüş bildirebiliyor. Bu usul, dava hakkında karar vermeden önce konuya ilişkin bilgi içerikli beyanlar anlamına geliyor ve birçok ülke ve kuruluş tarafından Mahkemenin vereceği kararı etkilemek amacıyla kullanılıyor.
UCM, daha önce Sudan eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir hakkındaki dava ve Filistin topraklarındaki yargı yetkisine ilişkin olarak Amicus Curiae beyanda bulunulmasına izin vermişti.