Bloomberg HT Tarım Editörü İrfan Donat, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusundaki araştırmasında, tüketicilerin, nişasta bazlı şekerin (NBŞ) insan sağlığına olumsuz etkilerine yönelik olarak kaygılı olduklarını belirterek, vatandaşın kaygılanmakta haksız olmadığını kaydetti.
İrfan Donat'ın yazısı şöyle:
"Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı ve henüz yayımlanmayan, ancak, kamuoyuna sızan " Nişasta Bazlı Şekerlerin (NBŞ) Sağlık Etkileri " başlıklı raporu oldukça dikkat çekici.
Türkiye'de basit bir ifadeyle pancar şekeri ile mısır şurubundan elde edilen ve kamuoyunda nişasta bazlı şeker olarak bilinen NBŞ arasında ciddi bir rekabet var.
Tüketiciler de NBŞ'nin insan sağlığına olan olumsuz etkilerine yönelik olarak kaygılı.
Kaygılanmakta da haksız değiller.
Çünkü Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı ve henüz yayımlanmayan, ancak, kamuoyuna sızan "Nişasta Bazlı Şekerlerin (NBŞ) Sağlık Etkileri" başlıklı raporu oldukça dikkat çekici.
Sağlık Bakanlığı'nın, alanında uzman 12 bilim insanından oluşan Bilim Kurulu tarafından hazırlanan raporda, NBŞ'nin insan sağlığı açısından olumsuz etkileri olduğuna dair çok ciddi tespitler yer alıyor.
Sağlık Bakanlığı'nın raporunda nişasta bazlı şekerlerin (NBŞ) şişmanlamaya sebep olduğu ve kalp damar hastalıkları, şeker hastalığının ortaya çıkmasında rol oynadığı, doğrudan veya şişmanlık nedeniyle çeşitli kanserlere yol açtığı yönünde çeşitli görsel ve yazılı basında haberler zaman zaman yer aldığına dikkat çekilerek, "Nişasta Bazlı Şekerlerin çikolatalar, gofret, şekerlemeler, bisküviler, hazır baklava, yaş pasta, kurabiyeler, meyve suları, gazlı içeceklerden ketçaplara kadar geniş bir yiyecek içecek yelpazesinde kullanılması nedeniyle yasaklanması ve/veya üretim kotasının düşürülmesi yönünde talepler bulunmaktadır" ifadelerine yer veriliyor.
Dünyadaki son gelişmeler ve yayımlanan son bilimsel literatürlerden yola çıkılarak hazırlanan raporda yer alan NBŞ tespitlerine gelin birlikte göz atalım:
Dünyada yiyecek ve içeceklerde kullanılan ve sofra şekeri olarak bilinen 'sakkaroz'dan (sükroz) sonra ikinci büyük paya sahip tatlandırıcı türü nişasta bazlı şekerlerdir.
Mısır, patates, buğday, kasava (tapioka) gibi bitkilerden izole edilen nişastadan elde edilen ve genel olarak glukoz şurubu ve izoglukoz (fruktoz içeren şurup) olmak üzere iki ana türü bulunmaktadır.
Fruktoz, glikozdan daha tatlıdır; bu nedenle başta çocuklar tarafından tüketilmesi ve damak tadının şekerli ürünler doğrultusunda gelişmesi daha kolay olmaktadır.
NBŞ de yer alan fruktoz ve glukoz monomer halindedir (glikoz ve fruktoz bağları serbesttir) bu nedenle çok hızlı bir şekilde kana geçer. Halbuki sukrozdaki (çay şekerinde) glukoz ve früktoz disakkarit disakkarit yani bağlıdır. Emilmek üzere monomer haline geçebilmesi için sindirme uğraması gerekir.
NBŞ kullanılan ürünlerinde yüksek fruktoz vardır. Halbuki sağlıklı beslenme önerilerinde günlük enerjinin yüzde 45-60 oranında karbonhidrat içeriği ve bunun da yüzde 15-20'sinin früktozdan gelmesi yer almaktadır. NBŞ ürünlerle aşırı miktarda fruktoz alınmakta bu durum da metabolizmada anarşiye yol açmaktadır.
Fruktozun glikozdan karaciğer içindeki metabolizması farklıdır. Fruktoz katabolizması glikozdan hızlıdır. Hızla glikolize olur, yağ asitine çevrilir. (Daha öz bir ifadeyle NBŞ karaciğerde yağlanma riskini arttırıyor)
İnsülin salgılanması ve tokluk duygusu veren hormonlar üzerindeki etkileri yönünden bir farklılık vardır. Fruktoz insülin salgılatmaz. Oysa glikoz metabolizmasında insülin salgılanır. İnsülin tokluk hormonu leptini uyarır, açlık hormonu grelin ise azalır. Aşırı yeme olmaz. (Daha öz ifadeyle NBŞ yemek yeme davranışlarını bozabiliyor ve insülin salgılatmayarak tokluk hissi hormonunu uyarmadığı için aşırı yemeye neden oluyor)
Fruktoz glikozdan farklı olarak ürik asit artışına neden olur ve gut nefriti riski artar.